Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Kalemini satanlar’ sözüne üç gazeteci yanıt verdi

zaa1
Getting your Trinity Audio player ready...

SOLMEDYA – Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kalemini satan gazeteciler’ ifadesi kimi gazetecileri kızdırdı. Gazeteciler Fatih Altaylı, Fatih Portakal ve Deniz Zeyrek, Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine yanıt verdi.

Altaylı, “Senin beceriksizliğin, bizim yaşamımızı hatta çocuklarımızın geleceğini etkiliyor” derken Portakal da, “Ya da kalemini satanlar var. Satanları da biliyor. Cesaretli iseniz açıklarsınız. Ben duymak istiyorum” ifadelerine yer verdi. Zeyrek de “Zira seçim zaferini altın tepside kendilerine hediye eden muhalefetin lideri, (12. yenilgiden sonra dahi) kaybetmenin faturasını yoksul Anadolu köylüsüne ve kendisini eleştiren gazetecilere kesiyor” sözlerini sarf etti.

Geçen günlerde, Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında yenilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiği bir yazı kaleme alan ve ‘Saksıyı koysanız o yüzde 48’i alırdı’ ifadelerini kullanan gazeteci Fatih Altaylı, bugünkü yazısında, “Haklı olduğu tek bir yer var. Bazı eleştirmenler, ki aralarında ben de olabilirim, haddimizi az veya çok aşmış olabiliriz” dedi.

“Bakın çok açık yazacağım, kusura bakmayın” diyen Altaylı, “Oraya ismini anmak istemediğim ama çalışkanlığı ve Merzifonlusu ünlü bir canlıyı bağlasa idiniz, o da zaten ikinci turda en az yüzde 48 alırdı. Saksıyı aday gösterseydiniz, yüzde 48 alırdı” demişti.

ALTAYLI: HAKLI OLDUĞU TEK BİR YER VAR…

Altaylı, son olarak bugünkü yazısında söz konusu ifadelerine değinerek “AK Parti, kendi yöntemlerini, Türkiye’nin genel yöntemi haline getirip öncelikle siyasete ama aslında toplum yaşamına fazlası ile empoze etti” şeklinde yazdı. Altaylı, Kılıçdaroğlu’na, “Senin beceriksizliğin, bizim yaşamımızı hatta çocuklarımızın geleceğini etkiliyor” dedi.

Altaylı, şu sözlere yer verdi:

“Bu yöntemler arasında suçu kendinde aramayıp her başarısızlık için başkasını suçlamak, eleştirenleri düşmanlık ve ne olduğu belirsiz bir karşı tarafın adamı olmakla suçlamak, liyakatsizliği vefa diye yutturmak, troll beslemek ve troller üzerinden itibarsızlaştırma yapmak geliyor.”

‘HADDİMİZİ AŞMIŞ OLABİLİRİZ’

AKP’nin siyasete soktuğu bu yöntemlerin bugün seçim başarısızlığı nedeni ile CHP’nin de yöntemi olarak öne çıktığını savunan Altaylı, “Ve CHP lideri bu yöntemle kendisine yönelik istifa çağrılarını savuşturmaya çalışıyor. Haklı olduğu tek bir yer var. Bazı eleştirmenler, ki aralarında ben de olabilirim, haddimizi az veya çok aşmış olabiliriz” ifadelerini kullandı.

PORTAKAL DA ‘KALEMİNİ SATAN GAZETECİLER’İ SORDU

Yine gazeteci Fatih Portakal da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kalemini satan ve onurlu davranmayan’ diye nitelediği gazetecilerin kim olduğunu sordu.

Portakal, Twitter’dan bu gazetecilerin kim olduğunu şöyle sordu:

“Kılıçdaroğlu ‘kalemini satan gazeteciler‘ iddiasında bulundu. Büyük olasılık konuşmayı kendi kaleme almadı. Birileri yazmış okudu. İddia yazanı değil, söyleyeni bağlar. İhtimaller sunlar: Ya kendisini eleştiren gazetecilere öfkesi ve kızgınlığı hat safhada “Siz öyle derseniz ben de böyle derim” kafasında. Yani öfkesini kontrol edemiyor. Boş bir cümle.

Ya önüne konulan her şeyi sorgulamadan okuyor, yani itibarsızlaştırma propagandasının parçası oluyor, hatta belki de kendi yönlendiriyor. Kurnazca bir davranış. Ya da kalemini satanlar var. Satanları da biliyor. Cesaretli iseniz açıklarsınız. Ben duymak istiyorum.”

PORTAKAL ‘PİŞKİN’ DEMİŞTİ

Portakal, Sözcü TV’de ana haberi sunarken ”Kılıçdaroğlu’nu izlerken üzüldüm. Büyük bir pişkinlik içindeydi. Kusura bakarsa da baksın” demişti. Portakal ayrıca Kılıçdaroğlu’nun görevine devam etmemesi için ‘mücadele’ vereceğini de söylemişti.

DENİZ ZEYREK: 12. YENİLGİNDE SONRA DAHİ…

Bir tepki de Sözcü yazarı Deniz Zeyrek’den geldi. Zeyrek şu ifadeleri kullandı:

“Zira seçim zaferini altın tepside kendilerine hediye eden muhalefetin lideri, (12. yenilgiden sonra dahi) kaybetmenin faturasını yoksul Anadolu köylüsüne ve kendisini eleştiren gazetecilere kesiyor. Ülkedeki bu ucube düzene, göçmenlere, yoksulluğa, yolsuzluklara, adaletsizliklere ve çürümüşlüğe rağmen seçim kazanamamalarını eleştiren gazetecilerin gazeteciliğini sorgulamayı kendine görev sayıyor. 12. yenilgiden sonra dahi hala 25 milyonu 30 milyon yapabileceğine, gemiyi güvenli limana yanaştırabileceğine inanıyor ve bizleri de inandırmaya çalışıyor.”

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Kılıçdaroğlu dün grup toplantısında köşe yazılarında veya çeşitli programlarda sarf edilen sözlere şöyle yanıt vermişti:

“Beklediğimizi alamadık. Yani kazanamadık. Arkasından elbet ki eleştiri gelecekti. Tamamını saygıyla karşılıyorum. Ama kalemi eline alıp da ön yargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir. Kalemini satmayan, onurlu gazetecilik yapan haklı eleştirilerini her zaman yazan bütün gazetecilere saygım vardır. Ama kalemini satan ve onurlu davranmayan bir anlamda kendisini yargıç yerine koyan gazetecinin gazeteciliğini sorgulama da benim görevimdir.” (HABER MERKEZİ)

Exit mobile version