ÖZKAN TORAMAN
SOLMEDYA- Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bir kere isminden de anlaşılacağı üzere, ‘Türkiye Yüzyılı’ bir siyasi partinin sloganıdır. Daha başında isim verilirken hata yapılan modelin içeriği de en az ismi kadar sorunludur.
Eğitim müfredatları elbette güncellenebilir, ancak bunun bir yöntemi vardır. Öncelikle bir ihtiyaç analizi yapılmalıdır. Bu analiz sonuçlarına göre çalışma yapılmalı sonrasında bir yada iki pilot uygulama yapılmalı ve bu uygulamalardan yani sahadan gelen geri bildirimlere göre son halini almalı ve tartışmaya açılmalıdır. Böyle üstünkörü, önceden gelişi güzel belirlenmiş hedefler doğrultusunda alelacele yapılmamalıdır. Bu yüzden yeni müfredat tamamen bilimsel olmayan, evrensel ahlaki değerlere uzak, siyasi saiklere ve dini referanslara göre hazırlandı.
Şimdi diyorlar ki maarif modeli seyreltme yapılarak hazırlandı. Yani sürekli tekrar eden konuları çıkartarak hazırlandı. Yöntem buymuş. Ama bilmiyorlar ki şuana kadar kullandığımız müfredat sarmal müfredattır. Yani tekrardan ziyade farklı içerikler, farklı aşamalarda farklı derinliklerde kullanılır. Örneğin sayılar konusu ilk okuldan liseye kadar müfredatta vardır ama her aşamada farklı derinliklerde sarmal olarak yer alır. Aynı konular yeniden öğretilmez yani.
Şu anki müfredat, sağlıklı bireylerin yetişmesini; bol miktarda dinî içerikle öğrenci yetiştirmekle sağlanacağı varsayımı üzerinden şekillendi. Oysa bilinmeli ki akıldan, bilimden, meraktan, soru sormaktan, araştırmaktan, değerlerden uzaklaştıkça ortaya çıkan neslin yaşamda bir karşılığı yoktur. Yaşamdan uzak, hayatla bir bağı olmayan sadece biat eden bir nesil yetiştirmek istiyorlar. Oysa Eğitim kamusal bir hizmettir ve toplumsal fayda üretir. Buda yaşamla değerler aracılığı ile bağ kurarak olur. Bu yüzden müfredat toplumun farklı kesimlerine eşit uzaklıkta olmalı, bilgiyi referans almalıdır.
Oysa bu maarif modeli müfredatında siyasetin Eğitim aracılığı ile yeni bir rejim yaratma çabası var. Bu yüzden de Eğitim toplumsal fayda sağlayıcı olmaktan çıkarılıp bir çatışma alanına dönüştürülmek isteniyor. Eğitim müfredatı böylesi bir alana dönüştürüldüğünde bundan olumsuz anlamda en çok çocuklar etkileniyor. Çocuklar örgün eğitimin dışına itiliyor ve okulları terk ederek açık liselere ve Miseme geçiş yapıyor. Buna izin vermeyeceğiz, nasıl mı?
Bir sonraki yazıda açıklayacağım.
