Haber: Atilla YÜCEAK
Kanun Hükmünde Kararname KHK ile soykırıma uğrayan mağdurlar adına bir araya gelen Kocaeli KHK’lılar Platformu coşkulu bir etkinliğe imza attılar.
İzmit Yahyakaptan Gülümse Cafe’de bir araya gelen KHK mağdurları kent halkı tarafından yalnız bırakılmadı.
CHP Kocaeli Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Atasoy BİLGİN,
CHP Kocaeli il başkanı Bülent Sarı,
DEM parti PM üyesi Selda İLGÖZ,
DEM parti il eş başkanı Av. Nuri TAN,
Saadet partisi il başkan vekili İbrahim İLHAN,
EMEP il başkanı İlhami ŞAHBAZ,
Saadet partisi il başkan yardımcısı Ahmet GÖKMEN,
DEM parti İzmit ilçe başkanı Metin FİRAT,
ÇYDD önceki dönem başkanı Gülşen Müstecaplıoğlu,
Gazeteciler;
Lerzan GÖREMEN,
Mecit ÜNAL,
Soner KILIÇ,
Ufuk BAGAN ve çok sayıda KHK’lılar Platformu gönüllüsü ve mağduru katılım sağladı.
Açılış konuşmasını yapan Kocaeli KHK’lılar Platformu sözcüsü akademisyen Dr. Arif Yılmazoğlu uzun süren konuşmasına başladı.
Topluluğu selamlayan Yılmazoğlu’nun heyecan ve coşkusu yüzünden okunuyordu.
Merhaba sevgili dostlar!
KHK;
Bir gecede çıkan Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’larla yüzbinlerce insan ihraç edildi.
Ancak KHK’lı bu insanlar sadece kamudan değil hayatın her alanından ihraç edildiğini ne yazık ki sonraki süreçte yaşayarak öğrendi.
Ve bugün gelinen noktada Anayasa’ya aykırı olan bu KHK’lar yoluyla kamudan ihraç edilen insan sayısı 300 bini aşmıştır. Anayasa’nın 129. maddesi dahi hiçe sayılarak savunma dahi alınmadan bir gecede resmî gazetedeki ekli listelerle bu insanlar ademe mahkûm edildi.
KHK/OHAL mağduru bu insanlar Anayasa’dan kaynaklanan en temel hakları olan eğitim hakkı, sağlık hakkı, savunma hakkı, bir bankada hesap açma hakkı gibi en temel haklarından yoksun bırakılmış ve kelimenin tam manasıyla yaşayan bir ölüye çevrilmiştir ve âdeme mahkûm edilmiştir.” diyerek isyanını dil getirdi.
Platformun sözcüsü Yılmazoğlu söyle devam etti;
“2016’dan bu yana yaklaşık 700 bine yakın insan gözaltına alınmış, 500 bin erkek ve 100 bin kadın olmak üzere 600 binden fazla insan tutuklanmıştır.
130 kişi bu süreçte intihar etmiş olup 1300 kişi iş kazası, stres, kanser vb. nedenlerden dolayı vefat etmiştir.
Sivil soykırıma dönüşen bu süreç sadece KHK/OHAL mağdurunun kendisini değil ailesinin her bir ferdini içine almış, çocuklara hatta bebeklere varıncaya kadar uzanmıştır. Bugün ülkemizin hapishanelerinde 3 binden fazla çocuk anneleri ile beraber güneşe hasret ve 864 bebek beton zeminler üzerinde büyümektedir…” diyrek cezaevlerinde anneleri ile birlikte olan çocuklara dikkat çekti.
Devamında;
AİHM Yalçınkaya kararını dile getirdi.
“Öyle zannediyorum ki vicdan ve akıl sahipleri için bu tablo bile çok şey anlatır hala vicdanı ölmemişlere !
26 Eylül 2023 tarihinde AİHM Büyük Dairesi kamuoyunda AİHM Yalçınkaya kararı olarak bilinen davayı bir karara bağlayarak Türkiye’yi 3 maddeden (6, 7 ve 11. Madde) mahkûm etmiştir. AİHM kararında genel olarak ülkede bu davarlarla ilgili sistematik hataların yapıldığına, adil yargılanma ilkesinin, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ve toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetmiş ve bu kararın emsal olduğunu ifade etmiştir. AİHM İki hafta önce yaklaşık 1000 dosyayı daha Türk hükümetine tebliğ etmiştir. Anayasa 90. Madde gereği AİHM Yalçınkaya kararının uygulanmasını talep ediyoruz ve bu karar emsal bir karadır.” görüşlerini dile getirerek AİHM kararlarini işaret etti.
