Getting your Trinity Audio player ready...
|
Rusya Orta Doğu Araştırmaları Merkezi Direktör Yardımcısı Sergey Danilov, Current Time’a Türkiye’de seçimlerin ardından iktidarın değişmesi halinde Ankara’nın dış politikasının nasıl değişeceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sergey Danilov, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun seçimi kazanması halinde Türkiye’nin, Avrupa ve ABD ile ilişkilerde “radikal bir değişim” yaşayacağını belirterek, “Isınma, normalleşme ve ortaklığa dönüş olacak. Moskova’nın mı yoksa Ankara’nın mı daha çok ihtiyacı olduğunu kimsenin bilmediği bu görkemli projeler artık olmayacak” ifadelerini kullandı.
“BUNLAR EKONOMİK VE ASKERİ PROJELER”
Danilov, “Bunlar, ekonomik ama aynı zamanda askeri alandaki projeler. Örneğin S-400’ü kastediyorum. Bu nükleer proje olmayacak, devamı olmayacak. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun çevresi, nükleer santral inşasına ilişkin anlaşmanın Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygunluğunun ve Türkiye’nin ulusal çıkarlarına uygunluğunun kontrol edilmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü Rosatom, Türkiye’ye ait olmayan bir nükleer santral inşa etti, Ruslar tarafından işletilecek, aslında bölge dışı olacak. Bunlar Türkiye için oldukça büyük zorluklardır” dedi.
“UKRAYNA POLİTİKASI BELLİ ÖLÇÜDE DEĞİŞECEK”
İktidarın değişmesi halinde Ukrayna politikalarının “belli ölçüde” değişeceğini savunan Danilov, şunları kaydetti:
“Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’si yaptırım rejimine Erdoğan’ın Türkiye’sinden çok daha sıkı bir şekilde uyacaktır, buna şüphe yok. Kılıçdaroğlu Türkiye’si, aynı zamanda Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerini sürdürecek. Ancak, kendi yaptırımlarını uygulama ya da Avrupa Birliği ve ABD’nin yaptırımlarına katılma olasılığı düşük. Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’si, çok daha Avrupa-Atlantikçi, Batı yanlısı ve Avrupa yanlısı olacaktır. Bu anlamda Erdoğan’ın Türkiye’sinden çok daha fazla Ukrayna yanlısı olacaktır.”
“SEÇİM İKİNCİ TURA KALIRSA GENÇLER İÇİN MÜCADELE EDİLECEK”
Seçimin Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasında ikinci tura kalması halinde gençler için mücadele edileceğini belirten Danilov, “İlk kez oy kullanacak olan gençler, yani yaklaşık beş milyon seçmen. Bunların çoğu tercihleri konusunda kararsız. Erdoğan döneminde doğdular, tüm hayatlarını Erdoğan döneminde yaşadılar ve bu seçmen kitlesi için mücadele her iki tarafın da odak noktası olacak. Bir başka şey de ikinci tura kalınırsa Kılıçdaroğlu’nun şansının çok artacak olması. Eğer ikinci tura kalmayı başarırsa, Erdoğan’ın sahip olduğu idari kaynaklara rağmen, kazanacağı tahmin ediliyor. Şansı daha yüksek” dedi.
“MUHALEFET OLDUKÇA DİŞLİ, HAZIRLIKLI”
Seçimlerde muhalefete yönelik olası bir “haksızlık” durumunda ortaya çıkması beklenen sonuçlara ilişkin Danilov, “Son beş yıldır Erdoğan’ın her şeyi kontrol ettiği çok merkezi bir devlet olduğu göz önüne alındığında, muhalefetin darbe alacağı düşünüldüğünde, bu durum iç siyasi istikrar için büyük riskler oluşturuyor. Bu, muhalefetin basitçe dağılacağı, ellerini kavuşturacağı bir durum değil. Hayır, muhalefet oldukça dişli; hazırlıklı; İstanbul’da muhalefetin belediye başkanına izin vermedikleri ve seçimleri iptal etmeye çalıştıkları seçimlerden geçti. İstanbul’da yasada öngörülmeyen üçüncü tur seçimleri yaşadı ama seçmenlerin oylarını koruma hakkını ve becerisini elde etti” diye konuştu.
“SEÇİMİN ANA GÜNDEMİ EKONOMİ”
Danilov, seçimlerin ana konusunun “ekonomik durum ve enflasyon” olduğuna işaret ederek, “Seçim gündeminde ve seçim tartışmalarında ekonomi birinci, dış politika ikinci ya da üçüncü, beşinci sırada geliyor. Erdoğan dış politika ve güvenlik konularını ön plana çıkarmaya çalışıyor: ‘Ben gidersem Türkiye saldırıya uğrar ya da savaş çıkar’ demesine getiriyor. Ancak başarılı olamıyor” dedi.