SOLMEDYA – Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki gün yaptığı açıklamada şiddetin önlenmesi konusunda yalnızca kamu çalışanları için değil genele ilişkin düzenlemeler yapılması gerektiğinin altını çizdi. Bakan Koca, “Sağlıkta şiddetin arttığı ve günde 10-11 fiziki, bunun üç katı kadar da sözel şiddet olayının görüldüğü günlerin yaşandığını” belirterek fiziki ortamların düzeltilmesi ve çalışanların hasta yüklerinin azaltılması konusunda çalışılacağını ifade etti.
Ayrıca Koca, “Ağırlıklı olarak hastanelerimizde görevli Emniyet personeli ve güvenlikçi sayısını artırmayı hedefliyoruz. Bu en temel işlerimizden biri” dedi. Koca’nın 2019’da tıp öğrencileriyle bir araya geldiğinde yaptığı “Elbette asayiş ve benzeri yaklaşımlar, en son düşünülmeli. Esas bizim yapmamız gereken hekim ve hastanın birbirine güven duyduğu ortamı oluşturabilmek. Karşılıklı güven içerisinde sağlık hizmetini sunabilir olduğumuz bir ortam hedefliyoruz” açıklamasına karşın son iki yıldır “güvenlikçi asayiş önlemlerini” dilinden düşürmemesi dikkat çekti. 2018’de göreve başlayan Koca’nın vaat ettiği eylem planını üzerinden beş yıl geçmesine karşın hâlâ “vaat vermesi” sağlıkçıların tepkisine neden oldu.
(Kubilay Yalçınkaya)
‘SİSTEMİ TARTIŞTIRMIYORLAR’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya, Koca’nın sağlıkta şiddeti doğuran sağlık sistemini tartıştırmamak için kendisiyle çelişip “güvenlikçi asayiş tedbirlerini” öne sürdüğünün altını çizdi. Yalçınkaya, “AKP öncesi hastanelerimizde bir tane dahi güvenlik görevlisi yoktu. Sadece hastane polisi vardı. Şimdi yüzlerce güvenlik görevlisiyle şiddeti engelleyemiyorsunuz” dedi.
Hastanelere X-Ray cihazı kurulacağını da hatırlatan Yalçınkaya, “Hangi hastanelerde kurdunuz? 8 binin üzerinde ASM, 5 binin üzerinde ambulans var. Hangi birimde ne kadar güvenlikçi görevlendirebilirsiniz?” diye konuştu. Bakanın güvenlik önlemleri ile şiddetin çözülmeyeceğini bildiğini belirten Yalçınkaya, “Bakanın açıklamasındaki temel neden, şiddetin oluşmasına neden olan sağlık sistemini tartıştırmamak” ifadelerini kullandı.
(Ümit Yaşar Öztoprak)
‘ASAYİŞ ÇALIŞMASI DOĞRU DEĞİL’
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Ümit Yaşar Öztoprak ise, şiddetin nedeninin asayiş problemi değil sağlık sistemindeki tıkanıklık olduğunu belirtti.
Öztoprak, “Politikaları değiştirmeyip sadece asayişe yönelik çalışmalar doğru değil. Karar alırken hiçbir hekim örgütüne danışılmıyor” dedi. Kışkırtılmış olarak yoğun bir sağlık hizmetlerine ulaşamama durumunun olduğunu kaydeden Öztoprak, “Mesela; Rapor talepleri var. Alamıyorlar ya da para istenebiliyor. Ya da hasta bir hastanede bir bölüme sevkediliyor ama o bölüm hastanede olmuyor. Bütün bunlar şiddet nedeni olabiliyor. Bunlar çözülmedikçe şiddet sorunu sürecek” ifadelerini kullandı.
(Derya Uğur)
‘SAĞLIK ÇALIŞANLARINI HEDEF GÖSTERDİ’
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur, Bakan Koca’nın emek-meslek örgütleriyle bir araya gelerek çözüm üretmek yerine, sorunun kaynağına inmeden popüler söylemlerle sorunlara bakış açısı içinde olduğunu söyledi. Uğur, “Yapılması gereken, şiddeti körükleyen ticarileştirilmiş sağlık sistemine çözüm getirmektir. Sağlık sistemi sorunlar yumağı içinde. Personel yetersizliğinin, ilaç ve tıbbi malzeme temininde yaşanan sorunların, muayene sürelerinin kısalığının, alınamayan randevuların sorumlusu sağlık çalışanlarıymış gibi görülmekte bu da şiddeti artırmaktadır” dedi.
Uğur, “Bakan, sağlıkta şiddeti sona erdirmek istiyorsa önce kendi kullandığı dili düzeltmelidir. İş bırakma eylemi öncesi sağlık çalışanlarına yazdığı mektupta kullandığı ifadelerle bizzat kendisi sağlık çalışanlarını hedef gösterdi. Evet erken uyarı sistemi önemlidir ancak esas olan sağlıkta şiddete zemin hazırlayan sorunlara çözüm üretmektir” diye konuştu.