Getting your Trinity Audio player ready... |
Aykırı Haber Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak’ın tacize maruz bıraktığı avukat B.K yaşananların sosyal medya hesabından anlattı. B.K’nın anlattıklarını birebir yayınlıyoruz.
Vicdanlarınız o kadar körleşmiş ki…”
Aykırı Haber Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak, avukat B.K.’yı taciz ettiği iddiasıyla yargılandığı davada iki yıl hapis cezasına çarptırıldı ve “iyi hal” indirimi uygulanarak bir yıl sekiz aya indirilen cezası ertelendi. B.K, Çolak’ın “iyi hal” indirimi alması üzerine dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. Sessizliğini bozan B.K, sosyal medya hesabından açıklama kadıköy escort yaptı.
Cinsel saldırı nedeniyle yargılanan gazeteci Batuhan Çolak’a, “iyi hal” indirimi uygulandı
Gazeteci Batuhan Çolak’ın tacize maruz bıraktığı B.K’nın avukatı Medyascope’a konuştu: “Aslında kendisinin taciz edildiğini iddia eden birisi kalkıp niye özür diler?”
Avukat Ahmet Doğan, sosyal medya hesabının ve açıklamaların müvekkiline ait olduğunu doğruladı.
“Batuhan Çolak’ın cinsel saldırısını bir de mağdur avukat kadından dinleyin” diyen B.K, şunları yazdı: “Avukat olarak bu floodu hazırlamaktan utanç duyuyorum. Vicdanlarınız o kadar körleşmiş, Türk adalet sistemine inancınız o kadar azalmış, mağduriyet yaşayan şahsımı o kadar aşağılamışsınız ki yazdıklarınızdan utanmanız için bu floodu hazırlamak zorunda kaldım. Çolak Adam (soyadı zihniyetine sirayet etmiş olduğundan kendisinden böyle bahsedeceğim) kendisine kumpas kurulduğunu ileri sürüp arkasında rüzgarı almış, yetmezmiş gibi kendini mağdur ilan etmiş. Cinsel saldırı suçundan yargılanan sanığın aleyhine verilen mahkeme kararını sosyal medyada lehine çevirmiş olması karşısında dehşete düştüm. Sizler de buna çanak tuttunuz. Bravo“
“Öncelikle foncu, Kürtçü değilim” diyen B.K, milliyetçi, Atatürkçü bir ailede büyüdüğünü dedesinin Kerküklü, Türkmeneli İnsan Hakları Derneği kurucu başkanlarında olduğunu belirterek, ” Foncularım: annem- babam. Yurtdışı eğitimlerimi fonladılar. Başka foncum yok! Hiç bir siyasi partiye üyeliğim yok. Dinim vicdanımda kalsın! Kimseyi bağlamaz” dedi.
“Adımı duyurmak istesem Yücel Koç davasını kullanırdım”
B.K, Batuhan Çolak ile Yüksel Koç davası sırasında tanıştığın belirten B.K, şöyle devam etti:
“Yücel Koç ‘un dava başından sonuna kadar müdafiliğini üstlendim. Sonuçta beraat kararı verildi. Koç hakkında asılsız haberler yapıldı. Bunlara karşı gazetecilerle iletişime geçtim. Her biri ‘fotoğrafınızı gönderin/video çekin gönderin/ o zaman yeniden haber yaparız’ dediler. Ben de dava dosyasını göndermek istedim, kabul etmediler. Hani hepinizde algı yaratılmış ya ‘adım duyulsun’ diye. Adımı duyurmak istesem Yücel Koç davasını kullanırdım ama o zaman da adımı ‘tecavüzcünün avukatı’na çıkarırdınız. Çünkü hepiniz dava dosyasını baştan sonra biliyorsunuz (Bknz:Elmalı davası). Bu arada istinaf beraat kararını onayladı. Sizler ise hakkında beraat kararı verilen Yücel Koç’u linç ederken hakkında ceza verilen Çolak Adamı savundunuz. Trajik!”
