Getting your Trinity Audio player ready... |
Bir an vardı,
Geçmişte yıllar önce,
Dizinin dibinde
Gözündeki bıçakla sanki gözlerim oyulmuştu…
Bir insanın gözü bu kadar yanar mıydı, ?
Kanar mıydı, ?
Şaşırır mıydı?
Bilemedim.
*
Sevda zannettim.
Hemen sözleştik.
Yetimhaneden çıkmak için bu iyi bir bahane
Dünyevi denilen yere
Büyümeden anlaşmayı denedik,
Anlamadan anlaşmayı
Dilimiz büyümeden iddialı konuşmayı
-gelmemeyi
-gitmemeyi
-gülmemeyi
Paylaşmamayı öğrendik gittikçe.
*
Karanlıkta beni bekledin.
Teşekkür ederim.
Buydu yüreğimdeki yerin.
Sever miydin, sevmez miydin, ?
Bilemedim.
Dahası öğrenmedim.
Öğrenmek istemedim.
Yetimhaneden birlikte el ele tutuşarak kaçtığımız
Yollar tükendi.
Elektrikler bir daha gitmedi.
Ve ben korkmamayı öğrendim.
Aramızdakiler de bitti.
Cereyanı kesik bir aşkın bana göre bunlar
son terenenleriydi…
*
Yıllar sonra;
Bir pazar akşamı geldin aklıma.
ee yazarız, yazacağız icabında.
İşimiz bu yazarız ya:)
Eski resimlere baktığımda hatırlayamadım
Demek ki hepsi hikâye
Bakmadığımda da anımsayamadığım.
Onlar şimdiler de
”trajedilerle dolu bir deponun zaman tünelinde ”
**
Seni ilk gördüğümde; itiraf ediyorum ölmeden öğren iyi olur!
Bişey çarpmıştı bana, ya da ben toslamıştım ona
Zaman mı çarpmıştı
Yoksa gençlik başımda duman halleriyle sen
Ya da
Damperli kamyon mu çarpmıştı bana?
Ruhumda darpları duruyor olmasına rağmen,
Anımsayamadım!
*
Zaten ayrıntıları önemli değil bu yazdıklarımın,
Şimdilerde aklıma bile gelmiyorsun.
Budur,
Benim için yıllar sonrası anlamın!
Formun Üstü