Getting your Trinity Audio player ready... |
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay birinci sıradan milletvekili adayı avukat Şerafettin Can Atalay, Soma maden faciası, Adana Aladağ’daki yurt yangını, Çorlu tren faciası ve Sakarya Hendek havai fişek fabrikası patlaması gibi olaylarda mağdur yakınlarının savunmasını üstlenen, kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Uzun yıllardır doğa ve imar suçlarıyla mücadele eden, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin avukatlığını da yapan Atalay, 25 Nisan 2022’den beri Gezi davası gerekçesiyle tutuklandığı Silivri Cezaevi’nde.
Seçim çalışmaları, TİP ve dışarıdaki bir grup arkadaşı tarafından yürütülen Atalay, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
- Depremde binlerce insan yaşamını yitirdi ancak sadece müteahhitler tutuklandı. Tek sorumlu müteahhitler mi? Siz bir hukukçusunuz. Milletvekili seçilmeniz durumunda bu konuda ne yapacaksınız?
Yıkılan yapılarda müteahhitlerin kusurları çok açık ancak ceza soruşturmasını ve daha sonra da kovuşturmasını onlarla sınırlamak kabul edilemez. Başta, defalarca çıkarılan imar afları ve son 20 yılı, bir “deprem güvenliği seferberliğine” değil rant elde etmeyi amaçlayan “dönüşüm modeline” harcayan siyasetçilerin sorumluluğu vardır. Siyasetçilerin sorumluluğu konu edilmezse, yerel yöneticilerin yükümlülükleri gereğince araştırılmazsa, sadece elemanlar ve müteahhitler ile sınırlı bir ceza yargılaması yürütülebilir. Tüm sorumlular, ne kadar güçlü ne kadar zengin olursa olsun, fiillerine uyan biçimde adil yargılanmalı, yargılama sonunda herkes “Adalet tecelli etti” diyebilmeli. Biz hem soruşturmaları hem de yargılamaları sonuna kadar takip edeceğiz Depremi “rahmet” diye niteleyip, Hataylıların bir bölümünü kalıcı sürgüne göndermeye ve kendi vatandaşının evini, işyerini, mahallesini, kentini “fethe” niyetlenen bir zihniyet var karşımızda.
‘İLK TURDA KAZANIR’
- Bir yıldan fazladır hapistesiniz. Ülkenin durumunu içeriden nasıl gözlemlediniz?
İçeriden memleketi takip etmek çok güçmüş; dışarıda yaprak düşse burada fırtına kopuyor. Üç kişilik bir hücredeyiz. Ancak gerek görüşlere giderken memur arkadaşların söylediklerinden gerekse de bizzat avukat arkadaşların anlatımlarından hayat pahalılığının geldiği noktayı anlıyor ama inanamıyoruz. Memleket gergin. Ama aynı zamanda çok umutlu. Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk turda kazanacağını umuyorum
- Ermenek, Soma ve Çorlu faciaları gibi birçok olayda gerçek sorumluların yargılanması için mücadele verdiniz. Seçilmeniz durumunda TBMM’de nasıl bir Can Atalay göreceğiz?
Deprem mücadelesi ve yeniden insanın, yurttaşın ve kentin hakkınca olması için mücadele öncelikli olacak. Doğal varlıklarımızın korunması, moloz yönetimi ve asbestli atık rezaleti listenin en üst sırasındadır. Şu ana kadar üstlendiğimiz tüm davaları sonuna kadar takip ettik. Hatay’ın davasını da sonuna kadar takip edeceğiz. Öte yandan Türkiye bir demokratikleşme eşiğinde. Malum, solsuz bir demokratikleşme soluksuz kalır. Biz bu süreçte, çalışan hakları ve gelecek kuşakların hakları için ağırlık koyacağız.
‘BİR OY KEMAL’E BİR OY TİP’E’
- Bu röportajı bir miting alanı gibi düşünürseniz Hataylı seçmenlere ne söylemek isterdiniz?
Bir miting olabilir miydi, bilemiyorum. Acı çok taze. Ama şunları en başa madde madde yazmak isterim; hiçbir şey depremi unutturmayacak. Buna hep beraber engel olacağız. Biz bu adalet mücadelesi için oyunuza talibiz. Ve o oyun hakkını vereceğimize kimsenin şüphesi olmadığına eminiz. Bu yıkımın sorumlusu olan iktidarı seçim yoluyla göndermek üzereyiz. O nedenle #BirOyKemaleBirOyTİP’e. Hatay’ın yeniden inşasında yurttaşın hakkının korunması ve yenilemenin kentin kıymetine yaraşır şekilde yapılması, halkın iradesine, örgütlenmesine, katılım ve denetimine bağlıdır. Bu zor işin üstesinden gelmek için ayrıldığımız noktaları değil müştereklerimizi en başa yazalım. Hatay merkezi bütçeden hak ettiği payı alamıyor. Buna ilişkin vaatlerin hem takipçisi olalım hem de yeni yatırımların, bir avuç insanı zengin etmek için değil, emeğiyle geçinenlerin refahı için olmasını sağlayalım.
‘HATAYLILARLA BULUŞURUZ’
Cezaevinden çıkınca ilk yapmak istediğiniz şey nedir?
İlk birkaç gün İstanbul’da aileme zaman ayırır, arkadaşlarımla dönem planlaması konuşuruz sanırım. Sonra hemen mahalle mahalle, önceden duyurusu yapılan sohbetlerde Hataylılarla buluşuruz. İlk fırsatta Aladağ’a, Soma’ya, Hendek’e ve Çorlu’ya gideceğim.