Konuşmasını çağrı yaparak sonlandırdı.
“Ve buradan herkese çağrı yapıyorum:
Gelin adalet ve ortak insani değerler etrafında kümelenelim. Eğer bugün bu değerler etrafında kümelenmezsek korkarım ki zindanlarda zorunlu olarak kümelenmek zorunda kalacağız…”
“Katılım sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum.
Dayanışma İnsanlaşma Sanatıdır!” dedikten sonra sözlerine son verdi.
*****
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Atasoy Bilgin konuşmasına başlarken;
“Bu güne kadar KHK mağdurları ile hep omuz omuza mücadele ettik” dedi.
“Bir gece de KHK ile Barış Akademisyenleri,
Kamu çalışanları işinden atıldı.
Evet, hepsini görevlerine geri getireceğiz.
Bu insanlar ile ilgili yargı kararı yok,
sağlıklı bir yargılama yok.
ilgili bir hüküm de yok.
“Bakın;
KHK ile atılan bir kişi savcıya gitti, savcı dedi ki ‘Soruşturmaya gerek yoktur’. Ama başlatmıyorlar.
Neden?
CHP iktidarında biz başlatacağız.
Sen adalet mi diyorsun,
hukuk mu diyorsun? Savcı diyor ki ‘Bir şey yok’.
Neden işine geri göndermiyorsun?
Bir şey yok denilen adamı sen ‘Açlığa mahkum edeceğim’ diyorsun.
Biz CHP olarak buna izin vermeyeceğiz.
Sizin yaptiğınızin devlet geleneğinde yeri yok.
Bu devlet değil ki, devlet dediğin adaletli olur.
KHK ile atmışsınız mahkemeye gitmiş, mahkemede beraat etmiş.
Anayasa Mahkemesine gitmiş beraat etmiş.
AİHM’e gitmiş ‘suç yok. İşine geri dönsün’ demiş.
Sen uygulamıyorsun.
Neden?
Ama ara bir kurul var, ‘Hayır ben seni başlatmayacağım’ diyor.
Neden suçsuz yere aç bıraktığın insanları hiç bir mahkumiyetleri yokken işine başlatmıyorsun?
CHP olarak biz başlatacağız,
KHK sorununu biz çözeceğiz…” diyerek konuşmasını tamamladı.
*****
Daha sonra söz sırasını alan DEM parti PM üyesi Av. Selda İLGÖZ heyecanlı bir konuşma ile sözlerine başladı.
“ROJBAŞ….
Size kendi ana dilimde bildiğim birkaç sözcükten biri olan Rojbaş ile selamlamak istedim.
Rojbaş Ana dilimde “Tünaydın, iyigünler” demek … aslında. Benim,
kendi ana dilimde birkaç sözcük bilmekten ötesine gidememek 100 yıllık Cumhuriyetin, Demokrasisinin (!) göstergesidir.” diyerek ana dil üzerinde yaşanan yüz yıllık zulme dikkat çekti.
Sözlerine devam eden İLGÖZ;
“Cumhuriyetin kurucu kodları, ulus devletleşme sürecinde kendisini yaşatmak ve var etmek için hep bir ötekine ihtiyaç duydu. Bu öteki,
çoğu zaman Kürt ve veya Alevi iken iktidarın gücünü pekiştirmek için başka ötekiler yarattığı da bir gerçekliktir.” diyerek sözlerine devam etti.
“Sizler iktidarın kadim ötekilerin yanına kattığı mazlum KHK’lılarsınız.
Burada bulunan her bir KHK’lının adının yanına eklenen ve “post modern soykırımına vesile olan” bir KHK numarası var ve bu KHK nedeniyle uğradığınız işten atılmalar,
sosyal izolasyonların yanında kanunsuz ve usule,
yasaya Anayasaya aykırı yargılanmalar ve sonunda hukuksuz özgürlüğü bağlayıcı cezalar var.
Yapılan hukuksuz uygulamaların dışında hukuksuz uygulamalarda bu dönemin ana karakteri oldu.
