Getting your Trinity Audio player ready...
|
Fındık, Borsa’sı ve de
Fındığın Bende Unutulmaz Bir Anısı!
Önce şunu yazmak isterim. Ben artık doyasıya fındık yiyemiyorum. 5-6 yıl önce idi. Giresun’dan bir arkadaşımın getirdiği fındıklardan, bolca yemiştim.
7-8 saat sonra ise, vücudumda kabarmalar başladı. Baştan ciddiye almadım, geçer diye. Zaman geçtikçe, boynumda da bu kabarmalar çoğalınca, gecenin geç saatlerinde evimize yakın Sana Klinikin ilkyardım servisine başvurdum.
Polonya asıllı bir genç bayan doktor, koluma takıp verdiği sıvı vücuduma akmaya başladığı an, kabarıklıklar azalmaya başladı ve sıvı bittiğinde de, alerji belirtileri yok olmuştu.
Yattığım yerden doğruluğumda, hekim: “Daha geçikmiş olsaydınız, boğazınızda çoğalan alerji kabarcıkları, nefes almanızı engelleyebilir ve ölümünüze sebep olabilirlerdi” demez mi!
Tedbir olarak da, böyle bir durumda kullanabileceğim ilkyardım ilaçlarından da 2 kutu elime tutuşturup, beni evime göndermişti.
Demek oluyor ki; bir sağlık teşkilatında çok uzakta bir yerde bulunmuş olsa idim, sonum hazin olabilirmiş.
Her ne ise; görecek günlerimiz, sonlandırılmamış ödevlerimiz varmış, diyelim.
Eeee, her şeyin de bir kararı olmalı, değil mi?
Ama ben fındığı halen çok severim de, yediğimde sayısı 3 veya 5’i geçmemeli.
Fındık, ülkemizin Karadeniz bölgesinde üreticilerimizin en büyük gelir kaynaklarından biridir.
Dünya’da yetişen fındığın %70’i Türkiye’de yetişir, yetişmesine de, peki Fındık Borsa’sı nerede?
Fındığın borsasının, Türkiye’de değil de, fındığın yetişmediği Almanya’da olduğu sürece, Türkiye’deki fındık taban fiyatları, borsa yöneticilerin telkinleri doğrultusunda açıklanmaya devam eder.
Bu da yetmezmiş gibi; fındığı yok fiyatına toplayıp götüren yabancı şirketlere Türkiye bir de teşvik verdiği sürece, bu böyle devam eder.
Ne zamana kadar mı? Fındık üreticilerinin seçim sandıkları başında sağduyuları ağır basıncaya kadar.
Fındık borsasını Almanya’da kuran kişinin hanımefendi eşleri bunu gurur duyarcasına açıkladığında, uzun yıllar öncesinde Hamburg’da TGH salonunda bir toplantıda bunu dinlediğimde, sandalyeden düşecek gibi oldum.
Ve bu konuyu takip eden süreç içinde önce kendi Facebook sayfamda, ardından Gazete Hamburg’daki köşemde de yazmıştım.
Dünyada üretilen fındığın %70’nin üretildiği Türkiye iken, borsasının Türkiye’de, Ordu’da veya Giresun’da olması gerekirken, Hamburg’da olmasına dikkat çekmeye çalıştım.
Ve o günlerde özellikle çevremizde yüksek öğrenim gören Karadenizli bazı öğrencilerle konuyu da konuştum ve etkilemeye çalıştım.
Ne yazık ki, herkes yaşamından memnunmuş da, bana “sana be oluyor?” demişler de, ben geç algılamışım.
Yine de içimiz rahat etmedi. Türkiye’de sosyal medya ve taşra gazetelerindeki köşelerimde konuya değindim, dikkat çekmeye çalıştım.
Şimdi de; fındık İle ilgili bir yazı okuduğumda veya medyada fındık ile ilgili bir haber dinlediğimde, üreticilerin değilde ilçe parti temsilcilerin ağızlarına yerleştirilmiş taban fiyatının 2-3 TL fazlasını açıklama komedisi, Fındık Borsa yöneticilerin kulaklarını çınlatmıştır.
Dinlediğimde, “yazık fındık üreticim, çok yazık” dedim.
Başka ne söylenebilir ki!
Hayat pahalılığı ve günün enflasyonu düşünüldüğünde, 2-3 yıl öncesinin gerisine düşen 2022 yılının fındık taban fiyatları, üreticiyi değil ama, Avrupa’daki çikolata, fındık ezmesi ve türünden fındık İle değişik ürünler üreten emperyal şirketlerin servetine, Servet katlamaya devam edecek, taaaa ki; Fındık Borsa’sı, fındığın yetiştiği topraklara gelinceye ve de fındık üreticileri de kooperatiflerini kuruncaya kadar.
Remzi Uysal
Lübeck, 1 Ağustos 2022