Getting your Trinity Audio player ready... |
Türkiye’nin özellikle aş, iş, hak, hukuk ve özgürlük başta olmak üzere çok daha önemli ve yakıcı sorunları var… Altılı masa dahil, bütün muhalif partilerin bu sorunlara odaklanması, çözüm önerileri sunarak halkı ikna etmesi gerekir.
Ama muhalefetin en büyük ve ana muhalefet partisinin de genel başkanı Kılıçdaroğlu, türban konusu Türkiye’nin gündeminden düşmüş, sorun olmaktan çıkmışken yeniden gündeme gelmesi oldukça manidardır. Kılıçtaroğlu ne yapmaya çalışıyor bir türlü anlam veremedim.
Başörtüsü bugün askerin, polisin, yargıcın, savcının, Harp Okulu öğrencisinin ve milletvekilinin başında var. Günümüzde başörtüsü takmayanlara dönük taciz ve saldırılar söz konusu.
Bazı kimseler, özellikle gerici ve yobazlar modern kıyafetli kızlarımızı gördüğünde müdahale ediyorlar, onları tehdit ediyorlar. Otobüste, metroda, sokakta bu tür yaşam biçimine dönük saldırılar sık sık görülüyor. Onun için hakları güvencede olmayanlar bu kesimdeki insanlar. Bu insanların yaşam tarzı neden güvence altına alınmıyor…
İran’da kadınlar özgürlük mücadelesi verirken, Türkiye’de CHP’nin, Medeni Kanun’un kabulünün tam da yıldönümünde böyle bir yasa teklifi vermesini CHP örgütünü ve yurtseverleri derinden üzmüştür. Bu durum altılı massa’daki üç siyasal İslamcı ortağı hoşnut etmeye dönük bir adım olarak geliyor bana.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluşundan başlamak üzere bugüne kadar asla ödün veremeyeceği temel ilkelerin başında laiklik ilkesi geliyor. Ama gelin görün, cumhuriyeti kuran partinin genel başkanı başörtüsünü (türbanı) yasal statüye kazandırmak istiyor. Laik, demokratik hukuk devletini savunan bir yurtsever CHP’li, hiçbir şart altında bunu Kabul edemez. Laiklik yoksa özgürlük de, demokrasi de yoktur. Herkes aklını başına toplasın, laiklik cumhuriyetin ve demokrasimizin emniyet sibopudur.