Deriteks Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu sıcak bir karşılama yaparak, çay ve pasta ikramında bulundu. Çaylar yudumlanırken Demokrasi Hareketi üyeleri ve Numanoğlu ülke meselleri ve çalışma hakkında görüş alış-verişinde bulunuldu.
CHP Tuzla Demokrasi Hareket Genel Sekreteri Burhanettin Yılmaz, asıl ziyaretimizin konusunda dönelim diyerek söze başladı. “ Sayın başkan öncelikle Demokrasi Hareketi olarak bizleri kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Grup Sözcümüz Özkan Toraman arkadaşımız çocuğunun rahatsızlaşması nedeniyle hastanede, o nedenle katılamadı, sizlere selamlarını iletmemi söyledi. Sizinle TKP Aydınlı İşçi Evinde de görüşmüştük. Bildiğiniz gibi bizler CHP’de siyaset yapan, ama olaylara soldan bakan, emekten, demokrasiden ve ezilenlerden yana olan bir hareketiz. Meselelere soldan bakan arkadaşlar olarak yerel seçim öncesi bir araya gelerek geleceğin şekillenmesinde elimizi taşın altına koymak, toplumsal muhalefeti örgütlemek istiyoruz. Bu anlamda Derneklerle, inanç evleri ve sendikalarla görüşmeler yapıyoruz. Birlik ve dayanışma içinde olmalıyız. Konu sanırım anlaşılmıştır, fazla uzatmadan arkadaşlarımızda görüşlerini sıra ile belirsiz sonra da siz dinleyelim.” Diyerek sözlerini tamamladı ve sözü Düzgün Acar’a bıraktı.
Düzgün Acar: Teşekkür ederek sözlerine başladı, “Ben uzun yıllar Deri İş Sendikası ile iletişim içinde oldum. 1990’lı yıllardan 2000’li yılların başımda Deri İş sendikası bölgede çok önemli bir sivil inisiyatifti. Yapmış olduğu eylemlere sadece sendika üyelerini değil, aynı zamanda bütün bölge halkında da bir farkındalık yaratıyordu. Deri sanayiden Aydınlıya kadar yapılan yürüyüşlerde bütün mahalleli katılarak özellikle hak adalet ve çalışma koşulları konusunda bir bilince sahip oluyorlardı.
Kazım Tay: Tuzla Demokrasi Hareketi olarak fikri, düşüncesi ne olursa olsun asla ayrıştırmadan yana değiliz. Ortak değerlerimiz var… Ortak değerlerimiz etrafında birleşerek dayanışma içinde olacağız. Birlik ve beraberlik içinde haksızlıklara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz ezilenin ve yoksulun sesi olacağız, mücadelemiz emek ağırlıklıdır, tüm emek dostlarıyla mücadelemizi geliştireceğiz.
Hasan Erman: 1990 yıllarından 2010 yılına kadar Aydınlı Deri Sanayi işçilerinin yoğun olduğu dönemlerdi. Hak arama, iş yavaşlatma ve grev kararları almak ile birlikte Aydınlı ve çevre mahallelerde sol, sosyalist, evrensel düşünen sorgulayan, ortak akıl ile hareket eden bir kitle vardı. Dolayısıyla Aydınlı ve çevre mahallelere uyuşturucu baronları, torbacılar giremiyordu bir kuşak böyle yetişti… Sonrasına gelince nüfusun artmasıyla sorunlarda katlayarak artmaya başladı. Bu sorunların başında ise uyuşturucu sorunu geliyor. Bu anda Aydınlı’nın her köşesinde uyuşturucu satılıyor. Bu sorun katlanarak büyüyor, gençlerimiz, çocuklarımız tehlike altındadır. Kimse benim çocuğum kullanmıyor demekle olmaz, bu tehlikeyi göz ardı etmeden bununla da Demokrasi Hareketi olarak diğer STK ve sendikalarla birlik ve beraberlik içinde mücadele vermeliyiz.
Ali Otmar: Mahalleden başlattığımız örgütlü mücadelemiz oldukça anlamlıdır. Aydınlı artık eski Aydınlı değil, bugün nüfusu Anadolu illerinden fazla dudumdadır. Tabii bu büyüme beraberinde büyük sorunlarımda getiriyor. Örnek verecek olursak uyuşturucu sorunu arkadaşımız Hasan Erman’ın dediği gibi mahallemizde büyük sorundur. Bu sorunlara duyarlı olmamız gerekiyor. Son olarak 12 Şehidimizin gelmesi ile Erdoğan’ın kullandığı dilin doğru olmadığını, bu söylem insanları ayrıştırır ve kutuplaştırır. Bölünmeye neden olur. Yönetici konumunda olanlar, konuşmalarına dikkat etmelidir.
Kemal Gökmen: Ben de Demokrasi hareketini ağırladığınız için teşekkür ederim. STK, Sendika ve İnanç evleriyle buluşmamız devam ediyor. Sorunlarımız ortaktır, o nedenle hep birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz. Arkadaşlarımız önemli konular değindi, benim uzatmama gerek kalmadı. Tekrar teşekkür ediyorum.
Arif Öztürk: Ben emekli öğretmenim. Aydınlı’da daha yeniyim, Maltepe ilçesinde demokrasi mücadelesi içinde oldum. Emekliler Sendikası kurucusuyum. Buraya taşınınca arkadaşlara bıraktım. Öğretmenlik dönemde de EğitimSen bünyesinde görev aldım, Kısaca şunu söylemek istiyorum. Örgütlüysen güçsün, örgütsüzsen bir hiçsin. Bu anlamda dayanışma ve örgütlenmek için gereğini yapmak durumundayız.
Deriteks Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu yapmış olduğu konuşmaya, ”Arkadaşla ben Samsunluyum. Bizim memleket biraz milliyetçi, ben sendika falan bilmiyordum. Askerlik sonrası iş hayatına başladım. İş yaşamım devam ederken bulunduğum ortam gereği sendika üyesi oldum. İşçinin emeği ve alın terini savunduğunu yaşayarak sendika hakkında bilgilendim, bir süre sendika temsilcisi derken bu anda da şube başkanı olarak bulunuyorum. Memlekete gittiğimde Komünist hoş geldin diyorlar. Bende işçinin hakkını, hukukunu savunmak Komünistlikse evet ben Komünistim diyorum. Ben sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyarım. Elbette dayanışma içinde olacağız.