Prof. Dr. Süleyman Çelik (scelik44@gmail.com)
Ogün Samast Hrant Dink’in katili…
Mıgırdic Yanıkyan Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demir‘in katili…
Ogün kurbanına, sokakta ateş edip öldürdükten sonra kaçarak uzaklaştı…
Mıgırdic, “kendisinde bulunan Osmanlı’ya ait değerli bir tabloyu armağan etmek istediğini” söyleyerek kurbanlarını kaldığı otele davet etti. Konuklarını(!) karşılayıp oturmalarını sağladıktan sonra, tabancasını ateşleyerek ikisini de öldürdü. Kurbanları yere düştükten sonra da, tabancasındaki kurşunlar bitene kadar ateşe devam etti…
Öldürüldüklerinde Hrant Dink 52, Mehmet Baydar 49, Bahadır Demir 31 yaşındaydı.
Hrant Dink 3 çocuk, Mehmet Baydar 2 çocuk babasıydı. Bahadır Demir ise yeni evliydi
Hrant Dink, Reurters ajansına verdiği demeçte 1915 olayları için “soykırım” demiş, ayrıca bir yazısında, “Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur” gibi, Türk kamuoyunda tepki doğuran sözler etmişti.
Mehmet Baydar ve Bahadır Demir ise Ermenileri kırıcı tek söz etmemişlerdi!..
Hrant’ın öldürülmesi, sağcı- solcu, muhalif-yandaş, laik- dinci v.s. Türkiye’deki tüm gazete ve televizyon haberlerinde lanetlendiği gibi tüm yazar ve yorumcular ve dahi millet lanetledi…
Mıgırdic suikasttan önce California Courier gazetesine bir mektup göndermiş; “sizler bu mektubu okuduğunuzda ben yeni bir savaş biçimi icat etmiş ve uygulamış olacağım… Ermenileri uzun uykularından uyandırmanın ve Türklerle, onların anlayacağı dille konuşmanın vakti geldi. Türk hükümeti ile hiçbir millet ilişki kurmamalı ve onların temsilcileri yok edilmeli” diye yazmıştı. Amerika ve Avrupa (AB-D) medyası suikasttan sonra açıklanan bu mektuptan alıntılar yapıp, Türklerin Ermeni soykırımı yaptığını ileri sürerek, cinayeti ve katili savunur tarzda yayın ve yorumlar yaptılar!..
Mıgırdic’in eyleminden sonra ASALA terör örgütü ortaya çıktı ve yurtdışındaki temsilcilerimize yönelik cinayetlere başladı. Anlaşılan o ki Mıgırdic, ASALA’nın kurucularındandı ve ilk eylemi yaparak terörü başlatmıştı…
Yüz yıl önceki Ermeni Hınçak ve Taşnak terör örgütlerini emperyalist ülkeler kurdurmuştu. Bu kez de ASALA’nın onların bilgisi dışında kurulması olası değildi. Nitekim eylemlerini hep desteklediler…
***
Gerçekte Hrant Dink cinayetinin arkasında AB-D vardı. Çünkü 2002’de iktidara getirdikleri AKP ve FETÖ aracılığı ile “Kemalist-askeri vesayet düzenini yıkıyoruz” diyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak istemelerine, ulusalcı kesim karşı çıkıyordu. Rahip Santaro ve Zirve Yayınevi cinayetleri gibi bunu da bu kesimin üzerine yıkıp, ortamı Ergenekon iddialarına hazırlamak istiyorlardı…
Her zamanki gibi, tetikçi olarak FETÖ’yü kullandılar. Zaten aynı yıl Fetullah Gülen, “ulusalcı dalgayı aşacağız” demişti. Nitekim 15 Temmuz’dan sonra, aralarında emniyet müdürlerinin de olduğu 30’u aşkın FETÖ’cü polis ve jandarma bu davaya dahil edildi ve ağır hapis cezalarına çarptırıldılar.
“Katiller cinayet yerine kesinlikle gelir” denir! Hrant’ın cenazesine, AB-D ülkelerinin İstanbul başkonsolosları, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı ve Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı katıldı. İngiltere Başkonsolosu’nu yeterli görmedi, Ankara Büyükelçisi’ni de gönderdi…
Cenazede Hükümeti Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül temsil etti.
O gün Meclis`te yapılacak Irak gizli oturumu nedeniyle cenazeye katılamayacak olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın bir gün sonra Türkiye Ermenileri Patriği’ne başsağlığı ziyaretinde bulunacağı açıklandı.
Protokole dahil bu zevatın dışında cenazeye 100 bin kişi katıldı. Ellerinde DİSK tarafından hazırlanmış Türkçe, Ermenice ve (ne alaka ise) Kürtçe*, “Hepimiz Ermeni’yiz” yazılı dövizler taşıyan kalabalık, Osmanbey’deki Agos gazetesinin önünden Kumkapı’ya kadar yürüdü. Buradaki Ermeni Kilisesinde yapılan dini törenden sonra Balıklı Ermeni Mezarlığında toprağa verildi ve daha sonra ‘anıt mezar’ yapıldı…
Türkiye’ye getirilen Mehmet Baydar ve Bahadır Demir’in cenazeleri ise sadece aileleri ile bazı alt düzey protokol mensuplarının katıldığı, sade bir törenle Zincirlikuyu mezarlığında, toprağa verildi…
***
Cinayetten sonra tutuklanan ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Mıgırdic Yanıkyan, 10 yıl yattıktan sonra affedilerek serbest bırakıldı. Öldüğünde cenazesi Ermenistan’a götürülerek, “Devlet Töreni” ile ‘vatanını savunmak amacıyla hayatlarını kaybeden kahramanların yattığı’ Erivan’daki Askeri Mezarlığa gömüldü.
