Getting your Trinity Audio player ready... |
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun bugün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Görüşmeler sonrasında Bakan Derya Yanık, Komisyon üyelerinin sorularını yanıtladı.
Yanık, eşini kaybeden kadınlara ücretsiz verilecek sosyal konutlar için getirilen “3 çocuk” şartı üzerine sorulan sorulara şu yanıtı verdi:
“Bu işi yapan zaten biziz. Dolayısıyla kimseye itiraz edecek bir şey yok. Ben bu açıklamayı yaptığımda birtakım medya organlarında bazı gazeteci arkadaşlarımızın itirazını gördüğümde arkadaşlarla şunu konuştuk. Ya biz doğru anlamadık galiba, bu kadar açık bir şeye niye itiraz geliyor diye dönüp bir daha açıklama yapmıştık. Hatta birkaç gazeteci arkadaşları da basın müşavirimiz aradı ve bu işin mantığı şudur falan diye. Bu kadar gündeme gelince şaşırdım. Sosyal yardım mantığı; en dezavantajlı gruptan başlarsınız, sonra yavaş yavaş desteklediğiniz grupları elimine edip, aradan çıkarıp ondan sonra diğer daha az dezavantajlı kademeler arasında kıyasladığınızda nispeten daha şartları iyi olanlara doğru yürürsünüz. Bu işin temel mantığı budur. Niye 3 çocuk? 18 yaş altı çocukları olup bakım ve gözetim sorumluluğu annede olan 3 ve üzeri… Desteklenmeye ihtiyacı var demek. Türkçesi bunun halk diliyle çoluk çocuk ortada kalmak demek. Önce 3 ve üzerini desteklersiniz. Bir sene sonra 2 çocuk ve üzeri desteklersiniz. Bir sene sonra 1 çocuk, bir sene sonra çocuğu olmayan. Ama desteğe ihtiyacı olan, eşini kaybetmiş, sosyal koruma mekanizması olmayan kadınları desteklersiniz. Veya erkekleri desteklersiniz. İlla kadınlar olması gerekmiyor”
“TRAVMATİK ETKİ OLUŞTURDUĞUNU BİLMİYORDUM”
Bakan Yanık, “Ben, bu 3 çocuk fobisini, muhalefet milletvekili arkadaşlarımızda bu kadar travmatik etki oluşturduğunu bilmiyordum. 3 çocuğa niye itiraz ediyorsunuz? 3 çocuk ve üzeri, 4-5 olabilir… Bu, bize göre açıklamaya gerek olmayacak, şeffaf, anlaşılabilir bir çalışma” dedi.
Bakan Yanık, sosyal yardımlar ve yoksulluğun paralel gittiğiyle ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı:
“Sosyal yardımlar ve yoksulluk paralel gidiyor iddiası tabiatı itibariyle doğru değil. Sosyal yardım ihtiyacı olanları devlet olarak destekleme gücünüz varsa bunu sosyal refahın artmasıyla açıklarsınız. Bizim 4 başlıktan 50 başlığa çıkartmamızın anlamı da budur. İnsanların devletin desteğine ihtiyaç duydukları herhangi bir noktada yanlarında olmak. O yüzdende çalışmalarımızı detaylı bir biçimde yapıyoruz. Şu anda ciddi anlamda bir veri ambarı oluşturuyoruz. Buralardaki verileri sağlıklı bir biçimde kullanarak müracaat eden kişinin yardıma ihtiyacı var mı, yok mu rahat bir biçimde tespit ediyoruz. Yardımları hayır, AK Parti cebinden yapmıyor; evet, devlet yapıyor, hükümet yapıyor. Bu devlet 25 sene önce de vardı. 25 sene önce sosyal güvenlik sistemi, batak SSK hastanelerinin kapılarında günlerce sıra bekleyen, taş betonun üzerinde yatıp tedavi olmayı bekleyen bir millet vardı. O devlet o zaman yapmıyordu, şimdi yapıyor, içindeki siyasi iradeyle yapıyor.”