|
Getting your Trinity Audio player ready... |
SİYASİ parti maskesi altında, aslında soygun, yalan, talan, irtica ve sahtekârlık yuvası, ülke, ulus, insanlık düşmanı, Tanrıyı ve dini kullanarak insanları aldatma, vatana ihanet çetesi Prof. Yaşar Nuri Öztürk’ün tanımı ile “Allah ile Kandıranlar Partisi” kökü kuruyacak şekilde defolup gitse de aydınlık günlere geri dönsek…
Artık bilimden, felsefeden, sanattan, sevgiden, kültürel etkinliklerden, doğadan konuşur, yazar olsak…
Bırakmıyor ki…
Her gün bir başka zırva…
Şimdi de yanı başında ihtiyaçtan bile fazla başka camiler varken Atatürk hava limanına cami inşası…
Atatürk düşmanlığından kaynaklanan ve “şeytanın bile aklına gelmeyecek” denilebilecek bir din istismarcılığı…
Atatürk adı taşıdığı için Atatürk Hava alanını yok etmek ihanetine doyamadılar.
Amaç dine hizmet değil, Atatürk adını silmek ahmaklığı ile hava alanını artık hiç kullanılamaz hale getirmek…
Karşı çıkanları din düşmanı ilan ederek parsa toplamak…
Kendileri nasıl siyasi parti görünümde soygun ihanet çetesi ise o bina da tanrıyı, dini kullanarak insanları aldatmak amaçlı cami görünümde bir melanet ini aslında…
Amaçlarıma ulaşmak için papaz elbisesi bile giyerim diyerek ve imam kisvesine bürünerek insanları dinle aldatmayı huy edindiğini gösteren…
“Zengin olursam yolsuzluk yapmışımdır” diyerek utanmadan sıkılmadan kamu kaynaklarını yağmalayarak öksüzün, yetimin nafakasından keserek zengin olacağını önceden ifşa eden…
Allah ile kandırarak kendine tanrı gibi tapan cahil kitleler yaratan bir kişilikten başka ne beklenebilir ki?
***
İÇİMİZDEKİ hainlere karşı “İkinci Ulusal Kurtuluş Savaşı” zaferini kazanmak için günler sayıyoruz.
Çeteden kurtulduğumuz an hiç zaman kaybetmeden o şeytanlık simgesi bina yok edilmeli ve eski günlerinde Avrupa’nın en işlek hava limanlarının başında gelen Atatürk Hava Limanı bütün eski görkemiyle yeniden inşa edilmeli.
***
DİNİ siyasete alet etmek yasaları çiğnemek demek, dine ihanet etmek demek.
Bu bir çeşit nitelikli dolandırıcılık türü olduğu için yargının görev tanımına uyar şekilde yargılanması gereken bir usulsüzlük demek.
Siyasi Partiler Yasası’nın 87. Maddesinin konuya ilişkin hükmü şöyle:
“Siyasi partiler, devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hukuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek her ne suretle olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar”.
Türk Ceza Kanunu’nun 158/1’inci maddesinin farklı bir perspektiften de olsa din istismarcılığı ile ilgili olarak hükmü şöyle;
“Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçunu işleyenlere 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilmesi öngörülüyor.”
***
KARL Marx’ın “Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır” sözünü kanıtlarcasına siyasi çıkar sağlamak amacıyla din istismarcılığı yaparak cahil kitleleri nasıl kullandıklarını istismarcıların kendi ağızlarından dinleyelim.
Egemen bağış “Cumhurbaşkanımız Ay’a dört şeritli yol yapacağım dese inanacak seçmenimiz var… Her gün her Cuma Bakara makara sallıyorum”
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın oğlu AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar “Cumhurbaşkanı denince bize Allah gibi geliyor”
Düzce Milletvekili Fevai Arslan: “Erdoğan Allah’ın tüm vasıflarını üstünde toplayan bir lider…”
Bursa Milletvekili Efkan Ala: “Peygamber hata yaptı, biz yapmadık.”
Siirt Milletvekili Yasin Aktay: (Kendisi Prof. titri taşıyan Akademisyendir) “Erdoğan’ı görünce salavat getiririz.”
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar: “Erdoğan’ı desteklemek imanın gereği. Yarın mahşerde Allah’ın karşısına çıktığınız zaman, Allah o emaneti bize verdiğinizden dolayı size inşallah hiçbir hesap sormayacak”
Daha neler neler…
Kimisi “Allah’ın kurduğu parti”, Kimisi “Allah’ın kulları partisi” der
İnsanlarımızı Allah ile aldatmaya doyamadılar çok sayıda insanımızı katleden Hizbullah terör örgütünün siyasi temsilcisi konumundaki “Allah Partisi” anlamında HüdaPar ile Saray İttifakının fiili ortağı oldular
***
ATATÜRK adından rahatsız olduğu için havaalanını büsbütün yok etmek isteyen Karanlık zihniyetli yaratığın 20 yıldır dinle tanrı ile aldattığı zırcahil bırakılmış kitlelerin gafletlerinden yararlanarak ülkeye yaptığı büyük ihanetin bedeli hiç bir şeyle ödenemez.