Bu olaya, Şehit Bahadır Demir’in Eşi, Emekli Büyükelçi Melek Sina Baydur (Demir)’un, Ermenistan Cumhurbaşkanı’na yazdığı bir açık mektupla sitem etmesinin dışında, kimse tepki göstermedi. Tersine, Dışişleri Bakanı iken Hrant’ın cenazesine katılan Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı iken davet edilmediği halde Erivan’a giderek Ermenistan- Türkiye milli maçını izledi. Ardından maçın rövanşını birlikte izlemek üzere Ermenistan Cumhurbaşkanı’nı Türkiye’ye davet etti. Daveti lütfen kabul edip gelen Ermenistan Cumhurbaşkanı rahatsız olmasın diye, maçın oynandığı stada Azerbaycan bayrağı sokulmadı!..
Ogün Samast cinayet tarihinde 17 yaşında olduğu için 22 yıl 10 ay hapis cezası aldı. 16 yıl 10 ay yattıktan sonra infaz yasasından yararlanarak geçen hafta tahliye oldu.
Tahliyesi yasalara uygun olmasına karşın, medyanın deyimiyle taraflı tarafsız herkes tepki gösterdi. Başta CHP’nin eski ve yeni genel başkanları olmak üzere, tüm muhalefet partileri, medya, yazarlar, spikerler, herbokolog tv yorumcuları, kısaca ağzı olan herkes tahliye edilmesini kınadı ve bir haftadır kınamalar sürüyor. “Hepimiz Ermeni’yiz” diyenler de bir haftadır eylem yapıyorlar. Tepkiler karşısında kendisini suçlu hisseden AKP, Ogün Samast’ı yeniden içeri atmak için yeni bir iddianame hazırlattı!..
***
ASALA en son 7 Ağustos 1983’te, Paris Orly Havalimanı katliamını gerçekleştirdi. THY bürosuna verilen bir çanta içindeki bombanın patlaması sonucu ikisi Türk, dördü Fransız, biri Amerikalı ve biri İsveçli olmak üzere sekiz kişi öldü, 21’i ağır 63 kişi yaralandı. Havada patlamak üzere ayarlanmış olan bombanın erken patlaması daha büyük katliamı önlemişti. Fransız polisi bombanın, Suriye vatandaşı Varujan Garbisyan ile Türk vatandaşları Ohannes Semerci ve Nayir Söner adlı Ermeniler tarafından hazırlanmış olduğunu saptadı…
ASALA’nın kendileri için de zararlı olmaya başlaması üzerine, Orly katliamından sonra AB-D, “artık yeter! Sizin göreviniz bitti” dedi ve hemen yerine, sadece Türkiye’de terör eylem yapmak üzere görevlendirdikleri PKK’yı kurdurdu…
***
Ey Halkım, düşmanını tanı. Onlar ki Birinci Dünya Savaşı başlarken yayımladıkları ortak bildiride, “savaştaki amacımız, Rumeli’den attığımız barbar Türkleri, Küçük Asya’dan da atıp Orta Asya steplerine geri göndermektir” diyerek, bin yıllık Haçlı hayallerini açıkça dile getirmişlerdi!
Aymazlık (gaflet) ve sapkınlık (dalalet) uykusundan uyan. İhanet içinde olup düşmanla işbirliği yapanları da tanı. Bunlar, millet 7’den 70’e “vatan ve namus için” tüm varlığı ile savaşırken, başta İngilizler olmak üzere işgalci emperyalistlere uşaklık yapanların torunları/ ardıllarıdır. O zamanki İngiliz Muhipleri şimdi AB-D Muhibbi, Kürt Tealiciler PKK’lı oldu. Dün “Yunan Ordusu Halife’nin Ordusudur” diyen İslam Tealicilerin, bugün “keşke Yunan kazansaydı” diyen ardılları da AKP- FETÖ koalisyonu bozulana kadar bunlarla birlikteydiler.
***
Genlerinde Ahmet Yesevi’den, Yunus’tan, Hacı Bektaş-ı Veli’den, Mevlana’dan v.d. gelen Türk insanının insancıl (hümanist) duygularıyla, “Hepimiz Ermeni’yiz” pankartları altında toplanan yüzbinler, biliniz ki sizi oralarda toplayanlar/ yönlendirenler emperyalistlerin uşaklarıdır. O emperyalistler ki Vietnam’da, Bosna’da, Afganistan’da, Ruanda’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Yemen’de, Ukrayna’da, Gazze’de, kısaca “dünyada nerede kan ve göz yaşı varsa” oralarda yaşanmış ve yaşanmakta olan acıların sorumlularıdır!..
*Emperyalistlerin kışkırtmasıyla Osmanlı’ya başkaldıran Ermeniler, devlet kurmak istedikleri Doğu Anadolu’dan halkı kaçırmak için Türk, Kürt demeden Müslüman ahaliyi katletmeye başlamışlardır. Bunun üzerine 2. Abdülhamid, kendilerini savunmak için yardım isteyen aşiretleri silahlandırarak Hamidiye Alaylarını kurdurmuş, aşiret reisi ağaları alay komutanı yapmıştır. Örneğin, günümüzde ağa olan Ahmet Türk’ün dedesi bir Hamidiye Alay Komutanı’dır. PKK’yı kuran emperyalistler, şimdi “siz aslında kardeşsiniz” diyerek bunları bir araya getirdi!..