Getting your Trinity Audio player ready... |
Kaset iddialarını ilk ortaya atan sözde üst düzey FETÖ yöneticisi Hamdullah Bayram Öztürk’ü işaret eden Cübbeli, daha önce kendisine benzer saldırıların yapıldığını anlatarak, “Gizlileri var hala. Şimdi de yine başladılar” dedi.
İsmailağa Cemaati’nin şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’nun 23 Haziran’daki ölümünün ardından cemaat içinde başlayan tartışma devam ediyor. Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, “Efendi Hazretlerimize bir bardak, cenaze şerefisine su bile döktürmediler” diyerek tepki göstermişti.
Cübbeli Ahmet, kaset tehdidine rest çekmişti
Ardından Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadeddin Ustaosmanoğlu, Cübbeli’yi şov yapmakla suçlayarak “Erkeksen şeyhliğini ilan et. Çok meraklısın çünkü. İlan et de kasetlerini patlatalım. Hadi buyur” çıkışında bulundu. Cübbeli ise “Kasetleri çıkarmayan melundur. Allah’ın laneti üzerine olsun. Hepsini çıkart bakalım. Şeyhlik derdim yok ama sanki varmış da kasetler engelliyor imajı veriyor. Ben 28 Şubat’ın cuntasından, FETÖ’den korkmamışım, bundan mı korkacağım?” dedi.
Kaset iddiasını ilk ortaya atan Fetö’cü ismi işaret etti
Habertürk’te Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtlayan Cübbeli Ahmet Hoca, kaset iddialarını ilk ortaya atan FETÖ’nün sözde üst düzey yöneticilerinden Hamdullah Bayram Öztürk’ü işaret etti.
“Daha önce de bana saldırdılar”
Daha önce FETÖ’nün ‘Dinlerarası Diyalog’ projerelerine yönelik yaptığı uyarı dönemlerinde de benzer saldırılar aldığını hatırlatan Cübbeli Ahmet, “Dış güçlerin yönettiği bir kadro varsa diyalog olamaz. Bizimkilerin devamlı tavsiyesi, büyütmeyelim, abartmayalım. O zaman FETÖ’cüler çok uğraştı. O güvenle çıktık Mahmut Efendi Hazretleri de ‘Çık’ dedi. Ertesi gün gittim, tebrik etti. Onun tasvipi olmasa cesaret edemezdim. İslami camianın tümü o zaman beni fitne ile suçladı. Bana yapmadıkları kalmadı” dedi.
“Gizlileri var hala”
Sözlerine sürdüren Ahmet Mahmut Ünlü, “Mesele 25 senelik süreç. Bir Ali Kalkancı ile hükümet devirdiler. Ondan sonra bütün uyarılar haklı çıktı. FETÖ meselesi… Şimdi hükümetçi olan adamlar, ‘Saptırıyor’ diye telefonla bağlandı. ‘Bu adamlar din hainidir, devlet sevicisi olamaz’ diyordum. Dinde görüşlerine güvenilmeyen bir zihniyet size zarar verecek. Bunları alenen uyardım kaç defa. Darbe olana kadar bu tehlike sezilmedi. Yüzde 5 tehlike var deniyor. Bir kişi ile devlet arası olay çıkarır. Gizlileri var hala. Şimdi de yine başladılar… Sen bu tehlikeleri görmek istemiyorsan… Hiç yakıştı mı diyorlar şimdi Vehhabî hadisesinde” ifadelerini kullandı.
“iç savaş” çıkışı ve Selefiliğin nüfusa oranındaki yükseliş!
İki sene evvel de söyledik. Bundan dolayı “Savcılar niye çağırmıyor” diye muhalif kanallar vazife yaptı. Biz de çalıştık, saha çalışması yaptık. İki ay sabahlara kadar çalıştık. İlk çağrılmamda 4-5 sayfa bir şey götürdüm. “2000 dernek” demişim ama ne 2000’i, az demişim. Adıyaman’da çay ocağı idi. Üç patlama burada oldu: Gar katliamı da buradan oldu, gümrük patlaması da buradan oldu. Çay, kahvehane, kitap dükkanı bunları topladığında “Ne 2000’i” diye ben bunları açıkladım. Diyanet’in DEAŞ raporu var. Ondan sonra Türkiye’de Selefiliğin durumunu Hilmi Demir Hoca, ben sizin kanalda dinledim. 2020’de Selefiliğin nüfusa oranının 3.6’ya kadar yükseldiğini söylüyor. Bazı vilayetlerde yüzde 8-10. Bu vilayetlerdeki durum… Orada hangi hocanın da dinlendiği söyleniyor. Diyelim AK Parti’nin fazla olduğu yerde Nihat Hatipoğlu. Ben Türkiye ikinciliğini kaybetmemişim. Konya, Adıyaman… 10 vilayet ismi veriliyor bu raporda. Yüzde 8-10 ne demek biliyor musunuz? Ben burada sokağa çıktığım zaman yüz kişiden 8’i, 10’u benim kanımı, canımı, karımı helal sayıyor. yani beni gavur sayıyor. Bundan büyük nasıl tehdit olacak?