Getting your Trinity Audio player ready...
|
KERBELA (KÖRBELA) OLAYI VE ALEVİLER!
Aleviler Kerbala (körbela) olayının iç yüzünü ne kadar biliyor?.
Hasan ile Hüseyin Muaviye’ye neden biat ettiler?.
Hüseyin Yezit’e neden biat etmedi?.
Yezit Hüseyin’i neden katletti?.
Kerbela (körbela) olayı, Alevilik ile alakası var mıdır?
Bu sorulara cevap verilmedikçe Anadolu Aleviliği anlaşılamaz.
Kerbela (körbela) olayı
Ali Küfe’de kölesi Abdurrahman B. Mülcem tarafında öldürüldükten sonra Küfe’de cami imamı olan Ali’nin oğlu İmam Hasan babasının katili Mülcem’i yakalar Küfe meydanında kafasını keserek cezalandırır. Küfe halkı Ali’nin cenazesi ile ilgilenirken, Ali’nin oğlu Hasan, Ali’nin cenazesi daha yerde iken, kendisini Küfede halife ilan eder. Şam Valisi (Genel Kurmay) olan Muaviye Hasan’ın halifeliğini tanımaz ve Muaviye kendisini halife ilan eder.
İki başlı bir yönetim ortaya çıkar.
Maviye ordu komutanı olduğu için başta ordu, bölge valileri Medine Din Şurası ve Medine halkı Muaviye’yi desteklediklerini açıklar. Küfe’lilerin dışın da Hasanı destekleyen olmaz.
Muaviye halifeliğini pekiştirmek için, Hasan ve Hasan’ı destekleyen Küfe’lilere karşı savaş kararı alır.
Ordu’nun tamamı Muaviye’yi destekleyince, Hasan savaşı kaybedeceğini anlar.
Hasan, Muaviye’ye elçi göndererek bazı şartlar öne sürerek anlaşma teklif eder.
Hasan’ın Muaviye’den istediği şartlar:
-
1. Halifelik Muaviye’ye verilecek.
-
2. Muaviye’nin ölümünden sonra halifelik Hasan’a verilecek.
-
3. Ali’nin çocuklarına ve mal varlığına dokunulmayacak.
-
4. Her yıl Hasan’a 55 bin dirhem ödenecek.
Muaviye Hasan’ın şartlarını kabul ettiğini Hasan’a bildirir. Böylece halifelik tahtına kan dökülmeden 661 yılında 20 yıl Şam Valisi olan Muaviye halifelik tahtına oturur.
Hasan ve kardeşleri Küfeliler ile birlikte Muaviye’ye biat ederler.
Muaviye halife olduktan sonra, Ömer, Osman ve Ali’nin başına gelenleri yaşamaması için, askeri tecrübelerinde de yararlanarak bazı valileri değiştirdikten sonra, kendisine yakın bir din şurası oluşturur. Ordunun tamamı Muaviye’yi desteklemesi sonucu Muaviye kısa sürede iktidarını pekiştirir.
İmam Hasan ve kardeşleri Muaviye’nin onayını alarak Medine’ye yerleşirler yaşamının geri kalanını Medinede sürdürür.
İmam Hasan Halife olabilmesi için Muaviye’nin ölmesini beklerken 670 yılında İmam Hasan’ın 18. eşi Ca’de binti el-Eş’as b. Kays tarafından zehirletilerek öldürülür.
Hasan’ın ölümü Muaviye’nin elini daha da güçlendirmiş oldu. Muaviye, İmam Hasan’ın sağlığında Hasan’ın da onayını alarak, Hüseyin’i Medine Din Şûrasına (imamet) almıştı. Medine din Şûrası ülke genelinde alınan kararlarda etkili bir kurumdu. (Bakanlık) Hüseyin’in de Muaviye’nin yanında yer almasıyla birlikte Muaviye ülke yönetimine tek başına hâkim olur.
Muaviye 677 yılında imametlerin de onayını alarak Şam valisini görevden alarak, yerine oğlu Yezidi Şam valisi yapar.
Böylece kendisinden sonra Yezidin tahta oturmasının alt yapısını oluşturuyordu.
İslam ordusunun genel karargâhı Şam’da idi.
Şam valisi aynı zamanda Halifeden sonra ordu ve ülke yönetiminden birinci derecede yetkiliydi.