Yüksel Koç davası nedeniyle sosyal medya üzerinden Batuhan Çolak ile iletişime geçtiğini aktaran B.K:
“Mesajımı Twitter’dan okumayacağını düşündüğüm için Instagram’dan attım. 2 dakika geçmeden cevap verdi. Kendisiyle görüşmek istediğimi söyledim. Kabul etti ve ilk defa bir kafede buluştuk. Oturduğumuz gibi ben dosyamı anlatmaya koyuldum. Ben dosya anlatırken Çolak Adam’ın sürekli telefonu çalıyor. Ekranda kocaman ‘S***a’ yazıyor. Meşgule atıyor. ‘Kalkmanız gerekiyorsa…’ dedim. Başladı boşanmak istediğini anlatmaya. İkiz bebekleri olduğunu, eşiyle nasıl tanıştığını, eşinin kız kardeşleri ile sorunları vs vs tüm özel hayatını, kıskançlık krizleri vs vs. dinledim. Malum avukatız, dinliyoruz. Mesleki deformasyon. Konu boşanma! Ben de 1 sene önce boşandığımı, boşanmanın yıkıcı bir süreç olduğunu, çift terapisine gitmeleri gerektiğini söyleyip terapist tavsiye ediyorum.(Bahsettiği özel hayatımı anlattığım bu sanırım.) Savcılık ifadesinde bu konuyla alakalı ne savunduğunu yazmaya elim varmıyor. Ama… Medenileşmemiş eril zihniyetin rezalet sirayeti… ‘Boşanmış kadınmışım ya ihtiyaçlarım varmış….’ Çolak zihniyet! Neyse kendisi, ‘Özür dilerim sizin dosya için buluştuk ben sorunlarımı anlattım’ dedi. Ben de sorun yok dedim. Akabinde bana dava dosyalarından bahsetti. Kendisine bu görüşmeyi profesyonelce ofiste yapmamız gerektiğini belirttim ve görüşmek üzere ayrıldık.”
Çolak’ın kendisine gönderdiği mesajları paylaştı
Çolak’ın kendisine WatsApp’tan gönderdiği mesajları yayınlayan B.K, olay günü yaşananları şöyle anlattı:
“Ofisin terasına oturduk. Kahve koyarken yanıma geldi, kahvesini aldı, yeniden terasa çıktık, oturduk. Kendisine ne bir iltifat ettim ne kendisine övgü yağdırdım. Sürekli para konusunda bir pazarlığa tutuştuk; hakkındaki haberleri kaldırmak vs. konuştuk. Konu mülteciler(!) Taksim Polis merkezinde ifadeye gittiğimde fuhuştan gözaltına alınan Faslı kadınların giyimlerinin etraftaki diğer erkek şüphelilerin dikkatini çekmelerinden rahatsız olduklarını ve Karaköy polis merkezine sevklerine yardımcı olduğumu anlattım. Ama beni Faslı fuhuş yapan kadınların avukatı ilan etmiş. Her şeyden nasıl da menfaat sağlamaya çalışmışsın(!) Ben avukatım kardeşim, hukuka ihtiyacı olan herkese beynim açık! Bir de bunu kendisi tespit etmiş gibi yazmış. Hey gidi gazetecilik! “
“Bu savunma hayatın olağan akışına aykırı”
Çolak’ın “Bana iftira atılıyor. Çünkü yazar olmak istedi, ben kabul etmedim” iddiasına da yanıt veren B.K, “Kadının beyanı diyorsunuz ya Çolak Adam kanıtlasın bu iddiasını. İki tane kitabım, onlarca Türkçe/Almanca yayınım var. Kariyerime http://aykırı.com adlı internet safsatasında yazar olarak devam etmem size mantıklı geliyor mu? BU SAVUNMA HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI(!)”
