|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Gerek 15 Mayıs gerek 28 Mayıs’ta yaşananlar, yeni dönemde ülkeyi yöneteceklerin seçimi değil, ilk adımı seçimler öncesinde seçmen sayısının çok üstünde basılan oy pusulaları ile atılan, “seçim” adı altında suçları ayyuka çıkmış bir sanığı adaletin elinden kurtarma ve soygunlarına devam etmesine olanak sağlama operasyonudur.
O fazladan basılan seçim pusulalarına yine seçim öncesinde sahte mühürlü seçim pusulaları düzenleyen AK kalpazanların sosyal medyaya yansıyan görüntüleri…
AKP’lilere yukarıdan verilen “kapı kapı dolaşın” talimatı…
Deprem bölgesinde yakınlarını, evini, işini kaybetmiş, çadıra, yiyecek ekmeğe, içecek suya bile hasret depremzedelerin iktidara kitle halinde oy vermesi akla mantığa uyuyor mu?
Muhtaç depremzedelerin seçim öncesi kendilerine verilen sahte mühürlü pusulaları sandık başında oradaki oy pusulaları ile değiştirip kullandıkları ve karşılığında kendilerine paralar verildiği itirafları…
Benzeri durumların başka bölgelerde gerçekleşmiş olma olasılığının yüksek olması…
Yandaş seçmen potansiyeli yaratmak için Suriyelilerin vatandaş yapılması her şeyi açık seçik gözler önüne seriyor.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun beceriksizlikle suçlayanlar var
Böylesi bir durumda hiç kimsenin kendisini suçlamaya hakkı olamaz. O yapılması gereken ve yapılabilecek her şeyi yaptı
YSK’nin hukuk sisteminin iktidarın emir kulu haline getirildiği böyle bir ortamda kendisine haksızlık edeceğimize yapılan hilelerin düzenbazlıkların kamuoyunun bilincinde artık yer etmesine çaba harcayalım.
Türkiye Cumhuriyetinin bekası için…
Çocuklarımızın, torunlarımızın güvenliği için