Yoksula, depremzedelere, evsiz barksız insanlara harcamak yerine saraylar için heba edilen yolsuzlukların, savurganlıkların hesabı sarılmalı ve yıllardır öksüzün, yetimin nafakası gasp edilerek çala çala ülke ekonomisine verilen bütün zararlar gerekirse suçluların yedi sülalesine ödettirilmelidir.
Bir saray ki yine Atatürk adı allerjisi ile eşsiz önderimizin kendi gelirlerinden biriktirdiği tasarruflarla kurup ulusa armağan ettiği bir anlamda emanet ettiği Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerine kurulan, maliyeti 2023 yılı hesabıyla yedi milyar lira olan kaçak sefahat sarayı
Bir saray ki…
Chia tohumu eşliğinde Ejder Meyveli Smoothie, Liçi meyvesi eşliğinde Efuli, Starex meyvesi eşliğinde Aloevera, Orman Meyveli Special, Bahçe Naneli Limonata, Taze Sıkılmış Portakal, Taze Sıkılmış Greyfurt, Taze Sıkılmış Havuç, Taze Sıkılmış Elma. Pataşur içerisinde Çerkez Tavuğu, Zencefilli Somonlu Suşi, Tartalet içerisinde Antakya usulü Humus, Susamlı Levrek Simidi, Aydın usulü kuzu çöp şiş menüsü ile ünlü günlük masrafı bir asgari ücretlinin kaba bir hesapla 2117 ay çalışarak kazanacağı gelirin toplamının karışlığı olan 18 milyon lira
Marmaris’te 2014 yılı değerleriyle maliyeti 1.370.000.000 Türk lira olan Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayı..
Bitlis Ahlat’ta Van Gölü kenarında Cumhurbaşkanlığı kışlık sarayı ve dokuz bakan için inşa edilen, maliyeti Bitlislilerin “O parayla Bitlis’teki tüm evsizlere ev yapılırdı” dediği 290 milyon liraya mal olan dokuz saray yavrusu…
Varsın çöp konteynırlarındaki artıklarla karın doyurmaya çalışan insanlarımız artsın ama itibardan tasarruf olmaz ki!!!!!
Dünyada en çok VIP uçağına sahip ülkeyiz.
Sahte diplomalı Cumhurbaşkanının emrine amade her birinin yıllık bakım giderinin ise 800 bin dolar olduğu sekiz uçak var.
Kaçak sarayın garajlarında ikisi limuzin 14 zırhlı araç, 28 4×4 jip, 30 motosiklet olmak üzere toplam 268 araç var.
Yerli ve yabancı turistlerin bir zamanlar İstanbul’un güzelliklerini seyretmeye doyamadığı ve üzerinde Türk mimarisinin en güzel örnekleri arasında olan Cihannüma, Topkapı ve Sofa Köşklerini barındıran şarkılara konu olan ve çevresinde on bin kişinin yaşadığı Çamlıca tepesine kurulan 60 bin kişi kapasiteli yapımı altı milyar lira dolayında olan Çamlıca Camisi.
Neymiş İstanbul un Anadolu yakasına kurulan bir selatin camiymiş
Selatin Cami demek Osmanlı sarayı yakınlarının yaptırdığı cami demek…
Selatin cami yaptırmak demek Atatürk Türkiye’sinde tarihten silinmiş Osmanlı imparatorluğunu hortlatma hayali kurmak demek…
***
ALLAH ile aldatmak cinliğini duayen gazeteci Rahmi Turan’ın 27 şubat 2019 tarihli Sözcü Gazetesinde yayınlanan “Allahlın Kulları partisi” başlıklı yazısından aynen ironik bir alıntı ile kapatalım.
“Okurlarımdan Muhlis Orgun’dan ilginç bir haber aldım.
Vatandaşın din istismarı ile aldatılmak istendiğini belirten Oğrun’a göre: “AKP Kadınlar Kolu’ndan bir grup, seçim çalışmaları için Adana’nın Hıdırlı Köyü’ne gidiyor. Yolda rastladıkları bir köylü kadına, hal hatır sorduktan sonra:
“Teyze, biz Allah’ın Kulları Partisi’nden geliyoruz. Oyunu bize verir misin?” diye soruyor.
Hıdırlı Köyü’nün zeki kadını hazırcevap:
“Ah be kızım geç kaldınız” diyor “Sizden önce Cenabı Hakkın Partisi’nden geldiler. Onlara söz verdim.”
2
