|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Genel merkez üyelere mesaj atarak tüzük değişikliği konusunda görüşlerimizi soruyor. Ben de ilettiğim görüşlerimi sizlerle de paylaşıyorum.
Sahi siz hangi Demokratik tüzük değişikliğinden bahsediyorsunuz?
Sol ve Sosyal Demokrat Partilerde üyelerin hukukunu tüzük korur. Bundan da önemlisi bu tüzüğü uygulama yetkisini kullanan parti yöneticilerinin adalet duygusu korur. Eğer yöneticiler adalet duygusunu, örgüt vicdanını kaybetmiş ise hiç bir tüzük ne kadar demokratik olsa bile parti içi demokrasiye hizmet edemez.
Chp tüzüğünün 52 ve 55. Maddeleri adayların tespitinde öncelikli olarak ÖN SEÇİME olanak tanıyor zaten. Buna rağmen milletvekili ve belediye başkanlarımızı Genel Başkan ve onun etrafında (en kibar ifadesiyle ) konumlanmış birkaç yöneticinin hangi liyakat esasına dayandığı belli olmayan bir tercihle ATAMA yapmasına yıllardır tanık olmadık mı?
Yine tüzüğümüzün 52. Maddesinde;
Bir kişi iki kez üst üste merkezden atama yöntemiyle milletvekili adayı yapılamaz hükmü yer almaktadır. Bu hüküm halen yürürlükteyken 5,6,7 dönem milletvekiliklerini nasıl açıklayabilirsiniz? Siyasal ve konjonktürel şartları bahane ederek tüzüğü arkadan dolaşmak olsa olsa az gelişmiş Asya tipi demokrasilere mahsus bir şark kurnazlığıdır. Bu üye hukukunun ve üyelerin kendi vekillerini seçme iradelerinin gasbı değilde nedir?
Partide aktif siyaset yapan üyeye kurulan ayrı bir tuzak daha var. Diyelim genel merkezimiz milletvekillerini önseçim ile belirleme kararı aldı masal bu ya. Tüzüğümüzün 52. Maddesine göre genel merkez %15 oranında milletvekilini atama yöntemi ile listelere serpiştiriyor. Hatta isterse tüm kontenjanı bir veya birkaç seçim çevresinde kullanabiliyor. Peki bu %15 kontenjan neye göre belirleniyor. Akla mantığa hak ve hukuka uygun olanı bir önceki seçimde çıkardığımız milletvekilli sayısına göre diyeceksiniz. Ama öyle değil. Türkiye geneli milletvekilli sayısına göre yani 600’ün %15’i. Bu sayıda 90 milletvekilli eder hem de garanti seçilecek yerden. Sanki 600 milletvekilinin hepsini CHP çıkarıyorda %15 kontenjan analarının ak sütü gibi helal genel merkeze.
Sahi siz hangi demokratik tüzük değişikliğinden bahsediyorsunuz?
Gelelim yerel seçimlere. Daha da trajikomik. Kazanılacağı garanti (kupon)! belediyelere; Belediye Başkanı’nı merkezden atıyorsunuz. Üyelerin gelişen parti içi demokrasi taleplerini bastırmak için sus payı verircesine belediye meclis üyeliklerinde sözde önseçim yapıyorsunuz. Bunu da hiç bir gelişmiş demokraside örneği bulunmayan; yine bir şark kurnazlığı eseri ve kendi icadınız FERMUAR yöntemi ile yapıyorsunuz. Yani Meclis üyelerinin yarısını örgüt emekçilerinin katılıp seçildiği önseçim sonucuna göre belirliyor, diğer yarısını ise;
genel merkez yöneticileri ve milletvekillerimizin burada sıralamaktan utandığım eş, dost, yeğen,kardeş, uzaktan akraba ve gelin, damat kontenjanından belirliyorsunuz. Ayıptır, yazıktır…
Zaten kazanılacağı kesin belediyelerde yasa gereği 5 adet Meclis üyeliği kontenjanı var. Genel merkez yöneticilerimiz eş, dost, yeğen ağırlama hakkını bir zahmet bu kontenjan listesinde kullansınlar. Buna ilaveten listenin yarısını da ben doldurayım atamayla demek hangi demokrasi kültürünün, hangi Hak, Hukuk, Adalet duygusunun parçasıdır? Böyle yapa yapa üyeyi partiden soğuttunuz, seçmeni sandığa küstürdünüz. Ne gam Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, karşıyaka, Çankaya garantili kupon belediyeler sizin olsun yeter.
Ertuğrul Şenoğlu
Çankaya Belediyesi
Eski Meclis 1.Başkanvekili
