Irkçılık,

Getting your Trinity Audio player ready...

Laisizm/Dünyacılık!..

Irkçı,

laik/seküler zihin insanlık tarihinin en ilkel,

kafatasçı ve tekci zihnidir.

“Tek/kesin/mutlak doğru” algısına sahip olması ve “Öteki” algısına sahip olmaması dolayısıyla doğası gereği ilkel ve ırkçı bir zihindir.

Kendi “Gerçeklik algısı” dışındaki bütün algı biçimleri yanlış görmektedir.

İnsan sadece ve sadece İslamcı,

laik/seküler olabilir.

İslamcı,

laik seküler olmayan herkes insanlık için tehdit unsurudur.

İslamcı,

laik/seküler olmayan bütün kimlikler varoluşsal olarak düşmandır

Bu farklı kimlikler/insanlar ya öldürülür ya dönüştürülür ya da toplumun dışına itilir.

İslamcı

laik/seküler ve ırkçı kafanın bu uygulamaları yapma hakkı vardır.

İslamcı,

laik,

seküler ve ırkçı zihin yapısına sahip olmayan insanları öldürmek, dönüştürmek,

dışlamak veya hakaret etmek laik,

seküler ve ırkçı kafanın doğal hakkıdır.

Kısaca;

İslamcı,

laik/Seküler/Irkçı kafa kendi dışındaki “#Ötekileri” (özellikle Kürtleri ,

Alevileri ve sosyalistleri) tehdit unsuru olarak algılarken kendi dışındaki bütün ötekileri tehdit etme ve yok etme,

buna gücü yetmiyor ise onları dışlama hakkına sahip olduğunu düşünerek uygulamaya koyar.

Üstelik;

İslamcı,

laik,

seküler ve ırkçı zihin bu katliamları “İnsanlığı” kurtarmak adına “Yüce/erdemli” bir görev olarak yerine getirdiğini savlar…

Bu soykırım,

öldürülme,

katliam ya da dışlanma gibi “Haksızlığa” maruz kalanların yapacakları tek doğru davranış;

Bu İslamcı,

laik/seküler ve de ırkçı kafaya teşekkür etmektir. öldürülme,

sosyal dışlama gibi zulüm ve baskı davranışlarına karşı gelmek büyük bir suç olduğu gibi bir sitem veya şikayette bulunmak veya bu zulüm ve baskılara istemeden katlanmış olmaları veya güçleri yetmediği için ses çıkarmamış olmalarını dillendirmeleri bile suç sayılmaktadır…

İslamcı,

ırkçı,

laik ve seküler kafanın cumhuriyetin kuruluşundan bu güne büyük bir özveri ile uyguladığı bütün katliamlar,

zulümler ve baskılar “İnsanlık” için;

“Çağdaşlık” için büyük bir hizmet olduğu gibi öldürülme ve zulümlere uğrayanların asimile edilerek “Islah” ve “Çağdaşlaşmaları” için de büyük bir iyiliktir,

büyük bir lütuftur…

Dolayısıyla;

İslamcı,

ırkçı,

laik ve seküler kafa, “Ötekine”;

(Kürtler,

Aleviler ve sosyalistler) yönelik katliam veya sosyal dışlama gibi değişik baskı ve zulüm davranışları uygularken insanlık adına katlandığı zahmetlerden dolayı teşekkürü hak etmektedir.

Bu hizmetlere karşı gelmek veya şikayetçi olmak bir yana teşekkür etmemek bile suçtur.

En azından nankörlüktür…

Tam da bu gerekçeyle;

Bu tür öldürülmelere veya zulüm ve baskılara uğrayanlar;

Bu ırkçı,

katliam,

zulüm ve baskılardan büyük bir zevk almaları, mutlu olmaları gerekirken aynı zamanda bu katliam, zulüm ve baskı uygulayan birey/lider ve etnik/dinsel kimliklere büyük bir samimiyet ve ciddiyet ile teşekkür etmeleri gerekir.

Çünkü;

Bu öldürme veya dışlama gibi zulüm ve baskı davranışları,

öldürme,

zulüm,

baskı,

dışlama davranışları değil, “ıslahat” ve “Çağdaşlaştırma” gibi insanlığa hizmet davranışı olduğu gibi aynı zamanda öldürülen,

zulüm ve baskı uygulanan insanları da “Ehilleştirme” “Çağdaşlaştırma” gibi iyilik davranışlarıdır.

Dolayısıyla;

Irkçı,

laik seküler kafanın/zihniyetin/yönetimin, öldürme dahil,

her tür zulüm ve baskı ya da dışlama ve hakaret davranışına maruz kalan “Ötekiler” (Kürtler,

Aleviler ve sosyalistler)