Getting your Trinity Audio player ready... |
” Uzlaşmaz iki sınıf: Zenginler ve yoksullar” ! Maksim Gorki
Uzlaşmak, pozitif bir algı yaratan sözcük olmasına rağmen, dillerdeki en sevimsiz sözcüklerdendir. Söylerken de zoraki gülümsemeyi getirmektedir. Erdemmiş gibi de yansıtılmaktadır. Kapitalizme özgü olan bir kavramdır. Sistemin kendini kabul ettirmek için akıllara saldığı bir çimentodur uzlaşmak.
Adeta güçsüzün, güçlünün potasında erimesi gibidir. Benliğin tüm katmanlarını da birer birer geçip bütününü esir alan bir kelimedir. Siyahla beyazın tartıştığı noktada siyahtan beyaza akan gri tonlardır uzlaşma. Uzlaşmanın sözlük anlamı: “uzlaşma durumu, uyuşma anlamına gelmektedir”.
Zora başvurularak gerçekleştirilen anlaşma da değildir. Uzlaşmacılığın anlamıysa çıkarlarından düşüncelerinden tavizler verme” olarak açıklanmaktadır. Onun tüm varlığını kabul ederek mücadeleden vazgeçerek sömürülmeyi zulmü de kabul etmektir. Mücadeleyi ileri bir tarihe ertelemektir. Razı olmayı kanaat etmeyi de getirmektedir.
Uzlaşma politikaları yılların birikimi ve karşı durmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Meseleyi çözmek yerine meselenin bertaraf edilmesidir. Uzlaşma tek kutuplu dünya da piyasalar düzeni ekseninde, yüzyılların insan hakları savaşımı ile kazanılmış evrensel olan hakların da fiilen rafa kaldırmayı getirmektedir.
Bir tarafın ezikliğini kabul etme sürecinin başladığının kabul edilmesidir. Teslimiyeti beraberinde getirir. İnanılan doğrulardan vazgeçiştir. Güçsüzden güçlüye doğru gerçekleşmektedir. Vazgeçmişlik hissini de doğurmaktadır. Ezen sınıfın da üstünlük kurma, sömürme anlayışına yöneliktir.
Toplumsal uzlaşma görüntüsü altında emek sınıfına karşı sendikaları da içine alan burjuva ittifakıyla, emek sınıf hareketini yalnızlaştırmaya yönelik harekettir. Ezilen halkların da tek kurtuluşu da emperyalizme karşı mücadele etmekten geçmektedir. Emek sınıfı bilinciyle donanarak safların genişletilmesi ve güçlendirilmesidir.
Özgür Karakaya
ozgur694@ hotmail.com