Asbestli gemiye verdiği izni geri çekmesi için Çevre Bakanlığı’na her kesimden baskı

Getting your Trinity Audio player ready...

Brezilya Donanması’na ait asbestli “ölüm gemisi” NAe São Paulo’nun çevreye ve sağlığa etkileri, başta milletvekilleri olmak üzere her kesimden yurttaşı ayağa kaldırdı. Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari “Bu gemi, bölgede yaşayanların tamamını etkileyebilecek, hatta öldürebilecek durumda. İzmir ve Ege Denizi büyük risk altında. Geminin bugünkü Aliağa Gemi Sökümü şartlarında sökülmesi toplu katliamdır” uyarısına CHP’den de destek geldi.

“TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, söküm için diğer ülkelerin kabul etmediği, 600 ton asbest içeren bu ölüm gemisinin İzmir’de sökümüne izin vermenin başta Aliağalı ve İzmirli canına kastetmek olduğunu belirterek, “Türkiye, parasını verenin atık deposu değildir. Türkiye’yi Avrupa’nın çöplüğü haline getiren bu zihniyet bunun da hesabını sandıkta verecektir. İnsanlarımızın kanser, doğanın yok olmasının önüne geçmek için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte konunun takipçisi olacağız, her türlü mücadeleyi vereceğiz” dedi.

CHP Kahramanmaraş milletvekili Ali Öztunç ise AKP’nin atık yönetimindeki başarısızlıkları nedeniyle ülkenin radyoaktif, asbestli, tehlikeli atık ve kimyasalların tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Öztunç, “AKP’nin atık politikası, evde tozu toprağı halının altına süpürmekten farksız. AKP iktidarı, artık top yekûn görevden affını istemelidir. AKP, halk ve çevre sağlığı tehdidi olmaya başlamıştır” diye konuştu.

TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, bu konuyu Meclis gündemine taşımış, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sorular yöneltmişti.

“RANTÇILARA BİR ŞEY OLMUYOR”

Bakan konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: Geminin geçen haziran ayında Aliağa’ya geleceği duyurulmuş, Ulaştırma Bakanlığı önergemize verdiği yanıtta, gemi sökümcüsünün izin talebinde bulunmadığını açıklamıştı. Başvuru yapılmış, Çevre Bakanlığı da zaten hukuken olması gereken şeyleri “şart” olarak sıralanmış. Çıkabilecek küçük bir pürüzde ya da büyük bir felakette ne bu işten rant sağlayanlara ne de izin verenlere bir şey oluyor. Her şey kitabına uyduruluyor. Biz, halk sağlığını hiçe saymak pahasına birilerine kaynak yaratan bu sistemi ifşa etmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin beş yılda bertaraf ettiği asbestin iki katının bu gemide olduğu söyleniyor. Çevre Bakanlığı’na verdiği bu “şartlı” izni geri çekmesi için çağrı yapıyoruz. O gemiyi İzmir’de de ülkemizde de istemiyoruz. Bunun için var gücümüzle mücadele edeceğiz.

Exit mobile version