“Arkamdan iki koluyla vücuduma sarıldı, hareketsiz kaldım”
B.K , maruz bırakıldığı tacizi ise şöyle anlattı:
“Terasta kahve içtik. Ücrette anlaşamadık. Zaten çok geliri yokmuş; gazete bağışla dönüyormuş. ‘Çocuk bezi, mama çok pahalı’ diyor arada. Sakince kalktık; içeri girdik. Kahveleri tezgaha bıraktık. Arkamdan iki koluyla vücuduma sarıldı. Hareketsiz kaldım. Bir kolunu bırakıp yanağımı çevirdi; öptü. Dudağıma doğru derken ittim kendisini. Yaşadığım şok! Kendisine çeşitli sinkaflı cümleler kurup neden böyle bir harekette bulunduğunu sordum, ofisi terk etmesini söyledim. O sırada kendini tutamadığını söyledi ve mırın kırın ÖZÜR(!) Yaşadığım şok anını atlatınca kendisini iki defa aradım. Aradığımı hiç inkâr etmedim. Duruşmada da mertçe söyledim: ‘Telefonu açsaydı nerede olduğunu soracaktı. Gidip ağzını burnunu dağıtacaktım; küfür edecektim’ dedim. Bunu yalanlama sakın Çolak Adam. Ben konuşurken müdafiinin nasıl dinlendiğini, göz bebeklerinin nasıl büyüdüğünü dün gibi hatırlıyorum. Ama nedense HTS kaydıyla suyu bulandırmaya çalışan Çolak Adam, havanda su dövmeye devam! ”
“Batuhan Çolak özür diledi“
Çolak’ın kendisinden özür dilediğini aktaran B.K, “YÜZÜNE KARŞI DİLEDİM TEKRAR DİLERİM.’ Görüntüdeki mesajlar size yazılmış olsa özür mü dilersiniz, yoksa ‘Sen neden bahsediyorsun?’ deyip hakaretten, tehditten şikayetçi mi olursunuz? Eğer gerçekten ‘hukuk mücadelesi’ veriyorsa yasal süresi içinde gidip hakkımda şikayetçi olsaydı. Normal bir insan ‘kamera kayıtlarıyla git kardeşim ne var ki kayıtlarda/neden bahsediyorsun’ der, ÖZÜR DİLEMEZ. Bahsettiği ‘olmayan’ kayıtlar bunlar işte. Olmayan ama Çolak Adam’ın özür dilemesini sağlayan yaşadığımız gerçek olayın hafızamızdaki kayıtları YANİ SUÇUN İKRARI!” dedi.
B.K, kadın meslektaşlarının kendisine “Şikayetçi olma/sana iftira atacak/çok kötü bir şey olmamış/sinirlerin bozulacak/boşver/unut gitsin/gazeteci adın tacizle anılacak” dediğini ve bu nedenle ürktüğünü ancak olayı anlattığı avukat Ahmet Alper Doğan’ın kendisine verdiği cesaretle savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu aktardı.
“Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti”
B.K, yargı sürecinde yaşananları ise şöyle anlattı:
“Mahkemede ‘Mesajların hepsi sunulmamış, mesajları sunsun’ dedi. ‘Biz o mesajları karşılıklı yazdık; başkaca mesaj varsa sen sun!’ dedik. ÇOLAK ADAMDAN DELİL YOK! Yine suyu bulandırmaca…Davayı uzatmaya yönelik hareketlere devam. KADININ BEYANI DEĞİL ÇOLAK ADAMIN HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI ÖZÜR MESAJI! Bu arada asistanım da dinlendi. Çolak Adam ile telefon konuşmasını anlattı. MÜTALAA 3 DEFA DEĞİŞTİ. TCK 102/1- 1.cümle mi? 2.cümle mi tartışmaları sürüyor… 3.celse: TCK 102/1-1.cümle. 4.celse: TCK 102-1-2.cümle derken son celsede Çolak Adam’ın avukatı ‘Müvekkilim TCK 102/1-2’den cezalandırılsın’ dedi. Alper’le göz göze geldik…Zapta tabii hakim tarafından öyle geçirilmedi. Bu arada Çolak Adam. ‘İftirayı açığa çıkarmak için hükmün açıklanması kabul etmedim’ yazmış buyurun. İlk ifadesinde kabul ediyor. Son celse avukatı ‘kabul etmiyoruz’ diyor. O gün meslektaşı bozmadık ama USUL ESASTAN ÖNCE GELİR .Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmeme yalnızca sanığa tanınan şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup vekâletnamede buna ilişkin özel yetki bulunmadığı sürece söz konusu hakkın kullanılması müdafiye devredilemez. (YCGK 2015/225E.2019/616 K.) Gözler istinafta!“
Kamera görüntülerini paylaştı
Olay gününe ait kamera görüntülerini de paylaşan B.K, şunları yazdı:
“Çolak Adam sürekli OLMAYAN KAMERA görüntülerini istedi. Ofisin içinde kamera yok dedik. Terastaki kamera görüntülerini de sunamadık çünkü çözümleyemedik. Süre talep ettik, verilmedi. Ama SÜPRİZİM VAR ÇOLAK ADAM. İddiası iltifatlardan rahatsız olmuş. Trtışarak terk etmiş-miş. Buyurun size görüntüyü çözümlettik. İstinafa da sunacağız. SAKİNCE KALKIYOR. SAĞ ELE DİKKAT, KAHVE FİNCANI ALIYOR. GEÇMİŞ OLSUN!P olisler de sağ olsunlar gelmeden aramadılar…Polis tutanağına itibar etmeyin.”
