Getting your Trinity Audio player ready... |
ŞU konuyu öncelikle hiç silinmeyecek şekilde bilinçlerimize kaydedelim:
Bugün ulusumuzun, vatanımızın, devletimizin ilk önceliği, hazır elimize bir fırsat geçmişken, aslında patronunun İBB Başkanı olduğu 1994 yılından itibaren siyasi parti görünümünde soygun çetesi olarak gelişen Atatürk, laiklik, demokrasi düşmanı AKP iktidarından, onun zihniyetinden, kadrolarından bir daha hiç ayağa kalkamayacakları şekilde kurtulmak olmalı.
Millet İttifakı’ndaki farklı partilerin aday gösterdiği bazı isimlerin geçmişlerinden gelen olumsuz izlenimlerden rahatsızlık duyabiliriz.
Ülkemiz AKP’den ve onun iktidarından kurtulduğunda çok şey değişip, normal bir dönem başladığında bu sorun bir şekilde çözülebilir.
O isimlerin kimileri geçmişten gelen hatalarından ders çıkararak arzulanan bir siyasi kişiliğe bürünebilir ya da tasfiye edilebilirler.
Biliyoruz ki Doç. Dr. Abdüllatif Şener siyasi hayata AKP kurucularından ve önemli isimlerinden biri olarak başlangıç yapmıştı.
Daha önemli makamlara yükselebileceği Bakanlık görevi yaparken, girdiği yolun yanlış bir yol olduğunu görerek, zaman kaybetmeden AKP’den istifa ederek şerefiyle ayrıldı.
Bugün görünen şey, Atatürk’ün kurduğu partide sanki 40 yıllık CHP’liymiş gibi canla başla çalışıyor olması.
Aslında bu olgu bütün siyasilerin ders alabileceği bir deneyim ve çok önemli bir birikimdir.
O kuşku duyduğumuz geçmişi şaibeli isimlerden yeni, yeni Abdüllatif Şener’ler çıkabilir.
***
DURUM böyle olmasa bile bugün çok daha önemli bir sorun var:
Millet İttifakı’nın karşısındaki rakip sadece AKP ve onun kuyruğuna takılanlar değil, son kirli örneğini Anayasa referandumunda gördüğümüz AKP’nin hizmetkârı Yüksek Seçim Kurulu, borazanlığını yapan basın ve bazı resmi kurumlar…
Öte yandan iktidar mensupları ve kendilerine yandaş yaptığı kurumlar baştan ayağa iktidardan düştüklerinde, koltuklarını kaybettiklerinde yaptıkları soygunların, hukuksuzlukların hesabının sorulacağı, yargılanacakları korkusunun yarattığı panikle artık ustalaştıkları her türlü hilelere başvurabilirler.
Esasen şu günlerde her sözleri, her davranışları her türlü hile ve demokrasi dışı yollara başvuracaklarının işaretini taşıyor.
İşte bu nedenle yıllardır düşlenen güzel günlere kavuşmak için seçimlerde Altılı Masa’da yer almayıp da beğendiğimiz, sevdiğimiz başka partiler, başka siyasiler olsa bile Millet İttifakı’nı hiç fire vermeden külliyen desteklemek gerekiyor.
Millet İttifakı’ndan verilecek her firenin AKP’nin kazanç hanesine yazılacağını da aklımızdan hiç çıkarmayalım.
***
ULUSUMUZUN geleceğini, devletimizin geleceği, iç ve dış itibarını kurtarmak için…TSK’ne itibarını geri iade etmek için
Atatürk ilke ve devrimlerine kaldığı yerden devam etmek için…
İnsan hak ve özgürlüğü, hukuk için…
Çöken ülke ekonomisini ayağa kaldırmak için…
Yoksulluk, yolsuzluk, işsizlikle mücadele edebilmek için…
Çagdaş eğitim sitemine geri dönüp Kara cehaleti yenmek için
Bu seçimlerde fire verme lüksümüz yok, “olmazsa olmaz”ımız var…
Aklın yolu bir olsun…
Tüm ifadeler:
2