Advert
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. EMEP’ten deprem raporu | Depremin ağır bilançosu: Devlet eliyle mülksüzleştirme ve derinleşen sömürü

EMEP’ten deprem raporu | Depremin ağır bilançosu: Devlet eliyle mülksüzleştirme ve derinleşen sömürü

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...

OHAL ARACILIĞIYLA MÜLKSÜZLEŞTİRME

OHAL’in ardından yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri’ne ise raporda “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da özel mülkiyete tabi tüm taşınmazlar için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na acele kamulaştırma yetkisi verilmiştir. Bu durum, deprem bölgesinde halka ait arsa, arazi ve tarlaların, sanayinin (sanayicinin) çıkarları doğrultusunda müsadere edilmesinin önünü açmaktadır” şeklinde yer alan 136 No’lu Kararname ve kentlerde ve köylerde yaşayan halkın arazilerinin, ekili alanların, tarım alanı mahiyetindeki toprakların, orman ve otlakların, deprem bahanesiyle gasp edilmesine yöneliktir. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, deprem bölgesinde olağanüstü yetkilerle donatılmış, adeta bir Olağanüstü Hal Bakanlığı pozisyonuna getirilmiştir. Depremzede yurttaşların ellerinde kalan son mülkleriyle ilgili devlet-sermaye uygulamalarının akıbetini öğrenme, hatta sorma mekanizması bile bırakılmamıştır” ifadeleriyle yer alan 126 No’lu Kararname örnekleri verildi.

FELAKETİN TAŞLARI ÖZELLEŞTİRME VE RANT İLE DÖŞENDİ

Depreme kadar iktidarın sermaye ile beraber izlediği yol, “Özelleştirme ile KİT’lerin tasfiyesi ve kamusal birikimlerinin sermayeye transferi tüm hızıyla sürerken, eşzamanlı olarak kamunun taşraya yönelik kurumsal kapasitesi de tasfiye edilmiş, yetkiler belediye ve il özel idarelerinde toplanmış, ‘taşraya hizmet’ de ihaleler yoluyla özelleştirilmiştir. Devlet Su İşleri ve Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlar birer ‘ihale dağıtım merkezine’ dışında neredeyse işlevsiz kalmıştır artık. Ormanları, meraları, koyları, tarım arazilerini vb. de imara açacak düzenlemeleri tek elde toplayan yasal değişiklikler ilk 10 yılın ilk dönemindeki gibi yine peş peşe çıkarılmıştır” ifadeleriyle yer aldı.

“KAMUSAL SORUMLULUKLARIN YERİNİ ÇIKARLAR ALDI”

Raporda sermaye, iktidar ve inşaat sektörü arasındaki ilişkilere “Gaziantep’te en fazla binası yıkılan ve 300’ü aşkın insanın yaşamını yitirmesine neden olan müteahhit Yunus Kaya, aynı zamanda AKP’nin meclis üyesi ve imar komisyonu başkanlığını yürütüyor. Kaya belediye, Tarım Müdürlüğü ve Sağlık Müdürlüğü’nün açtığı kamu ihalelerinden yine en fazla yararlanan kişidir. Kentin bürokratlarıyla, kolluk gücü amirleriyle de sıkı ilişkileri vardır”, “Tekin Apartmanı nedeniyle tutuklanan müteahhit Ahmet Tekin ve kardeşi Veysi Tekin’in ilçede inşa ettikleri çok sayıda bina yerle bir olmuş veya hasar görmüştür. Çoğu 6-7 yıllıktır. Veysi Tekin AKP ilçe yönetiminde bulunmuş, 2014 yerel seçimlerinde AKP’nin birinci sıradan İslâhiye Belediye Meclis üyesi seçilmiştir. AKP’nin neredeyse ülkenin her tarafından uygulama imar planlarıyla başlattığı imar rantı rüzgârında bölgenin en fazla büyüyen müteahhitlerindendir” örnekleri verildi.

Kentlerde kimin müteahhit kimin siyasetçi, kimin bürokrat, vali, kaymakam kimin iktidar partisinin yöneticisi olduğunun karıştığı, iç içe geçtiği bir yapı olduğuna dikkat çekilerek “Servet ve sermaye birikimi inşaat merkezli bir alana kaydıkça, kentlerdeki inşaat faaliyetini yönlendirme yetkisine sahip siyasi elitlerle iktisadi elitler daha fazla bütünleşmiş, siyasetçiden yeni zenginler türemiş, bürokratların kamusal sorumlulukları özel çıkarlarla yer değiştirmiştir” dendi.

ANTAKYA KAMUOYUNDAN GİZLENİYOR

Kentin neredeyse tamamının yıkıldığı ve müdahalede çok geç kalınan Antakya’da gerçekleşen “yeniden inşa” süreci “126 No’lu Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile deprem bölgesinde imara dair bütün yetkiler Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nda toplanırken, planlama da dahil yapılaşmayla ilgili yasal prosedürlerin tamamı askıya alınmıştır. 10 Mart günü de OHAL kararına dayanılarak Hatay’da geçici barınma alanları için “bedeli daha sonra ödenmek üzere” arazilere el koyma kararı ve listesi yayınlanmıştır. Liste 4 Nisan günü daha da genişletilmiş, geçici barınma alanları inşa etmek adına ekili tarım arazilerine el konulmaya başlanmıştır” şeklinde anlatıldı. Cumhurbaşkanı imzasıyla Antakya’nın tarihi merkezini de kapsayan 307 hektarlık bölümün ‘riskli alan’a çevrilmesinin kenti izole ettiğinin altı çizilirken “Yakın geçmişteki tecrübeler ve uygulamalar Antakya merkezinin de bir ‘turizm destinasyonu’ olarak görüldüğüne dair şüpheleri güçlendirmektedir. Nitekim neyin, kim tarafından, nasıl inşa edileceğine dair hiçbir resmî açıklama yapılmamaktadır. Kaldı ki, kentin yüzde 70’ine yakının tamamen yıkıldığı halde neden belli bir bölgenin ‘riskli alan’ olarak işaretlendiğinin yanıtı da verilmemiştir” dendi. Arama kurtarma çalışmaları bitirildikten sonra ise geçici barınma alanlarının hala tamamlanamadığı Hatay’da, iktidarın çözümü üst üste yasal düzenlemeler yaparak yeniden inşa edilecek Antakya’yı ‘kapatmak’ta bulduğuna dikkat çekildi.

“SAVAŞTAN KURTULUP DEPREMİN ENKAZINDA KALANLAR”

Basın toplantısında EMEP’in deprem sürecinde mültecilerin durumunu ele alan “Savaştan Kurtulup Depremin Enkazında Kalanlar” başlıklı raporu da açıklandı. Raporda mültecilerin “yardım alamayız” düşüncesiyle riskli bölgelerden ayrılamadığı, ırkçı-ayrımcı uygulamalara ve şiddete maruz kaldıklarına dair çok sayıda gözlem yer aldı. Raporda, “Başınızın çaresine bakın” denilen mültecilerin yardım taleplerine devlet değil yurttaşlarca yanıt verildiği ifade edildi. Emek Partisinin “Savaştan Kurtulup Depremin Enkazında Kalanlar” raporuna haberimizden ulaşabilirsiniz.

(İstanbul/EVRENSEL)

EMEP’ten deprem raporu | Depremin ağır bilançosu: Devlet eliyle mülksüzleştirme ve derinleşen sömürü
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin