Getting your Trinity Audio player ready...
|
Valilikler, CHP’li belediyelere geçtiğimiz haftalarda “Yabancı temsilcilik mensuplarının randevu talepleri” başlıklı bir yazı gönderdi.
Belediye başkanlarının yurt dışı temsilcileriyle görüşme yapmak için Dışişleri Bakanlığı’ndan izin almaları gerektiği belirtilen yazıda, “Cumhurbaşkanlığının 03 Haziran tarihli yazısında, ülkemizde akredite büyükelçi, maslahatgüzar, başkonsolos ve uluslararası kuruluş temsilcileri başta olmak üzere yabancı temsilcilik mensuplarının Sayın Bakanlarımız ve Valilerimiz dahil üst düzey zevattan ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluş yetkililerinden telefon görüşmesi de dahil olmak üzere randevu taleplerinin re’sen karşılanmaması, taleplerin Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü üzerinden yapılması gerektiği konusunda yönlendirilmesi ve Dışişleri Bakanlığımız görüşünün alınması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi hususunun belirtildiği Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığının 21 Haziran 2022 tarihli sayılı yazısında ifade edilmiştir” denildi.
Ayrıca, “Bu kapsamda, yabancı temsilcilik mensuplarının randevu talepleri konusunda Cumhurbaşkanlığının 03 Haziran 2022 tarihli yazısında belirtildiği şekilde hareket edilmesi hususunda bilgi ve gereğini rica ederim” ifadelerine yer verildi.
11 BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI’NDAN ORTAK AÇIKLAMA
Bu karara ilişkin 11 CHP’li büyükşehir belediye başkanı ortak bir açıklama yaparak, hükümete çağrıda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş’ın imzasıyla yayımlanan açıklamada, “Demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerde bile akla gelmeyen bu uygulamanın 2022 yılında hayata geçirilmesi, ülkemizin boynunu uluslararası arenada bükecek bir ayıptır. Kıymetli ve köklü bir geleneğe sahip Türk Dışişleri’nin bu kararı yeniden gözden geçirmesi önem arz etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
İşte o açıklama:
“Türkiye tarihinin en ciddi ekonomik sıkıntılarının yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Hızla artmaya devam eden enflasyon son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Artış kalemlerine bakıldığı zaman ilk sırada ulaştırma daha sonra da gıda ürünlerini görmekteyiz. Bu iki kalem de yerel yönetimlerin ana iş alanlarını oluşturmaktadır. Belediyelerimizin ürettiği ekmekten, enerji ve taşıma hizmetlerine kadar pek çok kalemde maliyet kalemleri artmaya devam eden döviz kuru, yanlış ekonomi politikaları ve dünya çapında yaşanan, başta tedarik sorunları olmak üzere, çeşitli nedenlerle yükselmeye devam etmektedir. Belediyelerimiz tüm imkanlarını kullanarak, karşı konulmaz bu artışlara karşı dursa da bu ekonomik gidişatın yarattığı tahribatın kaçınılmaz sonuçları ne yazık ki olacaktır. Buna rağmen, belediyelerimiz özellikle dar gelirli vatandaşlarımızı, elinden geldiğince, korumaya devam edecektir.
Küresel iklim krizi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kendini göstermektedir. Sıradışı yağışlar ve hava sıcaklıklarının yarattığı bazı sıkıntılar ülkemizin pek çok kentinde hissedilmektedir. Kuşkusuz, iklim değişikliğinin içimizi en çok acıtan yanı ormanlarımızın yangınlara kurban gitmesi oluyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir vatandaşı ormanlarımızın korunması ve riske atılmaması konusunda son derece dikkatli olmalı ve birlikte hareket etmelidir. Geçen yıl yaşanan yangın felaketlerinin ardından, kadim kurumumuz THK’nın uçaklarının da hazır edilişi ve yangın söndürmede kullanıldığını görmek biz belediye başkanlarını sevindirmiştir. Bu çalışmada emeği geçen tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederiz. Türkiye’nin en etkin itfaiye gücüne sahip 11 belediyemizin, nerede yangın olursa olsun, 7/24 göreve hazır olduğunu da kamuoyu ve ilgilileri ile paylaşırız.
Kısa süre önce Dışişleri Bakanlığı’nın yabancı misyonlarla görüşmeleri izne bağlayan genelgesi de toplantımızda değerlendirildi. Öncelikle bu genelgenin hukuka ve demokrasiye uygun bir genelge olmadığının altını çizeriz ve genelgenin iptali konusunda hukuki girişimlerde bulunacağımızı beyan ederiz. Ayrıca bu yasaklama kararı ile kamuoyuna açıklanması gereken bir husus da bulunmaktadır. Böyle bir kararın 2 tarafı vardır. Yabancı misyonlar ile iletişimde kısıtlama getirilen kişi ve kurumlar. Böyle bir tebliğin tek taraflı yapılması, yani yabancı misyonlara yapılmaması dikkat çekicidir ve teamüllere aykırıdır. Özellikle belediye başkanları nezdinde, bu yasağın “şehir diplomasisi”, “kardeş kent ilişkileri”, “yatırım arayışları” ve “uluslararası işbirlikleri oluşturulmasına” dair olumsuzlukları doğacaktır. Demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerde bile akla gelmeyen bu uygulamanın 2022 yılında hayata geçirilmesi, ülkemizin boynunu uluslararası arenada bükecek bir ayıptır. Kıymetli ve köklü bir geleneğe sahip Türk Dışişleri’nin bu kararı yeniden gözden geçirmesi önem arz etmektedir.
Bu vesile ile tüm vatandaşlarımızın geçmiş Kurban bayramlarını bir kez daha kutlar, ülkemizin çok daha güzel günlere ulaşması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizi bildiririz”