Uzun gözaltılar ve tutuklulukların yanında verilen hükmün uygulanması sırasında da yasalara aykırı uygulamalar geliştirildi.
Oysa ki bir eylemin suçsa yargılama karşılığında verilen hapis cezası o suçun karşılığıdır bunu aşan uygulamalarda hukuksuzluktur.
Uzun süren disiplin cezaları, infaz yakmaları ve tecrit bu dönemin ana karakteri haline geldi”.
Soruyorum size diye sözlerine devam eden DEM parti PM üyesi Selda İLGÖZ;
“Oysa bir devletin ve hukuk düzeninin en temel amacı hakkı korumak değil miydi? Birkaç hak savunucusu ve aydın dışında her bir kesim diğerinin hakkı çiğnenirken kendisinden olmadığı için ses çıkarmadı. Oysa ki HAKKI savunmak başkasını savunmak değildir.
Bir kişi için yapılan haksız uygulama birgün bize de yapıla bilir bu sebepledir ki hakkı savunmak kendimizi de savunmaktır.
Bu sebepledir ki bu platformlar kuruldu ve bizlerde KHK’lı olmamamıza rağmen bu platformlarda yer aldık.
Aynı siyasetlerden değiliz ama her birimizin haksızlık karşısında çektiği acı aynı parçalarını kendi eteğine toplayarak köyüne getiren Ceylan Önkol’un annesi de, son günlerinde yanında zar zor olan Yusuf Kerim’in annesi de aynı acıyı çekiyor. Cenazesi 7 gün sokakta kalan Taybet İnan’ın Çocukları da, Cezaevinde plastik sandalyede ki ölüsü ertesi gün bulunan Mustafa Kabakçının çocuklarının acısı da aynı değil midir?
İnsan hakları, tabii hakim ilkesi, Anayasa’nın ve yasaların uygulanmasını beklemenin yanında ülkenin imza koyduğu uluslararası anlaşmaların çiğnenmesi,
çiğnenmemesi bir yana, haklarında yapılan “Toplumsal Maliyet Araştırmaları”nın da gösterdiği üzere, ülke açısından ciddi ve katmerleşmiş bir sorunlar yumağını ortaya koymakta olduğunu bir hukukçu olarak yakından görmekteyiz…”
Gözlerimizi dört açmalıyız dostlar!
“KHK Zulmüne uğrayan mazlumlar geldiğimiz noktada;
İntiharlar,
çocuk intiharları ve psikolojik travmaları, boşanmalar, toplamda 142’yi bulan hak ihlalleri tespitleri, kısaca siyasal soykırım, “sivil ve sosyal ölüm” olarak nitelenmeyi çok önceleri hak etmiş bir toplumsal ur haline gelmiştir.
Bırakın toplumu, kendi birinci ve ikinci derece akrabaları tarafından bile bir ötekileştirme ve yok sayılmanın aç bırakılmanın hedefi olmuşlardır KHK’lılar.
DEM parti olarak bu zulme hiç bir zaman ortak olmadık ve şiddetle karşı çıktık.” sözlerini sonlandırdı.
*****
Söz alan CHP Kocaeli il başkanı Bülent SARI şunları söyledi;
AKP İktidarı KHK mağdurları konusunda en başından beri yanlış yapmakta.
İntikam duygusuyla hareket etmekte.
Gelinen nokta da 7-8 yıldır da işin içinden çıkamıyorlar.
Adalet,
bir iktidarın tüm işlerinde ilk ilkesidir.
Ne acıdır ki;
Ekonomi konusunda adinin hakkını veremeyen AKP adalette de sınıfta kalmıştır!
Sadece KHK sorunu dahi,
adaletin nasıl örselendiğini gözler önüne sermeye yeter de artar bile!
Neredeyse 8 yıl oldu…
8 yıldır iktidar, KHK’lıları görmezden geliyor;
İnsanları işsizliğe,
açlığa ve çaresizliğe itiyorlar.
8 yıldır KHK’lılar itilip kalkıyor.
Heenuz daha hukuk davası açılmamış,
beraat etmiş, takipsizlik almış;
Yine de “Ama ben sizi almam,
çünkü canım öyle istiyor.” demekteler…
İyi de vicdan nerede insanlık nerede?