“Benim bir başıma yaşadığım travmayı kendi siyasi çıkarlarınıza malzeme ediyorsunuz”
B.K kendisine yönelik tepkilere ise şöyle yanıt verdi:
“Bir insanın gazeteciliğini beğenebilirsiniz, sizin görüşlerinizi yansıtıp desteğinizi sonuna kadar kazanmış olabilir. Ama bu onun ahlaklı bir insan olduğu anlamına gelmez. Sizler o adamın Twit’lerinin altına yazdıklarınızla ayakları üstünde durmayan çalışan avukat bir kadının iffetini lekeleyerek alkış tuttunuz. Utanın! Kadının beyanı esas olmaz, o beyanını destekleyen deliller olur. Ben bu olaydan sonra aylarca ofisime gidemedim. Arkamdan birinin yürümesine izin vermedim; nezaketen kapıyı açan insanların önlerinden bile geçip içeri giremedim. Tek başıma görüşme yapamadım. Zamanımın çoğunu dojo’da geçirdim, kendimi nasıl müdafa edebilirim diye…Mağdur psikolojisi yaşadım, kendimi suçladım. Acaba ‘Ben ne yaptım da bunu yaşadım?’ diye kendimi infaz ettim. Şimdi de sıra size mi geldi twitter jürisi? Benim bir başıma yaşadığım travmayı kendi siyasi çıkarlarınıza malzeme ediyorsunuz. Meslek hayatımda ilk defa adliyeye cinsel saldırı suçu mağduru sıfatıyla girdim. Üzerimde cübbe olmaksızın kendimi duruşma salonunda ne kadar savunmasız ve çıplak hissettiğimin tarifi yok.
Beni anlamanızı beklemiyorum ama denemenizi istiyorum. Avukat olduğum için normal vatandaş gibi sanığın sözüne de saldıramıyorum;, bağırıp çağıramıyorum. Ne zaman sesim yükselse savcıdan ‘Avukat Hanım lütfen bari siz yapmayın’ cümlesi duyuyorum. Alper de mağdur vekilli olarak çok zorlandı. Her duruşma sonrası avuç içlerime tırnaklarıma batırmış olmamdan dolayı kan oturuyor. Üçüncü celseydi. Çolak Adam atladı sözüme ‘Seni varyaaa’ diye ses yükseltmem üzerine Çolak Adam duruşma salonunda ‘Beni öldürmekle tehdit ediyor’ diye histerik histerik bağırmaya başladı. Alper yine müdahale etti;, ortalığı sakinleştirdi. Çolak Adam salondan çıkarıldı. Sanırım tek başıma olsaydım yapamazdım! Sonsuz teşekkür ederim Alper Doğan!“
“Biz öldürülelim siz de megafondan baş sağlığı dilersiniz”
İstanbul Barosu’nun davaya katılma talebinin reddedildiğini anlatan avukat B.K, şöyle devam etti: “AHM’ye dilekçe vermiştim; benimle ilgilenen meslek büyüğüme teşekkür ederim ancak yanına gittiğimde olaydan haberi bile yoktu. Mesleğimi ifa ederken yaşadım ben bu saldırıyı hem de ofisimde, avukatlık yaparken. Çolak Adam ofisimin teras fotolarını paylaştı. Kadın bir avukatın ofisinde taciz edildiğini iddia etti. Teşekkürler meslek örgütün yine sıfır sahip çıktın! Biz öldürülelim; siz de megafondan baş sağlığı dilersiniz.”
“Hiçbir kadın cinsel saldırı suçuyla anılmak istemez”
“Hiçbir kadın cinsel saldırı suçuyla anılmak istemez” diyen B.K, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Sizler ne diyecekseniz? Beni şöyle mi anacaksınız ‘Ofisinde gazeteci tarafından tacize uğrayan avukat’ yoksa ‘Ofisinde gazeteci taciz eden avukat’. Yazıktır günahtır ayıptır ya… Twitter mahkemesi Çolak Adam’ı aklaya dursun ben realiteye döneyim. İstinaf yolu açık…Mahkeme karar versin! Siz de klavyelerinizi başında dünyanın en güzel gülen 10 erkeğinden biri olduğunu savunacak kadar zekası olan adama kumpas kurulduğuna inanmaya devam edin. DİPNOTUM: Konunun Zafer Partisi ile alakası yok; partiye zarar gelsin istemem. Ümit ÖZDAĞ’a sonsuz saygı duyuyorum. Şu aşamada Zafer Partisi’ne asıl zarar veren Çolak Adam oldu. Her ne kadar partiyle organik bir bağı olmasa da…”