Getting your Trinity Audio player ready... |
Yağmur, Dünyamızdaki suların buharlaşarak atmosferin üst seviyesine doğru su buharı halinde çıkarak yukarıda soğuk havayla karşılaşınca soğuyarak bulutları oluşturmaktadırlar. Ne kadar çok nem yüklü tanecik soğursa o kadar yoğun bulut meydana gelmektedir.
Her bulutun hava şartlarına göre belli bir doyuma ulaşma noktası bulunmaktadır. Devamlı yukarıya doğru çıkan ve yukarıda soğuyan tanecikler bulutların yoğunluğunu artırarak, bulutların doyma noktasına ulaşmasını sağlayarak yağmasını sağlar ve küçük damlalar gökyüzünden yere doğru serpillir.
Bu doğa oluşumu yaşamımızda farklı anlamlarla yerini alır. Duyguların ifadesi için bir araç niteliği taşır. Tabiattın bizlere dinlettiği müziktir. Gökyüzünün duyduğu en güzel şarkıdır.
Ayrıca onun adı bestelerde de geçer. Yeni Türkü’nün “Yağmurun elleri” Hiç kimsenin yağmurun bile böyle güzel elleri yoktur” ; Ezginin Günlüğü’nün “Düşler sokağı” çalışmasındaki “yağmur yağsa uykum kaçsa” vb sözlerde olduğu gibi.
Arınmayı da beraberinde getirir. Çığlık olur. Düşleri harekete geçirirerek geçmişi hatırlatır. Sokaklarda kaybolma isteği uyandırır. Bir hüznü ve varoluşu simgeler.
Cama vuruşlarıyla yalnızlığı bölen olur. Her işi bir kenara bırakıp, tüm planları iptal edip, sıçacık bir yatakta uyuma isteği uyandırır. Sonbahar ve İlkbahar’ ın geldiğini müjdeleyendir.
Bitkilere can vererek, romantizmin ve duygusallığın tetikleyicisidir. Hüznün su halidir. Fırtınalıysa korkutan, rüzgarlı olduğunda üşütendir. Güneşe dokunduğunda gökkuşağını yaratan zerrelerdir.
Topluca yıkanmamızı sağlar. Saçların dibinden enseye soğuk akar ; o an aklına geliverir ne kadar üşüsende, yağmur can verendir. Çifçinin mahsulu ,ekmeği olur. Yağdığında, her yer buram buram toprak kokar. Derin bir nefesle içimize dolan huzurdur.
Özgür Karakaya
ozgur694@hotmail.com