Muaviye Yezidi Şam valiliğine atadığında Medine’deki Din Şûrası olan imametlerin tamamının da onayını alır. İmam Hüseyin de Yezidin Şam valisi (Genel Kurmay) olmasına onay verir. İmam Hüseyin Muaviye halifeliği bıraktığı güne kadar 12 yıl 7 ay Muaviye’nin imameti (Bakanlık) olarak görev yapar.
İmam Hüseyin, Yezide neden bayrak açar?
Muaviye 20 yıl Şam valiliği, 19,5 yıl Halifelik yaptıktan sonra 76 yaşında iken hastalanıp yatağa düşer.
Muaviye Şam valisi olan oğlu Yezidi Medine’ye çağırarak “Kendisinin hasta olduğunu ve artık halifelik yapamayacağını, tahta kendisini getireceğini” söyler.
Yezid görevi gereği buna hazırdı.
Bunun üzerine Muaviye Medine Din Şurasını (Bakanlar kurulunu) ve Valileri toplayarak kendi yerine Şam valisi (Genel Kurmay) olan oğlu Yezidi Halife olarak atadığını söyler.
Muaviye din şurasının önünde Yezide biat ederek, herkesin Yezide biat etmesini ister. Medine din şurası Yezide biat eder.
Hüseyin, geçmişte Muaviye ile Hasan arasında yapılan anlaşmanın geçerli olduğunu anlaşma gereği ülke idaresinin kendisinin hakkı olduğunu düşünüyordu.
Hüseyin Muaviye’ye sitem eder toplantıyı terk ederek “Yezide biat etmeyeceğini” dile getirir. İmam Hüseyin halife olabilmek için geçmişte Ali ile Muaviye arasındaki sorunları yeniden gündeme getirerek, Yezidin insiyatifini tanımadığını açıklar.
İmam Hüseyin taraftar bulmak için gece ailesini de yanına alarak Medine’yi terk ederek Mekke’ye gider.
İmam Hüseyin Yezidi devirmek için taraftar bulmaya çalışır.
Mekke valisini geçmişte Ali atamıştı. Yezid Mekke valisinin kendisini destekleyeceğini ummuyordu.
Mekke valisi Halifelik İslam hukukuna göre Yezidin hakkı olduğunu açıklar. İmam Hüseyin’e destek vermez.
Mekke halkı da Hüseyin’e destek vermez.
Özellikle söz sahibi olan şûranın tamamı Yezide biat eder.
Yezit kendisinden boşalan Şam valiliğine Mervan’ı atayarak böylece ordunun tamamının da desteğini alır.
Yezid Hüseyin’in Mekke’ye gittiğini öğrenir. Şûrayı toplar ve Hüseyin hakkında yakalama kararı çıkartır.
İmam Hüseyin’i yakalamak için Mekke valisine haber gönderir. Mekke halkı da İmam Hüseyin’e destek vermeyince İmam Hüseyin kendisini Mekke’de güvende hissetmez Yezidin kendisini öldüreceğini bildiği için Küfeye gitmeye karar verir. İmam Hüseyin gece gizlice ailesini de yanına alarak Küfeye gitmek için yola çıkar.
İmam Hüseyin’in Küfeye gideceğini öğrenen Yezid orduyu harekete geçirir.
İmam Hüseyin Küfeye varmadan Necef şehri ile Bağdat arasında bulunan Kerbela çölün de durdurur.
İslam ordusu Hüseyin’ine teslim olması için çağrıda bulunur.
İmam Hüseyin İslam ordusuna karşı koyacak askeri gücü olmamasına rağmen teslim olmak istemez.
Yezidin askerleri İmam Hüseyin ile birlikte İmam Hüseyin’in ikinci eşi Leylayı, çocukları Ali Ekber’i, Abdullah ve Cafer’i öldürür. Yezidin askerleri; İmam Hüseyin’in diğer dört eşini Urvet, Kuzaa, Kilap, Talha ile birlikte İmam Zeynel Abidin ve çocuklarına dokunmazlar. Yezidin askerleri İmam Zeynel ile iki çocuğunu ve İmam Hüseyin’in dört eşini önce Küfeye daha sonra Şam’a Yezidin huzuruna götürürler. İmam Zeynel Şam’da Yezide biat eder. Yezid 17 yaşındaki imam Zeynel Abidin’i ve ailesini affeder.