Yüz binlerce insan, aileleriyle birlikte milyonları buluyor;
8 yıldır horlanıyor, itiliyor,
kalkılıyor…
Sayısız insan ne yazık kı intihar etti,
İki binden fazla insan çeşitli hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti,
yine binlercesi de sağlığını kaybetti…
Artık yeter!
Çok geç bile kalındı fakat daha fazla gecikmeksizin,
daha ağır travmalara sebep olunmadan bu mağduriyetler giderilmelidir.
Biz CHP olarak bu konuda asla siyasi kazanç hesabı yapmayız;
AKP’ye çağrımız;
Siz sebep oldunuz,
siz düzeltin isteriz. Aksi halde zaten iktidar görevini elinizden aldığınızda ivedilikle bu konuya el atmak ve tüm mağduriyetleri gidermek CHP olarak bizim önceliğimiz olacaktır.” diye sözlerini tamamladı.
*****
KHK Zulmüne uğrayan insanlara en çok kucak açan,
Seçme ve seçilme hakları ellerinden alınsa bile bu haktan yararlandırılan parti biz olduk” diyen DEM parti Kocaeli il eş başkanı Av. Nuri TAN;
OHAL döneminde yaşanan hukuksuzluklara dair şu bilgileri paylaştı:
O günden bu güne, açık gizli OHAL sürdü. Sayısız KHK çıktı.
219 kanun değiştirildi. Bu KHK’lerde özel sağlık kuruluşları, basın yayın kuruluşları,
sayısız dernek,
binlerce işyeri kapatıldı.
Yüz binlerce insan işsiz kaldı.
Sayısız gazeteci, belediye başkanı, milletvekili olmak üzere binlerce insan tutuklandı. Başta en çok bizim partimiz DEM olmak üzere sayısız belediyeye kayyum atandı.
19 sendika ve konfederasyon kapatıldı.
7 grev yasaklandı,
Yüz binlerce insan sorgusuz sualsiz bir gecede işinden oldu. Sayısız insan OHAL ve KHK bağlantılı intihar ve şüpheli ölümle yaşamını yitirdi.” dedi.
DEM parti il eş başkanı
Av. Nuri TAN yaşananlar sivil bir soykırımdır!
İşinden ihraç edilenlerin yaşam hakkının gasp edilmesine dair birçok benzer olay yaşandığını söyleyen DEM parti il eş başkanı şöyle devam etti; “Ulkemiz’de yıllardır bir soykırım yaşanıyor. KHK ile işinizden olduktan sonra her şeyden mahrum edilmiş bir varlıksın artık.
Adı bilinmeyen gizli bir ‘teröristsiniz.’
Hiçbir arkadaşınız sizi aramıyor.
KHK’li olup intihar eden sayısız insan var.
Biz bu soykırımın peşini bırakmayacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
*****
Saadet partisi Kocaeli il başkan vekili İbrahim İLHAN söz alarak şunları anlattı;
Bu solanda ki KHK’lıları görmesini isterdim zulmü yaratan AKP/MHP’lilerin.
Bu korkunç yanlıştan dönülsün.
Sonsuz iktidar yoktur ve herkes yaptığının hesabını belki bu dünyada,
fakat ahirette mutlaka verecektir!
Bu salondan,
KHK’lı mağdurların gözlerinin içine bakarak söylüyorum;
AKP’liler duysun,
özellikle,
inançlı olduklarını iddia eden kesimlere bunu söylemeyi görev sayıyorum.
Yeter artık!.
Biz isteriz ki, siz bu yanlışlarınızdan ve zulümlerinizden vazgeçin;
Bu vebalden kurtulun. Fakat yanlışınızda ısrar etmeye kararlıysanız; bilin ki biz de KHK mağduriyetlerine son vermeye ve bu adaletsizliklere dur demeye kararlıyız,” dedi.
açıklamasına şöyle devam etti:
“Birlik ve beraberliğimiz açısından hassasiyet göstermemiz gereken en öncelikli konu adalettir!
Hak,
Hukuk,
Adalet yara almışsa, diğer hiçbir şeyin tedavisi olası değildir. Hukuk rafa kaldırılmışsa, tedavülde olan diğer şeylerin hiçbir yarası ve degeri yoktur!
KHK mağdurları sorununu hepimiz biliyoruz.
