Getting your Trinity Audio player ready...
|
Politikacılara “ayar” vermek gibi bir düşüncede olmaktan daha çok, unuttuklarını/ kurgulayamadıklarını anımsatmak için soruyorum/ sorguluyorum! Toplum içerisinde ekmek kadar/ su kadar gereken bir olgu olmasının savunulması yerine “hoşgörünün” damarlarını tıkamak, sormanın /sorgulamanın “dinamiklerini” değiştirmeye çalışmak, bam başka bir yere savuruyor! Seçim öncesinde bir CHP’li milletvekiline sorduğum bir soru sonrasında “bunların konuşulacağı zaman değil, parti içi muhaliflik yapmamak gerekir” yanıtıyla karşılaştığımda “ayar” verilen ben olmuştum oysa!
Ne olmuştu; kendisinden sorumun yanıtını alamayınca, düşüncemi köşeme taşımıştım! O zamanki öngörümde, Adana’nın kuzey bölgesini görmezden gelmemelerini, ya önseçimle adayları belirlemeleri gerektiğini ya da “o” bölgeden güçlü bir ismin listede olmasının zorunluluğunu, bunun için uğraş vermelerinin önemini belirtmiştim!
***
Günlerdir, önceden sözünü ettiğim “örgüt olma” bilincine ilişkin sözlerimi yinelerken, “konu” bir başka alana iteklenmeye çalışılıyor! Bu uğraşın “hayını”, bu işin “teröristi”, bu işin “anlaşılmazı” biçiminde tanımlamalarla “iktidarın” söylemini de aşan bir tutum sergileniyor!
Şunu yinelemem gerekiyor kanımca: kimse Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na da, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da, Ankara Anakent Belediye Başkanı Mansur Yavaş’sa da “kir/ pas” içinde olduklarını söylemiyor; en azından kendi adıma! Ancak adı “değişim” için geçenlerin CHP’nin başında olamayacaklarını, o “ideolojiyi” taşımadıklarını haykırıyorum!
Ayrıca şunun da altını çizmekte yarar var; üçü de alanlarda değiller miydi, üçü de bölgelerinde çalışmalar yapmadı mı; ama sonuç ortada! Demek ki yapılan/ yanlış olan bir şeyler vardı ki sonuç bu! Her üçü de alanda olduğuna göre, “nerede eksik” olduğunu konuşmak/ sormak/ sorgulamak/ konuşanlara ses vermek yerine “trol/ satılık” denerek noktanın konulması hoşgörüsüzlükten başka bir anlama gelmiyor!
***
Bakın, yurttaşın içinde bulunduğu durum “pek” iyi değil! Dar gelirlilerin kredi kartı borçları dorukları aşmış! Yurttaşın, yaz aylarında üç/ beş gün dinlenceye gidebilmeyi bırakın, temel gereksinmelerini karşılayacak durumları yok! Haftaya yaşanacak Kurban Bayramı içlerini acı acı yakıyor! Peki, sizler nelerle uğraşıyorsunuz, yine kimleri bir yerlere getirip, halkın “istencini” yok sayacaksınız?
“Bu böyle olmamalı, demokrasiden söz ederek/ demokrasiden uzaklaştığınızı gizlemeye çalışıyorsunuz, iktidardan sizi ayıracak bir özellik görmekte her gün biraz daha zorlanıyorum” dememeli miyim? Dediğimde “ayracınızın” arasına mı alırsınız; umursamıyorum!
***
Biliyor musunuz? Bundan sonra yapılacak herhangi bir seçimde, eski CHP Milletvekili İlhan Cihaner’in sözünü ettiği gibi “belediye meclis üyeleri ile başkanları mutlaka ama mutlaka tabandan onay alarak ön seçimle ya da eğilim yoklaması ile belirlenmeli” demeyecekseniz, seçmeninizi sürüklediğiniz umutsuzluktan da kurtaramayacaksınız!
Günlerdir sözde “parti içinde” yaptığınız değişimlerden söz ederken, “geçmişte” yapılanlardan dolayı “en küçük” özeleştiri yapmadığınız sürece inandırıcılığınız olmayacaktır! Şu “ön seçim ya da eğilim yoklaması” konusunu çözmedikçe “bir adım” ileri gidilemeyecektir; bilin artık! 180623