Getting your Trinity Audio player ready... |
Uzun yıllar iktidarın sıkı destekçiliğini yapan, eski Yeni Şafak gazetesi yazarı Cemile Bayraktar, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile “helalleştiğini” açıkladı.
19 Nisan’da ”Hakkım helâl olsun, hattâ Allah razı olsun” başlıklı bir köşe yazısı kaleme alan Cemile Bayraktar, Serbestiyet’te yayımlanan bu yazısında “Hakkım helâl olsun, hattâ Allah razı olsun” başlıklı yazısında, “28 Şubat’ı yaşamış biri olarak ben, kendi adıma Sn. Kılıçdaroğlu’na hakkımı helal ediyorum. Bu ülkede dindar-laik gerilimini toplumsal olarak bitirmek için gösterdiği çabalar için de Allah razı olsun, diyorum” ifadelerini kullanmıştı.
Bayraktar, yazısında, halen Yeni Şafak’ta yazılarına devam eden AKP Kayseri Milletvekili adayı Ayşe Böhürler’in “Kılıçdaroğlu’na hakkımı helal etmiyorum” demesi üzerine “E hani Ayşe Hanım da, başörtülü kadınlar da, AK Partililer de başörtüsü sorunu çözülsün istiyordu, alın size fırsat ayağınıza geldi, bu sorunu bitirelim, helalleşelim diyor ama siz “yok hakkım helal değil” diyorsunuz. Böyle mi çözülecek bu hem siyasi hem de toplumsal sorun? Karşınızda “başörtüsü düşmanı” dediğiniz kitle, “başörtülü kardeşlerim” diyor, sorunu çözmek için size yanaşıyor ama çözmek istediğini söyleyenler o uzatılan eli itiyor. Başörtüsü sorununu çözmek istediğinize emin misiniz, ben çözmek istediğinizden artık emin değilim, kavgayı devam ettirmek isteyen bir haliniz var” diyerek tepki göstermişti.
Bayraktar kaleme aldığı yazısının ardından Kılıçdaroğlu ile telefonda görüştüğünü duyurdu. Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamada bulunan Bayraktar, Kılıçdaroğlu ile ‘helalleştiklerini’ söyledi.
Paylaşımında, “Kutuplaştırıcı kimlik politikalarını terk etmenin zamanı geldiğinde mutabık kaldık” ifadelerini yazan Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:
“Yazım üzerine Sayın Kılıçdaroğlu ile telefonda görüştük, bayramlaştık, helalleştik, Türkiye’nin hukuki, demokratik, ekonomik problemlerine dikkat kesilmek gerektiğinde, kutuplaştırıcı kimlik politikalarını terk etmenin zamanı geldiğinde mutabık kaldık.”