Advert Advert
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Emperyalizm İnsanlık Düşmanıdır!

Emperyalizm İnsanlık Düşmanıdır!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Arka arkaya gelen 11 ve 12 Eylül günleri, yeryüzü coğrafyasında yakın zamanlarda yaşanmış iki büyük acıya işaret eder ve insanlığın geleceği açısından büyük toplumsal dersler içerir.

12 Eylül 1980 tarihinde, zamanın ABD Başkanı Bush’un “our boys” (bizim çocuklar) diye tanımladığı, ABD haberalma örgütü CİA ve emperyalizmin saldırgan jandarma gücü NATO güdümünde hareket eden Türk generallerin darbesi ile yüzlerce ilerici, devrimci aydın, öğrenci idam edildi, işkencehanelerde öldürüldü, yüz binlerce insan gözaltına alındı on binlercesi tutuklanıp olmadık aşağılamalara uğratıldı. Kitaplar yakıldı, yasaklandı, ülkenin geleceği satılık işbirlikçiler eliyle, devletin tüm olanakları kullanılarak Orta Çağ karanlığını temsil eden dinci cemaat ve tarikatların Emevi derebeyi anlayışına, kadının aşağılanmasına, bütün hak mücadelelerinin yok edilmesine varacak bir sürece bağlandı. 12 Eylül 1980 öncesinde yaşanan birçok acı olayın, kardeş kavgasının arkasında da ülkeyi darbe koşullarına götüren şeytanca uygulamalar vardı. Çok öncelerinde “barış gönüllüsü” kılıflı ABD ajanları eliyle çıkarılmış demografik harita gereği, inanç ve kültür farklılıkları kullanılarak Çorum’da, Sivas’ta, Maraş’ta Alevi yurttaşlarımıza karşı anlatması bile zor saldırılar düzenlendi. Kışkırtılmış sapıklar eliyle anne karnında bebekler baltalarla parçalandı, saçı örüklü nenelere kıyıldı, bir kadın, kocasına “Beni sen öldür, onların eline bırakma” demek zorunda bırakıldı…

11 Eylül 2001 tarihinde Orta Doğu ve Yakın Asya’da onlarca yıldır ABD gizli servisleri tarafından Sovyet karşıtı kalkışmalar için kurulup beslenmiş, desteklenmiş, davaları uğruna ölüp ve öldürüp cennete gitmek için şartlandırılmış dinci terör örgütleri ABD halkını hedef alan saldırılar gerçekleştirdi. Koca gökdelenler kaçırılan uçaklarla vurularak yakıldı, binlerce kişi öldü, on binlercesi yaralandı…

Emperyalizmin insanlığa verdiği zararların felsefesini, ruhunu iyi kavrayabilmek için o yayılmacı ve saldırgan anlayışın tarihine kısaca bir göz atmak yeterli olur. 1798 yılı Mısır’ı işgale çıkmış Napolyon, İskenderiye’de toplattığı halka “Biz gerçek Müslümanlarız” (nous sommes les vrais Musulmans) yalanını söylemiş ve kendinden sonra Mısır’ı yönetecek olan Kleber’e, bu ülkeyi kolay idare etmek istiyorsa, Şarkiyatçı (Batı yanlısı) aydınlarla ve din adamlarıyla iyi ilişki kurmasını önermişti.

Türkiye’de, demokratik hukuk devletinin gereği olan yargı, yasama ve yürütme erklerini tek elde toplattırılacak12 Eylül 2010 referandumunda Napolyon çağından beri sürdürülen yol ve yöntemler bir kez daha devreye girdi. Anayasa oylamasında “ölüleri bile oy vermeye” çağıran ABD uşağı, FETÖ yöneticisi emekli vaiz ile kendi yetiştiği laik, görece demokratik Cumhuriyet’i “vesayetçi ve darbeci” bularak otopsi masasına yatırmaya kalkan “liberal” aydınlar aynı kaba işedi. Ülke yönetimini tek kişilik otokrasiye doğru götürecek Anayasa taslağına “Yetmez Ama Evet”, hatta doğrudan “Evet” dediler.

Emperyalizmin insanlığa verdiği zararlar saymakla bitecek gibi değildir. ABD’li araştırmacı Joan Didion, “Sabit Fikirler ya da Tarihin Dönüm Noktası” başlıklı yazısı Doğu toplumunda yükselen “radikal İslamcılık” ile emperyalizm arasındaki ilişkileri bir kez daha göz önüne serer. “1980’lerin başlarında, Washington’da gerçekleşen Muhafazakâr Siyasal Eylem Konferansı’nın ‘Sovyet İmparatorluğu’nu Geri Püskürtmek’ konulu bir oturumuna katılmıştım. O günkü konuşmacılardan biri olan Jack Wheeler adında bir tür maceracı-ideolog, mücahitler denilen Afgan özgürlük savaşçılarının yanından yeni dönmüş olduğundan bahsedip duruyordu. ‘Bir İslami dirilişi başlatmak için’ Sovyetler Birliği’ne gizlice Kuran nüshalarının sokularak (Sovyetler’in) ‘bin yerinden kesilerek öldürülmesini önerince ayakta alkış aldığını anımsıyorum.” (Joan DIDION, “Sabit Fikirler ya da Tarihin Dönüm Noktası” başlıklı yazı, Varlık, Nisan 2003).

Emperyalist politikaların yaşama geçirilmesi için epeyce bir çaba göstermiş olan dönemin başkan yardımcısı Brzezinsky, Çin’den Mısır’a, İngiltere’den Pakistan’a dünyayı dolaşarak dünyayı operasyona dolaylı destek için hazırlamaktadır; bu plan çerçevesinde aralarında Suudi öğrenci Usame Bin Ladin’in de olduğu “Arap Afganlar” Suudi Arabistan’ın da desteğiyle Afganistan’da çarpışmaya başlayacaklardır (ayrıntı için Amin Maalouf, Uygarlıkların Batışı)…

Hep demokrasiden yanaymış gibi görünen Batılı emperyalistler ve özellikle ABD eliyle, Endonezya’da seçimle iş başına gelmiş iktidar darbeyle devrildi, bir milyona yakın aydın, öğrenci, işçi öldürüldü, Şili’de Allende iktidarı da aynı biçimde sonlandırıldı. Pakistan’da Zülfikar Ali Butto’nun, İran’da Musaddık’ın idamının arkasında da ABD’nin olduğu daha sonraları bu ülkeyi yönetenler tarafından itiraf edilecektir.

Emperyalizm mazlum halklara ve milletlere olmadık acıları yaşatırken en büyük desteği de o mazlum halklar arasından çıkmış inanç istismarcısı, para pul, mal mülk, şan şöhret delisi işbirlikçilerden almaktadır.

Emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı mücadele etmek ilk ve en büyük insanlık görevidir…

İnsanlık, örgütlü güçleri eliyle dayanışarak er ya da geç emperyalist saldırı ve soyguna son verecektir…

11-12 Eylül tarihlerinden alacağımız derslerle kuracağız gelecek güzel günleri…

Gününüz aydın olsun değerli dostlar…

 

12 Eylül 1980, Alper Akçam

11-12 EYLÜL.jpg

Emperyalizm İnsanlık Düşmanıdır!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin