Siyaset bilimciler, Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyı değerlendirdi: ‘Kazanmak için her şeyi yapıyorlar’

kapak_222842
Getting your Trinity Audio player ready...

Siyaset bilimciler, Adıyaman’da Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik çirkin saldırıları ve seçime günler kala muhalefet parti binası ve araçlarının hedef alınmasını değerlendirdi.

(Cangül Örnek)

Doç. Dr. Cangül Örnek (Siyaset Bilimci): Adıyaman’da yapılan tepkiler örgütlü provokasyon. AKP iktidarının depremde 3 gün uğramadığı, insanları ölüme terk ettiği, halktan büyük tepki topladığı ve şu anda kazanmak için her şeyi yaptığı bir kent burası. Ayrıca kendini devlet yerine koyarak Adıyaman’ı parselleyen tarikatların etkinliğini de unutmamak gerekir. Dolayısıyla bu kent için özel hazırlık yapılmış gibi görünüyor. Sorumluluk açık olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dadır. Böylece bakanların milletvekili adayı olmalarına rağmen istifa etmemelerinin ne kadar büyük sorunlar yaratabildiğini de görmüş olduk. Bana kalırsa muhalefet bu konuda en başından itibaren zayıf bir tepki gösterdi. Soylu’nun istifa etmesini daha yüksek sesle talep etmeliydiler. AKP iktidarı gerginliği tırmandırmaya yönelik girişimlerde bulunuyor. Aynı gün AKP seçim irtibat bürosuna silahlı saldırı düzenlendi. İktidarın değişmesi durumunda Türkiye’nin istikrarı kaybedeceği, iç çatışmanın çıkacağı yönünde bir kanaat oluşturmaya çalışıyorlar. Bu seçim basit bir A partisi gidecek B partisi gelecek seçimi değil. Devlet olmuş bir parti var. İktidarın bu süreçteki taktiklerinin birinin fiziksel şiddet ve provokasyon olacağı net olarak ortaya çıktı. Bir yandan da dinin siyasi propaganda için alabildiğine sömürüldüğü bir momente girdik. Camiler bu amaçla aktif olarak kullanılıyor.

(Seren Selvin Korkmaz)

Seren Selvin Korkmaz (İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü Genel Direktörü): Seçim yaklaşırken iktidarın stratejisi 3 ayağa dayanıyor. Bu 3 ayak: Algıyı yönetmek, sadakat sağlamak ve şiddet dili kullanmak. Muhalefeti terörize etmeye çalışıp deprem bölgesinde inşaatı sadece kendilerinin tamamlayabileceği şeklinde algı oluşturmaya çalışıyorlar. Sadakati ise kendisine sadık kalmayanları cezalandırıp, seçimlerin kaybedilmesi noktasında herkesin cezalandırılacağı, yardımlara erişilemeyeceği korkusu yayarak sağlamak istiyorlar. Şiddet dilini ise bugüne kadar yaslandıkları kutuplaştırma politikası üzerinden kuruyorlar. Geçmiş yaraları açıp Kılıçdaroğlu’nun kimliği üzerinden süreç yürütüyorlar.”

Exit mobile version