SOLMEDYA – Bir televizyon kanalında TSK’ye ilişkin ifadeleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kendisini hedef alan söylemlere ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.
Tanrıkulu, insan haklarını savunmaya devam edeceğini söyledi. Kendisine yönelik linç girişimleri sonrasında çok sayıda insanın dayanışma mesajı paylaştığını ifade eden Tanrıkulu, “Herkes biliyor ki bu aslında geçmişi unutma ve unutturma operasyonudur” dedi.
‘İNSAN HAKLARINI SAVUNURKEN GERİ ADIM ATMADIM, ATMAM DA’
Tanrıkulu’nun paylaşımı şöyle:
“Bana, daha doğrusu hakikatler karşı linç devam ederken arayan, dayanışma mesajları paylaşan dostlarıma teşekkürler İnsan haklarını savunurken asla geri adım atmadım, atmam da. Yurttaşlarımız adalete, demokrasiye, insan haklarına erişene kadar unutmayacağız, unutturmayacağız. Bana, daha doğrusu hakikatlere karşı saldırı ve linç devam ederken sayısız dostum arıyor, dayanışma mesajları paylaşıyor. Hepinize teşekkürler. Ben hakikatleri dönemin koşullarına göre eğip bükenlerden, zora düşünce susanlardan değilim. Hak ihlalleri yurttaşlar, insan hakları savunucuları geri adım attığında başlar. İnsan haklarını savunurken asla geri adım atmadım, atmam da. Bana yönelik linç operasyonu devam ediyor. Herkes biliyor ki bu aslında geçmişi unutma ve unutturma operasyonudur. Bu ülkenin her bir yurttaşı adalete, demokrasiye, insan haklarına erişene kadar unutmayacağız, unutturmayacağız.”
📌Bana, daha doğrusu hakikatler karşı linç devam ederken arayan, dayanışma mesajları paylaşan dostlarıma teşekkürler
📌İnsan haklarını savunurken asla geri adım atmadım,atmam da
📌Yurttaşlarımız adalete, demokrasiye, insan haklarına erişene kadar unutmayacağız, unutturmayacağız pic.twitter.com/Ejv7b38Wrm
— Sezgin Tanrıkulu (@MSTanrikulu) September 10, 2023
NE OLMUŞTU?
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TV100’de yayınlanan bir programa telefonla bağlanarak “TSK’nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül’de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz’da darbe girişimi yapan, köyleri yakan… Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen… Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski Uludere oldu… Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi” ifadelerini kullanmıştı.
Tv100, Tanrıkulu’nun açıklamalarına dair haberlerini “Tanrıkulunun TSKye dönük iftiraları” ibaresiyle servis ederek hedef göstermişti.
TANRIKULU’NDAN İLK AÇIKLAMA
Sözlerinin tartışma yaratması üzerine sosyal medya hesabından açıklama yapan Sezgin Tanrıkulu, “Dünkü açıklamalarımdan sonra bazı dijital platformlarda hakkımda ağır eleştirinin ötesine varan açıklamalar yapan / yazan herkesle tek tek hukuk önünde hesaplaşacağım. Günü geldiğinde aman ‘Özür dilerim, ben yanlış yaptım, affedin’ vb sözlerle lütfen karşıma gelmeyin” demişti.
SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tanrıkulu’nın açıklamalarını gerekçe göstererek hakkında soruşturma başlatmıştı.
CHP’DEN İLK AÇIKLAMA
Tanrıkulu’nun açıklamalarının ardından ise CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir” ifadelerini kullanmış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise “TSK bizim göz bebeğimizdir” açıklamasında bulunmuştu.
TANRIKULU’NDAN SORUŞTURMA YORUMU
CHP’li Sezgin Tanrıkulu hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin “AKP’nin derin devletin yeni sahibi olduğunun bir kez daha itirafıdır” demişti.
DİYARBAKIR BAROSU’NDAN DESTEK
Diyarbakır Barosu, hedef gösterilen Sezgin Tanrıkulu’na destek vermiş ve yapılan açıklamada “Önceki dönem Baro Başkanlarımızdan ve Diyarbakır Milletvekili Av. Sezgin Tanrıkulu’na yönelik bir TV proğramında sarfettiği sözler nedeniyle eleştiri sınırını aşan ve hedef gösterici saldırıları kınıyoruz. Bu ve benzeri linç kampanyalarının neden olduğu sonuçları en acı şekilde yaşamış bir kurum olarak yetkilileri gerekli tedbirleri almaya ve herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz” denilmişti.
TANRIKULU’NUN KONUŞMASINDA DİLE GETİRDİĞİ KONULAR
Diyarbakır – 1993
8 Ekim -25 Ekim 1993 arasında Kulp ilçesinin dağınık mezralardan oluşan (Gurnik, Mezire, Pireş, Kepir ve Şuşan) Alaca köyü ve Muş’a bağlı Kayalısü köyünün (Licik mezrası) civarında, General Yavuz Ertürk Komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda köy ve mezralarından toplanarak gözaltına alınan 11 kişiden bir daha haber alınamadı.
Kaybedilenlerin isimleri şöyle: Mehmet Salih Akdeniz, Celil Aydoğdu, Behçet Tutuş, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Bahri Şimşek, Mehmet Şah Atala, Turan Demir, Abdo Yamuk, Nusreddin Yerlikaya, Ümit Taş (16 yaşında).
Şırnak – 1994
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 12 Kasım 2013’te verdiği kararda Şırnak’ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerine 25-26 Mart 1994’te düzenlenen hava operasyonu sırasında öldürülen 34 sivilin yakınları tarafından açılan davada, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal ettiğini belirtmişti.
Türkiye’nin, mahkeme kararı gereği davacılara, mahkeme masrafları da dahil olmak üzere 2 milyon 310 bin 700 euro ödemesine karar verilmişti. (HABER MERKEZİ)