SOLMEDYA – CHP Tuzla’da ilçe seçiminden sonra ilk defa yaptığı örgüt toplantısını İdris Güllüce Kültür merkezinde gerçekleştirdi. Kongre havasının estirildiği toplantıda, ilçe yöneticisinin açılış yaptığı toplantıda saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasından sonra konuşmasını yapmak için ilçe başkanı Eren Ali Bingöl kürsü aldı. Birlik beraberliğin olması halinde mutlaka zafere ulaşılacağını söyleyerek, üç ana başlık üzerinde durdu.
“Birincisi halkımız protez bir tavırım olmasına, yapılmasına sıcak bakmıyor.
İkincisi parti olarak birlik görüntüsü veremiyoruz,
Üçüncüsü ise Halkla bütünleşemiyoruz.” Bu ana başlıklar üzerinde geniş bir değerlendirme yaparak, konuşasının sonunda, yapılan çalışmaları anlatarak istifa ederek, aday adayı olacağını ilan etti.
İçe başkanından sonra İl Başkan Yardımcısı Burcu Avyüzen, katılımcıları selamlayarak, İl Bakanım Özgür Çelik’ten sizlere selam getirdim diyerek kısa bir konuşma yaptı. Yaklaşık 20 parti üyesi kürsü alarak konuşma yaptı.
Dün, (28.11.2023 tarihinde) İdris Güllüce Kültür Merkezinde CHP Tuzla ilçe başkanlığının düzenlediği yerel seçimler konulu örgüt toplantısı, beklenenden az katılımla ve coşkunun olmadığı bir atmosferde gerçekleşti. Gecikmeli yapılan bir örgüt toplantısı olması nedeniyle konuşmacıların eleştirileriyle geçen örgüt toplantısının, yerel seçimlerin kazanılmasına dönük çalışmaların nasıl yapılması gerektiği konusu etrafında görüş bildireceği, tekliflerin sunacağı, mevcut yönetimin eksiklikleri konusunda eleştirilerin yapılacağı noktasının uzak ve verimsiz bir toplantı gerçekleşti. Tüm konuşmalar bakınca adeta bir belediye başkanlığı ve meclis üyesi açıklamasına dönüştü.
Örgüt toplantısının seçime yakın bir tarihte olması nedeni ile bu sürecin yapıcı eleştiriler etrafında birlikteliği sağlayıcı yöntemlerin bulunmasından ziyade önceden oluşan örgütsel yarılmaların yarattığı sorunlara sanki yokmuş gibi davranılması, en azından seçime kadar bu sorunların üzerinin örtülerek görmezden gelinmesi üzerinde bir konsensüs varmışçasına kürsü konuşmalarının yapılması sonucunu doğurmuştur .(Bunun adına da geçmişi unutun, sıfırlayın denmiştir.) Burada sorulması gereken yâda tartışılması istenen, dünkü toplantıda örgüt yerel seçimler üzerine hangi stratejiyi, yöntemi, yâda çalışmayı tartıştı. Sokakta mevcut olmakla mükellef, varlığını-haklılığı sadece sandıkta oy vererek değil eylem yaparak da savunan, sahip olduğu sol-sosyalist, yurtsever ideoloji ile siyaset yapan örgütsel yapı acaba dün akşam o salonda var mıydı? Hayır, eğer o salonda bu bahsedilen örgütsel yapı olsaydı; kendisine yani muhalefete, muhalefet yapmayın bu sağcı seçmenin tepkisini çekiyor diyen adaya ve bunu alkışlayanlara söyleyecek bir çift sözü olurdu örgütün.
Dünkü toplantı, örgütsel yapıların katıldığı bir toplantı olmaktan çok başkan adaylarının ekipleri ile katıldığı bir ekipler ve iyi niyetler temenni toplantısıydı.
Örgüt canlı, diri, siyaset üreten, sokakta itirazlarını yükselten ve bunun etrafında kitleleri örgütleyen bir dinamik süreçtir. Bu sürecin değil kendisi, yansıması bile yoktu salonda. Önemli bir hatada yenilikçi, gelenekçi tartışmasının; savunulan politik hat, söylem ve örgütlenme tarzı üzerinde değil de, partiye emek veren siyasetçilerin yaşı üzerinden yapılmasıydı. Belirli bir yaşın üzerinde olanların yeniliğe karşı olması, daha genç yaşta olanların yeniliği savunuyor olması üzerinden yürüyen konuşmaların konu ile hiç bir bağlantısı yoktu, olamazda. 1972 de Ecevitin CHP de genel başkan olmasından sonra ortaya koyduğu yenilikçi sol politikalardan bugüne kadar partiyi kitle partisi yapma adına, partiyi en büyük yeniliğe açan politikaları hayata geçirmeye çalışan liderdir Kılıçdaroğlu. Dolayısıyla Kilicdaroglu’nun yapmaya çalıştığı ama yapamadığı yeni politik açılımları savunmak yeniliği savunmaktan başka anlama gelmez. Bunu konuşmak yerine yenilikçiliği savunmayı yaş ortalaması ile sınırlandırmak yenilikçi olmamak demektir. Ekipler toplantısını örgüt toplantısına çevirmek için söz ve yetkiyi parti emekçilerine vermek, bir ideolojik hat belirleyip söylem geliştirmek, gerçekleştirilecek projeleri bu yeni söylemle parti emekçileri üzerinden sokağa aktarmak gerekir. En doğru yöntem de budur.
Haber: Özkan Toraman