Toplumsal vicdanı zedeleyen ve 8 yıldır kanayan bir yara…sayısız kez dile getirdik, AKP yi sayısız kez uyardık.
Fakat iktidarda bulunanlar hatalarını telafi etmek yerine, ne yazık ki ısrarla yeni yanlışlar yapıyor.
KHK mağdurlarının sesleriyeri göğü inletyi.
Sağır sultana ulaştı, sadece sağır taklidi yapanlar duymuyor…
“AKP İktidarına bu salondan bir daha sesleniyorum: ‘Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur.
Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah’ın önünde hesap verecektir!’
Evet sonsuz iktidar yoktur ve herkes yaptığının hesabını belki bu dünyada, fakat ahirette mutlaka verecektir!
Biz Saadet partisi olarak bu KHK Zulmüne dur demeye kararlıyız. İktidarımızda,
hakkı gasp edilenlerin tüm haklarını eksiksiz kendilerine iade edeceğiz!” diyerek konuşmasına son verdi.
*****
Daha sonra söz alan EMEP il başkanı İlhami Şahbaz konuşmasına şöyle başladı;
“Hukukun olmadığı yerde hiç bir şey doğru yürümez.”
Adaletin önemine değinen Şahbaz, “Sadece KHK sorunu bile adaletin nasıl örselendiğini gözler önüne sermeye yeter de artar bile!” dedi.
Tam “8 yıl geçti,
KHK’lılar görmezden geliniyor”
EMEP il başkanı Şahbaz,
“Kamu personellerinin Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden uzaklaştırılmaya başlamasından bu yana tam 8 yıl geçtiğini” belirtti.
8 yıldır iktidar, KHK’lıları görmezden geliyor;
İnsanları işsizliğe,
açlığa ve çaresizliğe itiyor.” ifadelerini kullandı.
“Çok daha ağır travmalara sebep olunmadan mağduriyetler bir an önce amasız fakatsız giderilmeli”
Şahbaz;
Düşüncelerini anlatmayı şöyle sürdürdü:
EMEP olarak KHK mağduruyetinin takipçisi olduk.
“Artık yeter!
İnsanlar çaresizlik içinde.
Çok geç bile kalındı fakat daha fazla gecikmeksizin, daha ağır travmalara sebep olunmadan bu mağduriyetler giderilmelidir.
Biz bu konuda asla siyasi kazanç hesabı yapmayız.
Öncelikle KHK sorununa el atmak ve tüm mağduriyetleri gidermek bizim önceliğimiz olmalıdır” diyerek sözlerine son verdi.
******
Sözlerine;
KHK’lıların siyasal bir sorun olduğunu ifade ederek başlayan DEM Parti il yönetim kurulu üyesi Ali Buğdaycı;
Bu konu hakkında mecliste DEM parti olarak sayısız kez kanun tasarısı hazırladıklarını ve bu sorunun siyaseten çözüleceğini” söyledi.
Sözlerine şöyle devam etti;
“Normal bir hukuk sisteminde kimsenin aklına gelmeyecek şeyler AKP iktidarının aklına geldi.
81 kentte kamu kurumlarındaki insanları sorgusuz sualsiz bir gece de ihraç ettiler sonra 81 ilin yetkilerini Ankara’daki mahkemelerde topladılar.
Bunlar ancak kafalarında zalimliği siyaset olarak düşünen insanların yapacağı çirkin şeyler.
KHK Zulmüne uğrayan insanları kitlesel bir şekilde sivil ölüme mahkum ettiler.
Ben bir insan olarak bu çirkin siyaset adına sizlerden özür diliyorum.
Şimdi az bir zaman sonra seçim var.
Bu seçim sadece sizler açısından değil, Türkiye açısından da çok önemli.
KHK ile mağdur edilen yurttaşlarımızın taleplerinin giderileceğine dair ortak bir görüş oluşturmalıyız.
Bu görüş eksik olabilir ama mutlaka parlamentoda tamamlanır.
İktidar el değiştirdiğinde ilk bir ay içerisinde ya kanunla ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle mağdur olan, KHK ile ihraç edilmiş vatandaşlarımızın tümünün işe iadesini DEM parti olarak sağlayacağız.
Bu memleket bizim, bu düzeni birlikte değiştireceğiz…” dedi.
Konuklar kendi aralarında ki sohbetle günü sonlandırdılar