PPK’nin karar metninde yer alan, “Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadeleri dikkat çekti.
“MERKEZ BANKASI DIŞ BEKLENTİLERE UYUYOR”
Faiz kararına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Ekonomist Prof. Dr. Esfender Korkmaz, “Faizin sabit tutulacağını yabancı fonlar ve bankalar tahmin etmişti. Merkez Bankası onların beklentilerine uyuyor çünkü Türkiye onlardan kredi alıyor. Bu şartlarda eksi reel faiz devam edecektir çünkü haziran ayında TÜFE oranı en iyimser bakışla yüzde 60 olacak” dedi.
“EKONOMİK ALTYAPI BOZUK”
Türkiye’de reel faiz yerine nominal faiz konuşulduğunu belirten Korkmaz, “2010 ile 2021 arasında Merkez Bankası faiz oranıyla TÜFE oranı birbirine paraleldi. 2018’de Türkiye bir kur şoku yaşadı. TÜFE yüzde 25 oldu, Merkez Bankası da faizi yüzde 24’e çıkarınca enflasyon bir yıl içinde yüzde 9’a geriledi. Bu doğru bir önlemdi. Ancak 2021’de enflasyonla faiz farkı çok açıldı. Faiz tek başına istikrarı bozar ancak istikrarı sağlayamaz. Faizlerin enflasyonun üzerine çıkacak kadar arttırmak lazım ancak bugünkü şartlarda faiz arttırmak da başarılı olamaz. Çünkü ekonomik altyapı bozuk” ifadelerini kullandı.
PSİKOLOJİK ETKİ GÖNDERMESİ
Demokratik ve hukuki güven altyapısı bozulduğuna bu durumun da psikolojik etki yaptığına vurgu yapan Korkmaz, “Bu hükümet bu altyapıyı oluşturamaz, istikrar sorunu sürecektir. Faiz politikası diğer iktisat politikaları araçlarıyla birlikte kullanılmalıdır. Eğer enflasyon beklentileri kötüleşirse fiyat belirleme davranışlarında terslik olursa yeniden sıkı para politikasına devam edileceği söyleniyor. Bu Türkiye’nin gerçekleriyle uyuşmuyor. Fiyat belirleme davranışlarının pozitife dönmesi için güven oluşturmak lazım. Tüketici güven endeksi devamlı geriliyor” diye konuştu.
“ŞİMŞEK İYİ NİYETLİ OLABİLİR AMA…”
Korkmaz, ekonomi Politikalarından Sorumlu Bakan Mehmet Şimşek’i şu sözlerle eleştirdi:
“Sayın bakan ‘mali istikrar’ diyor ancak bunu hükümete söylemeli. Kamu kaynakları popülizm için kullanılıyor. Seçimler nedeniyle kobilere ve esnafa kredi dağıtılıyor. Kamu malları imkanları seçim için kullanılacak. Devlette şatafat var. Kamu özel işbirliği yoluyla atıl yatırımlar yapılıyor. Bir ekonomide atıl yatırım olursa orada istikrar sağlanamaz. Bakan Şimşek iyi niyetli olabilir ama siyasi iktidar popülizmden vazgeçmez.”