Getting your Trinity Audio player ready... |
İstanbul Sözleşmesi davası kadın cinayetleri davalarındaki kararlar tartışılırken TBMM’de mayıs ayında kabul edilen “şiddetle mücadele düzenlemesi” yeniden gündeme geldi.
Söz konusu düzenlemeyle, kasten yaralama suçunda hapis cezasının alt sınırı kadınlar açısından altı aya yükseltildi, boşanmış eşe yönelik suç da cezanın artırılmasını öngören madde kapsamına alındı. Ancak bu iki düzenlemenin farklı iki fıkrada yer almasıyla, hapis cezasının alt sınırının artırılması şikâyete ve uzlaştırmaya tabi suçlar kapsamında kalırken boşanmış eşe yönelik suç ise şikâyete ve uzlaştırmaya bağlı olmayan suçlar kapsamına girdi.
‘ETKİLİ MÜCADELE OLMAZ’
Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, bu iki düzenlemenin farklı fıkralarda yer alması nedeniyle kadınlar arasında ayrımcılık yapıldığını, “eş ve boşanmış eş ile feodal düşüncenin hâkim olduğu ilişkiler başta olmak üzere diğer tüm kadınların birbirinden ayrıldığını” vurguladı. Eminağaoğlu, “AKP’nin kadınlarla ilgili ayrımcı yaklaşımından vazgeçmediği bir kez daha görüldü. Örneğin, birlikte yaşanılan kadın ile eski eşler arasında ayrım yaratılmaması gerekirken AKP kendi anlayışından ayrılmadı. Bu ayrımcılığın AYM’ye taşınarak, giderilmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘DEĞİŞİKLİKTEN ETKİLENMEDİ’
Alt sınır düzenlemesinin, uygulamada sonuç doğurmadığını aktaran Eminağaoğlu, “Boşanmış eşe şiddet şikâyete bağlı değil ama birlikte yaşanılan kadına şiddet yine şikâyete bağlı. Birlikte yaşadığı kız arkaşına şiddet uygulasa, bu değişiklikten etkilenmiyor. Yine şikayet, uzlaşma… Alt sınır değişse ne olacak? Etkili ceza mücadelesi istiyorlarsa, şikâyete bağlı olmaktan çıkarmalılar. Baskı altında olan kadın şikâyet edemeyecek. Feodal ilişkilerin olduğu yerlerde şikâyet edemiyorlar. Herkes haklarını özgürce kullanamıyor. Zayıf konumdaki diğer kadınlar yine dışarıda kaldı. Onlar için bir şey değişmedi” ifadelerini kullandı.