İmam Zeynel hasta idi. Yezid İmam Zeynel’in iyileşmesi için talimat verir. İmam Zeynel bir süre Şam’da kalır. İyileştikten sonra Yezide haber gönderir Baba ocağı Medine’ye gitmek ister. Yezid İmam Zeynel’in bu isteğini kabul eder. İmam Zeynel ailesini de yanına alarak baba ocağı Medine’ye döner.
İmam Zeynel Abidin Medine’ye döndükten sonra Medine valisi aracılığı ile Yezide haber gönderir. Daha önce görev aldığı Mescidi Aksa Camisinde İmamlık yapmak ister.
Yezid İmam Zeynel Abidin’in bu isteğini kabul eder.
İmam Zeynel 6 Ekim 713 yılında Medine Valisi Osman bin Hayyan tarafında zehirletilerek öldürüldüğü güne kadar Mescidi Aksa camisin de imamlık yapar. Mezarı Medine’dedir.
Aleviler kerbala (Körbela) ile nasıl tanıştılar
Tarihi irdelediğimizde Aleviler, Şah İsmail’le Yavuz Selim arasındaki savaşın asıl nedenini kavrayamadıklarından çok ağır bedeller ödediler. Aleviler Osmanlıdan kurtulmak için Şah İsmail’i savunurken Şii mezhebim ile tanıştılar.
Aleviler bununla da yetinmediler zaman içinde Şii mezhebin kurucularını sahiplendiler.
Alevilerin Şii Mezhebi ile yakın temasta olması Osmanlıların işine geldi. Şiiler Müslüman ve şeriatçı oldukları için yaşamlarını Kuran’a (şeriat’) göre dizayn ederlerdi. Böylece Aleviler Kuran’la tanışmış oldular.
16. 17. Asırda Osmanlı Padişahları katliamlar da sağ kurtulan Alevileri asimille etmek için özel fetvalar verdiler.
Alevilerden gayrı Müslüm Kızılbaş vergisi aldılar.
Özel olarak çakma Alevi Dedeler yetiştirdiler.
Yetiştirdikleri çakma Dedelere Ehl-i Beyt unvanını vererek Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere gönderdiler.
Çakma Dede’ler gittikleri yerlerde, “biz Ehlibeytiz, Ali soyundayız, esas Müslüman biziz” dediler.
Böylece milyonlarca Alevi’yi İslam’ın içine çekerek Müslümanlaştırırlar.
Altı yüz seksen yılında İmam Hüseyin’in Kerbala’da Yezid tarafından katledilmesi, Anadolu Alevilerinin zihinlerini bulandırmak ve Alevileri asimle etmek için en etkin bir silah olarak kullandılar, başarılı da oldular.
Öyle ki Aleviler Anadolu’da İslam’a direnen kendi pirlerini bile anmaz oldular.
Sonuç olarak Aleviler Kerbala (Körbela) olayının iç yüzünü kavramadan sahiplendiler. Alevilerin Şii inancının kurucusu şeriatçı İmam Caferi Sadık’ı ve on iki imamları sahiplenmeleri Osmanlının işine geldi.
Alevilik İslam’ın bir mezhebi gibi gösterildi.
Böylece Alevilerin asimile edilmesi kolaylaştırıldı.
Açıkça görülüyor ki Kerbela (körbela) olayı Alevi, Müslüman çatışması değil Yezid ile İmam Hüseyin arasında ki iktidar kavgasıdır. .
Kerbela olayı Aleviler ile bir ilişkisi yoktur.
Kerbele olayı Osmanlı tarafından Anadolu Alevilerini asimille etmek için hazırlanan bir tuzaktır.
Hüseyin Muaviye’nin bakanıydı. Muaviye ve Yezide zalim, İmam Hüseyin’e Mazlum demek zalimlerin iktidarını onaylamaktır.
Muaviye, Yezid ne kadar zalim ise İmam Hüseyin o kadar zalimdir.
Muaviye, Yezit ne Kadar Mazlum ise İmam Hüseyin o kadar Mazlumdur.
Aleviler on iki imamların yaşamları hakkında bilgi sahibi değiller.
Alevi Kurumları ise on iki imamların yaşamları hakkında bilgi vermezler Muaviye ve Yezidin değirmenine su taşımaya devam ediyorlar.
Aleviler bu Körbela da arınmadıkça asla iflah olamazlar.