Getting your Trinity Audio player ready... |
Savaşın özellikle kadınlar için ne kadar korkunç bir şey olduğunu hatırlamak için Ukraynalı Viktorya Martsinyuk’un yaşadıklarını dinlemek yeterli.
Aslına bakılırsa Martsinyuk, başından geçenleri anlatma konusunda pek istekli değil. Hatta çoğu zaman olan biteni aklından bile geçirmek istemiyor. Kendine yaşadıklarını düşünme iznini sadece elleriyle kilden heykeller yaptığı dakikalarda veriyor.
Martsinyuk, Telegraph’a yaptığı açıklamada, “Heykel yapmayı seviyorum çünkü beni sakin tutuyor. Ellerimle bir şeyler yapmak iyi oluyor” ifadelerini kullandı.
Martsinyuk, 42 yaşında. İki çocuğu var. Rusya’nın Şubat ayının son haftasında başlattığı işgale kadar Kiev’in 60 kilometre dışında bulunan Borodyanka köyünde sıradan bir hayat yaşıyordu.
Hayatı ne yazık ki bir Mart gecesi değişti. Martsinyuk, bir Rus askerinin tecavüzüne uğradı. Kendisine tecavüz edenin kim olduğunu biliyordu. Danya isimli 19 yaşında bir Rus askeriydi. Martsinyuk, “Oğullarımdan biriyle aynı yaştaydı” diye konuştu.
Ancak yaşadığı tek travma bu değildi. Martsinyuk’un komşularından biri daha Rus askerlerinin tecavüzüne uğramıştı. Askerler kadının kocasını da Martsinyuk’un gözlerinin önünde yakın mesafeden vurarak öldürmüştü.
Martsinyuk, bugün yaşadığı bu korkunç olayların etkisini üzerinden atmak için tüm masrafları Ukrayna hükümeti tarafından karşılanacak şekilde terapi alıyor.
“Savaştan önce bana bir gün terapiye gideceğimi söyleseler gülerdim. Benim için bu çok parası olan insanlara göre bir tedaviydi” diyen Martsinyuk şöyle devam etti:
“Kendimi bu sayede biraz daha iyi hissediyorum ama çok daha iyi olmak isterim ve Ukrayna zafere ulaştığında kendimi daha da iyi hissedeceğim.”
Aslına bakılırsa bu Martsinyuk’un yaşadıklarını dünyayla ilk kez paylaşması değil. Ukraynalı kadın bundan dört ay önce, yani 42’nci yaşına girmesine günler kala yine Telegraph gazetesine konuşmuştu.
O sırada yaşadıklarının acısı henüz çok taze olduğundan ismini vermemiş, fotoğrafının çekilmesini istememişti. Ancak yüzünü ve ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözlerini elleriyle kapattığı fotoğrafı 25 Nisan tarihli gazeteye manşet olmuş, anlattıkları da çok konuşulmuştu.