Getting your Trinity Audio player ready...
|
Bizim kuşak, bizden sonraki bir/ ki kuşak daha “bayramlık” sevincini yaşadı! Bir ya da birkaç gün önceden alınan “bayramlıklar”, bayram gününe dek bekletilirdi özlemle… Bayram gelecek, “bayramlıklar” giyilecek, büyük/ küçük kaynaşacak, akranlar bir araya gelip gülebilecek, çocuk sevinçleri arasında büyüklerin “gelecek umutları” yükselecek…
Geçmişin bayram sevinçlerini anımsamak ne güzel…
Çocukları için “bayramlık” alınması ne denli “güzelse”, büyükler için de çocuklarına “bayramlık” alabilmek/ onları sevindirebilmek bir o denli güzel…
Düşünebiliyor musunuz, ne büyükler çocuklarına “bayramlık” alabilmeyi sorun saymıyor, ne de çocuklar “bayramlıksız” bayrama girmiyor!
***
Dün birini dinledim; aldığı aylığı söyledi, “iktidarın” istemini dinleyerek üç çocuk yapmışlardı, en küçüğü dört, büyüğü onbir yaşında… “Bayramlık” alamadığını, “kurban” kesemeyeceğini söyledi! Geçtiğimiz yıl bile “bir yolunu” bulup, çocuklarını sevindirebilmek için hem “karınca/ kararınca” kurbanını kesmişti, hem de “bayramlık” alabilmişti!
“Bu yıl ne kurbanlık var, ne de bayramlık” derken, özellikle çocuklarının yüzüne bakarken yaşayacağı eziklikten söz etti! Akşam, en küçük dört yaşındaki kızı gelmiş yanına, “baba bayramlık” demiş! Ortanca olan da “komşumuzun kurbanlığı geldi, bizimki ne zaman gelecek baba” diye sormuş!
Bu yalnız benim duyup/ dinlediğim; ya başkaları…
***
Eğer bir baba, sabahtan akşama dek çalışmasına karşın, çocuklarına istediği yaşamı veremiyorsa “suç” kimin? Babanın mı, babanın çalmamasının mı, babanın hak ettiğini istemesinin mi, babanın çocukları olmasının mı?
Bu yurdun varsıllıkları iyi işlenemiyor, katma değer oluşturması sağlanamıyor, üretenler üretmekten uzaklaştırılıyorsa bunun “suçlusu” yönetenler olmalı; olay net, yönetenler işlerinin gereğini bilmiyor!
O “ulusal geliri” eşitçe üleştireceklerini, herkesin doyabileceği bir sistemi kuracaklarını, yine herkesin “iyi” yasabilmesi için uğraş vereceklerini söyleyen yöneticiler değil miydi?
Şunu soracağız tüm yöneticilere: bu yurdun tüm yönetim çarkları elinizde, ancak çarkları öylesine döndürüyorsunuz ki politikacılar/ patronlar/ yükleniciler kazanıp şatafat içerisinde yaşarken, toplumun büyük bir katmanı yoksulluk/ geçim/ gelecek kaygısıyla baş başa!
Bir bayram geliyor çocuklarına “bayramlık” almak için kırk parçaya bölünüyor, eşinin/ çocuklarının önünde boynu eğiliyor baba; yönetenlerin “sözü” bu muydu?
***
Biliyorsunuz, son bir yıldır tüm seçimle gelmiş yöneticilerin “bayram kutlamalarını” dikkate almıyorum; çünkü içten, dürüst, içlerinden geldiği gibi söylediklerine inanmıyorum! Son elli yılın tüm “yönetenlerinin” bayram kutlamalarını bulun, hepsi gelecek için “dileklerde” bulunurlar! Bu akılcı bir tutum değil! Yöneten “dilemez/ yapar”! Her çocuk “bayramlık” bekler; bilin artık! 270623