|
Getting your Trinity Audio player ready... |
CHP’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “değişim” çıkışıyla başlayan tartışma devam ediyor.
İmamoğlu’nun ardından CHP Grup Başkanı Özgür Özel’den de dikkat çeken bir açıklama geldi. “aday olacak mısınız?” sorusuna “Sorumluluk almaktan kaçmayacağım” yanıtını verdi.
Yapılan bu açıklamalardan sonra genel başkan Kılıcdaroğlu’da değişim vurgusu yapınca, “değişim” sözcüğü tüm örgütün ağzında “pelesenk” oldu.
Buna rağmen ortaya somut bir görüş ve öneri ortada yok.
Aslında CHP’nin “ideolojik anlamda berraklaşmaya, arınmaya ve kendini bulmaya ihtiyacı var.” Yine “Demokrasiyi tabandan, tavana tüm örgütün içselleştirmesine” ihtiyaç var.
Ama maalesef delege seçimlerinin başladığı günümüzde, “aynı tas, aynı hamam” herkes geçmişteki alışkanlıklarına devam ediyor. Mahallelerde arkadaş grupları delege avına çıkmış durumda. Kim benimle hareket eder, benim dediklerime oy verir anlayışını devam ettiriyorlar. Ne ilçe yönetimleri ne de kendisini otorite gören siyasetin renkli simaları (delege ağaları) mahallelerde üyeleri toplayalım, delege olmak isteyenler isim yazdırsın, üyeler de tercihini çarşaf listeden yapsın diyen yok.
İl yönetimleri ilçelerde yıllarca feodal delege ağalığı yapan şahıslar üzerinden delegelerin oluşmasını yönlendiriyor. İlçe yönetimleri mahalle üye listelerini isteyen üyeye vermiyor. Tuzla ilçesinin üye listesi elimde olmama rağmen, ilçe sekreterinden istememe rağmen, ilçe başkanına konuşması gerekiyormuş. Kısaca kimseye üye listesi verilmesi yasak. İşte bu şartlarda Atatürk’ün partisi CHP’de seçime gidiliyor.
CHP’de Değişim mi? Güldürmeyin Beni!
