Getting your Trinity Audio player ready... |
İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen ve 117 kişinin hayatını kaybettiği depremde yaklaşık 16 bin kişi evsiz kaldı. Evleri hasar alan, kiracı olup evsiz kalan 120 aile, AFAD ve İzmir Valiliği tarafından yaptırılan Bayraklı’daki konteynerlerde yaşamlarını sürdürüyor.
Deprem mağdurları kışa hazırlanırken sokakta kalma riski ile karşı karşıya. İzmir Valiliği, dört ay içerisinde iki kez barınma merkezinde kalan yurttaşlara “tahliye” yazısı göndererek 75 gün içerisinde çıkmalarını istemişti. Evsiz kalan onlarca deprem mağduru, eylem yaparak kararı sözlü olarak iptal ettirdi. Ancak valilik tarafından ocak ayında tekrar bir tahliye kararı çıkacağını öğrenen aileler tepki gösterdi.
“ÇIKARMA GİRİŞİMİ”
Konteynerde kalan mağdurlar adına konuşan Meryem Tülin Yumlu, “Kiracı olarak kaldığım ev hasar gördü. Halen deprem travmasını atlatamadım. İki yıldır 20 metrekare bölümde yaşadık. Çoğu insan rahatsız, çocuklu ve asgari ücretle çalışıyor. Bölgede en düşük ev 5 bin TL. Bizlerin bunu ödeme imkânı yok. Valilik, iki defa bizi çıkarma girişiminde bulundu. Bizler nerede kiralık ev bulacağız ve yaşayacağız. Ülkenin durumu belli. Ocak ayında bizi polis zoruyla tahliye ederlerse sokakta yaşamak zorunda kalırız. Cumhurbaşkanı ‘Depremzedeleri mağdur etmeyeceğiz’ demişti. Bizler depremzede değil miyiz. Çocuklu, yaşlı ve engelli aileler sokakta mı kalacak?” dedi.
“SESİMİZİ DUYUN”
Erdoğan’ın herkese TOKİ’den ev vaat ettiğini belirten Yumlu, “Devlet, Türkiye genelinde konut projesi başlattı. 120 depremzede aile olarak bu haklardan yararlanmak istiyoruz. Bizler, TOKİ’nin yapacağı evlerden uzun vadeli ödemeli ev istiyoruz. Bizim hakkımız olduğunu düşünüyoruz. En doğal hakkımız olan barınma hakkını talep ediyoruz. Lütfen depremzedelerin sesini duyun” diye konuştu.
“DİĞERLERİNDEN NE FARKIMIZ VAR?”
Deprem mağdurları arasında yer alan yüzde 79 engelli Salih Çakmak, “Engelli olduğum için çalışamıyorum. Bizleri buradan çıkardıkları zaman nerede ve hangi para ile ev tutacağız. Bizim diğer depremzedelerden ne farkımız var. Devlet bizim mağduriyetimizi görsün” diye konuştu.