|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Dr.Mustafa Torun
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
mtorun3@gmail.com
Yurdumun çiçeklenmesi için daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Simdi sustum, örtün beni, yatırın buraya,
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
Kansu
Covid-19 enfeksiyonu ve bunun OMİKRON varyantı dünyamızdaki salgın maratonunda koşusunu henüz tamamlamadı.Bizlerde bu sonbahar ve kış döneminde yine “GRİP ve OMİKRON salgınını “birlikte gözleyeceğiz’ gibi. Daha öncede yazdığım gibi, dünyamızda 1918, 1957 ve 1966 yıllarında ‘Küresel Grip Salgınları’ yaşandığını düşünürsek konunun önemi daha iyi anlaşılır.
Salgınlar arasındaki zaman dilimini yuvarlak olarak yaklaşık 10 ile 40 yıl sürdüğünü söyleyelim. 1968´deki salgından bu yana 54 yıl geçmiş. Küresel salgınlar arasındaki zaman dilimlerini incelediğimizde yeni bir grip pandemisi olasılığı hiç de az değildir.
Grip virüsünün değişim gösterdiğini, sürekli olarak mutasyona uğradığını belirtmekte yarar görüyorum. Hastalığın ölümcül sonuçlara neden olması bakımından hafife alınmaması gerektiğini, özellikle Covid-19’un OMİKRON varyant enfeksiyonu ile birlikte olabileceğini düşünürsek işin ciddiyetini daha iyi anlayabiliriz. İnsanlar, kuşlar ve domuzlarda bulunan grip virüsleri değişim göstererek birbirleriyle karışabiliyor. Bir türden, diğer türe geçerken virüsler modifiye olabilirler. Böylece canlıların çok az bağışıklığa sahip olduğu veya hiç olmadığı alt tipler oluşabileceğini yeri gelmişken burada anımsatalım.
Nezle, grip ve özellikle Covid-19 enfeksiyonunu asla birbirlerine karıştırmamak gerekir. Grip enfeksiyonunda baş ve boğaz ağrısı, titreme, üşüme, 2-3 gün süren 39-40 dereceye kadar çıkan ateş, öksürük, kas ağrısı, yorgunluk, halsizlik gibi belirtilerin olabileceğini akılda tutmak, benzer bulguların COVİD -19 OMİKRON VARYANT enfeksiyonunun da, hatta yeni oluşacak varyantlarda da olabileceğini unutmamak gerekir. İnsanlar Covid-19 enfeksiyonun da aldığı önlemleri(Gerçi şimdi önlem hak getire),gripte de almaları, bu konuda daha titiz olmaları gerekir. Özellikle bu aylardan başlayarak, hele kışın özellikle kalabalık yerlerde bulunmamaya, olanak varsa evden çıkmamaya özen göstermeli, yakın temaslardan kaçınmaları kendi ve toplum yararınadır.
Destekleyici önlemleri de daha önceki yazılarım da da yazdığım gibi, burada kısaca anlatmakta yarar var.
Her temastan sonra olanak varsa her tūrlū teması kesin, ellerinizi sabunlu suyla en az 20 saniye yıkayın.
Bu olanak yoksa alkol bazlı ıslak mendille silin.
Kesinlikle tokalaşma, kucaklaşma, öpüşme, sarılma ve benzeri durumlardan kaçının.
Kâğıt paralar her türlü bulaşıcı hastalık riski oluşturduğundan, bunları mümkünse cüzdanınızda taşıyın. Veya ellerinizi yıkayın. Olanak var ise kağıt para yerine temassız kart kullanımı ile alışveriş yapın. Şifre yazacağım diye uğraşmayın.Bu aynı zamanda yakın temas ve solunum yolu ile geçen “Enfeksiyon Hastalıklarından “ korunma için çok önemli bir yöntemdir.
Gribe karşı ve aynı zamanda içinde bulunduğumuz Covid-19 OMİKRON varyant enfeksiyonu nedeniyle grip aşısı çok önemli olup, risk grubunda değilseniz bile yaptırmanızı öneririm. Grip aşısının sağlıklı kişilerde yüzde 60-70 oranında insanları grip virüsüne karşı koruduğunu, grip aşısının her yıl tekrarlamasına özen gösterilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulayalım.
GRİP AŞISINI KİMLER ÖNCELİKLE YAPTIRSIN?
65 yaş ve üzerindekiler,
Süreğen kalp ve akciğer hastalığı olan yetişkinler ve çocuklar (astımlı çocuklar da dâhil)
Böbrek hastalığı olanlar
Diyabet hastaları
Kanser hastaları, HIV/AİDS enfeksiyonu olanlar, organ nakli yapılmış olanlar, kemoterapi ya da radyoterapi uygulananlar
Kan hastalıkları tedavisi görmüş veya hastanede görmekte olanlar
Sağlık ve hastane çalışanları
Okul, fabrika kışla gibi topluluklarda bulunanlar
Bakımevlerinde kalan ve sürekli hastalığı olanların hepsi
Devamlı grip riski altında olanlar,
Covid-19 enfeksiyonu geçirenler(POSTCOVİD sendromu veya UZAMIŞ COVİD dahil).
Her ne kadar grip aşısı konusunu geçen yıllarda yüzüne gözüne bulaştıranların, bu yılda bunu çözeceğini, düzenli ve şeffaf şekilde sorunu gidereceğini düşünemiyorum. Azıcık kıyıda köşede parası olanların bile sağlığa zor ulaştığını, özel hastanelerde bile sıra almakta zorlandığını düşünürsek;grip aşı kaosunun yine devam edeceğini tahmin edebiliyorum.Yanılmak çok isterim. Ama görünen köy kılavuz istemez. Basit bir maske sorunun da bile geçmişte sınıfta kalan, insanların hekime ulaşamadığı, sağlıkçıların ve doktorların şiddete uğradığı, ülkeden kaçtığı, şeffaf olmayan, bilime inanmayan(lar)ın muktedir olduğu bu sistemde ; bana göre bunun başarılması yine zor gibi. Konuyla ilgilenen bir uzman hekim olarak ve ettiğimiz hipokrat yemini çerçevesinde toplumumuzu aydınlatıp bilinçlendirmek görevimizdir. Bu dönemlerde susmak en büyük yanılgıdır. Ben hekimim, ben sanatçıyım, ben bilim insanıyım,siyaset benim neyime diyemeyiz. Elimizi taşın altına koyacağız. Hekim ger yönden toplumu aydınlatmaya, iyileştirmek için elinden geleni yapacaktır. Bu böyle biline!..
AŞILAR EVRENSELDİR!
AŞILAR KORUYUCU HEKİMLİĞİN EN ÖNEMLİ ÖGESİDİR!
Sevgilerimle…
