Advert Advert
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48. yılı

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48. yılı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...

‘Ayşe Tatile Çıksın’ bu cümle yakın tarihimiz açısından büyük bir öneme sahiptir. Kıbrıs Barış Harekatı 48. yılı Kıbrıs’ta ve ülkemizin dört bir tarafından coşkuyla kutlanırken, vatandaşlar Kıbrıs Barış Harekatı hakkında aramaları sıklaştırdı. Peki Kıbrıs Barış Harekatı tarihi ve parolası nedir, sonuçları ne oldu? İşte Kıbrıs Barış Harekatı hakkında merak edilen soruların yanıtı…

Türkiye harekat öncesi diplomasi yolunu seçti

Türkiye, darbenin ardından 1960 Garanti Antlaşması gereği ilk aşamada diplomatik girişimleri önceledi.

Bu noktada 17-18 Temmuz 1974’te Türkiye ile İngiltere arasında darbenin ardından atılabilecek adımlara yönelik Londra’da görüşmeler de yapıldı.

İstişarelere garantör devlet olarak Yunanistan da davet edildi ancak Yunanistan’daki cunta yönetimi görüşmelere katılmadı.

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan arasındaki görüşmelerde İngiltere’ye ortak müdahale teklifinde bulunuldu.

Dönemin Başbakanı Ecevit ve Yardımcısı Necmettin Erbakan, İngiltere’nin olumsuz cevap vermesi üzerine, garantörlük hakkını kullanarak ve Ada’daki Türklerin güvenliğini de dikkate alarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın başlaması kararını aldı.

Harekat, dünyaya Ecevit’in yaptığı tarihi, “Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnızca Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Ada’ya gidiyoruz.” açıklamasıyla duyuruldu.

Barış harekatıyla Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakının önüne geçilirken Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve varlığı güvence altına alındı.

Türkiye, 20 Temmuz 1974’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 353 sayılı kararı ile İngiltere ve Yunanistan’a “barışın yeniden tesisini sağlamak üzere müzakerelere başlama” çağrısında bulundu ve 22 Temmuz 1974’te harekatı durdurdu.

Bunun üzerine garantör ülkelere bir araya gelerek Kıbrıs meselesinin çözümü için görüşmelere başladı.

25 Temmuz 1974’te toplanan 1’inci Cenevre Konferansı, 30 Temmuz 1974’te imzalanan Cenevre Deklarasyonu’nu ile son buldu.

Deklarasyonda, Yunanistan ve Rumlar tarafından işgal edilen Türk anklavlarının (bölgelerinin) acilen boşaltılması ile Ada’da barışın ve anayasal düzenin yeniden tesisini teminen dışişleri bakanları arasında müzakerelere devam edilmesi öngörüldü.

Öte yandan deklarasyonla Ada’da Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumu olmak üzere iki özerk yönetimin mevcudiyeti ilkesel olarak tanındı.

İkinci harekat “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla başladı

Konferansın 8 Ağustos’ta başlayan ikinci aşamasında, Yunanistan, Ada’da yeni anayasal düzenin kurulmasına yönelik tüm teklifleri reddetti ve anayasaya ilişkin varılacak bir uzlaşma için Türk birliklerinin geri çekilmesini ön koşul olarak ileri sürdü.

Ayrıca ikinci toplantıya kadar Rum ve Yunan askerlerinin Türklerin bulunduğu bölgeden çekilmeleri gerekiyordu ancak çekilmedikleri gibi saldırılar da sürdü.

Kıbrıs Türkleri, cumhurbaşkanı seçmek üzere 1974’ten bu yana 10 kez sandığa gitti ve 5 farklı kişi cumhurbaşkanı makamında oturdu.

KKTC Anayasası temsili demokrasiyi öngörüyor. Çok partili demokrasinin uygulandığı KKTC’de devletin başında bulunan cumhurbaşkanı, 5 yılda bir düzenlenen seçimle başa geliyor.

Yasama yetkisinin 50 üyeli Cumhuriyet Meclisine ait olduğu ülkede, yürütme yetkisi, cumhurbaşkanı tarafından atanan başbakanın yönetiminde oluşturulan Bakanlar Kurulunda bulunuyor.

Ülkede, milletvekili genel seçimleri de 5 yılda bir yapılıyor.

1968’de başlayan Kıbrıs müzakerelerinde bir anlaşmaya varılmadı

Kıbrıs meselesine çözüm bulma amaçlı müzakereler KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile dönemin Rum lideri Glafkos Klerides arasında Haziran 1968’de Beyrut’ta yapılan görüşmelerle başladı.

Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 2002’de “Annan Planı” olarak da bilinen “Kıbrıs Sorununa Kapsamlı Çözüm Temeli” belgesini ortaya koydu.

Denktaş ve o zamanki Rum lider Tasos Papadopulos, “Annan Planı” çerçevesinde çeşitli görüşmeler yaptı ve plan 24 Nisan 2004’te iki tarafta referanduma sunuldu.

Rum halkının yüzde 75,83’ü planı reddederken Kıbrıs Türk tarafı yüzde 64,91 çoğunlukla plana “evet” dedi.

Buna karşın referandumun hemen sonrasında 1 Mayıs 2004’te Rum yönetimi, Ada’daki diğer ortak yok sayılarak “Kıbrıs Cumhuriyeti” adı altında AB’ye tam üye yapıldı.

İsviçre’nin Crans Montana kentinde 28 Haziran 2017’de tekrar başlayan ve yaklaşık 10 gün yoğun şekilde devam eden müzakereler garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de katılımıyla yapıldı.

Son olarak 27-29 Nisan’da Cenevre’de BM öncülüğünde, garantör ülkelerin de katılımıyla gayriresmi Kıbrıs konferansı gerçekleştirildi.

Konferansta, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de “Yeni fikirlerle gelin” çağrısına da uyarak Kıbrıs’ta kalıcı barış için 6 maddelik bir öneri sundu.

Önerinin ilk maddesinde, Kıbrıslı Türkler ve Rumların eşit uluslararası statüsünün ve egemen eşitliğinin güvence altına alındığı bir kararın BM Güvenlik Konseyinde kabul edilmesi için Genel Sekretere inisiyatif alma çağrısı yer aldı.

Türk tarafı yarım asrı aşkın süredir müzakere edilen ve bir sonuç alınamayan federasyon modelinin aksine yeni çözüm önerisini kayıtlara geçirirken Rum tarafının konferansa hazırlıksız geldiği ve uzlaşmaz tavrında ısrarcı olduğu görüldü. Böylece gayriresmi Kıbrıs konferansı, taraflar arasında ortak zemin olmaması sebebiyle sonuçsuz kaldı.

Tarihsel süreçte, Rum tarafı her defasında çeşitli sebeplerle içinde BM önerilerinin de bulunduğu çözüme yönelik adımları reddetti ya da kabul edilmesi mümkün olmayan ön şartlar ortaya koydu.

Böylelikle, Kıbrıs’ta 50 yılı aşkın süredir devam eden müzakere sürecinde, Türk tarafının yapıcı rolüne rağmen, Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle bir sonuca varılamadı.

KKTC’de Ekim 2020’de cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar, Türkiye’nin desteklediği egemen eşitliğe dayalı, yan yana ve iş birliği içerisinde yaşayan “iki devletli çözüm” modelini savunuyor.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48. yılı
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin