1. Haberler
  2. Uncategorized
  3. Salgın henüz bitmedi kurallara dikkat edelim!

Salgın henüz bitmedi kurallara dikkat edelim!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...
İLKSESGAZETESİ/YUSUF ÇAĞIRTEKİN

Yaz aylarına girmemiz ve kitlesel aşılamanın artışı ile birlikte Kovid-19 salgını gündemimizden iyiden iyiye uzaklaştı diyebiliriz. Birçok hastanede yoğun bakım servislerinde hasta kalmadı. Fakat uzmanlar salgının bitmediği yönünde uyarılar yapıyor. Son günlerde kapalı alanlarda çalışanlarda salgının arttığı iddiası da haberlere taşınınca konuyu gündeme taşıyan Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, Sağlık Yazarı Mustafa Torun, olgu sayılarındaki azalmanın virüsün bittiği algısı oluşturduğunu, fakat bu azalışın test sayılarındaki azalma ile doğru orantılı olduğunu vurguladı. Salgının yayılımını engellemek için maske, mesafe ve temizlik ve kurallarına uyulmasının halen zorunlu olması gerektiğini belirten Torun, hastalıklara karşı koruyucu hekimlik sisteminin öneminden bahsetti. Maymun Çiçeği virüsü hakkında da değerlendirmelerde bulunan Torun, bu virüsün bir DNA virüsü olmasının bir şans olduğunu ve yayılımının daha az olacağını beklediğini dile getirdi.

İYİ BİR SINAV VERİLDİ

“Kovid-19 salgını diğer salgınlardan farklı olarak tipik özelliği; aşılamanın bilimin en son olanakları devreye sokularak son derece hızlıca devreye sokulmasıdır” diyen Torun, “Hiçbir salgında aşılama ve salgının yayılımı bu kadar hızlı olmamıştı. Fakat ne yazık ki; ekonomisi kötü olan birçok ülke; Afrika ülkeleri ve bazı Asya ülkelerinde aşılama henüz istenilen seviyeye ulaşmadı. Dünya Sağlık Örgütü Başkanı, bas bas bağırmasına rağmen, yoksul ülkelerin de aşılanmasına ağırlık verilmesini öğütlemesine rağmen, kapitalist ülkeler bu çağrıya uymadı ve sadece kendi vatandaşını düşündü. Bütün bunlara rağmen yine de iyi bir sınav verildi ve aşılamanın hızı ölüm oranlarını düşürdü. Hastaneye yatış oranı da aynı şekilde azaldı. Şu anda salgın mevsimsel nedenler ve belli başlı bazı nedenler sebebiyle azalmış durumda. Yapılan klinik çalışmalarda da Kovid-19 varyantının etkisini değiştirmediğini gösteriyor. Bu da şu anlama geliyor: Kovid-19 virüsü bitmedi, etkisini yitirmedi. Önlemlerimizi yine gözden geçirip, maske-mesafe ve hijyen kurallarına özen gösterip, kapalı alanlarda çokça bulunmamaya özen göstermeliyiz” dedi.

AŞI REDDİ YAPANLAR…

Salgın tehdidine karşı aşı reddi yapanlara ilişkin konuşan Dr. Torun, “Biliyorsunuz ki aşı yaptırmayanların çeşitli nedenleri var. Aşı reddi yapanların, kendince nedeni ideolojik ve siyasi kaynaklı olduğu için bunun çözümü de siyasi olacaktır. Aşı yaptırmayanlar aslında başkalarının haklarına da saygı göstermesi gerekiyor. Çünkü salgın ancak kitlesel aşılama ile son bulabilir. Aşı yaptırmayanların için sorunlar gelecekte daha da büyük diyebiliriz. Aşılanmayanların oranı tahminen yüzde 40’a yakın. Bu tamamen bir tahmin. Salgın henüz bitmedi. Varyantlarıyla devam edecek gibi duruyor. İyi bir iyimserlik halini bırakmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Torun ayrıca Kovid-19 pandemisi bitmediğini, test yaptırma koşulları eskisi gibi daha kolay koşullara çekilmesi gerektiğini vurguladı, toplu taşıma ve kapalı alanlarda maske takma zorunluluğunun mutlaka geri gelmesi gerektiğinin altını çizdi.

SALGIN YAPACAK BİR VİRÜS DEĞİL

Son günlerde gündemi oldukça fazla meşgul eden Maymun Çiçeği Virüsü hakkında değerlendirmelerde bulunan Torun, “Bu virüs, bir DNA virüsü. Yani çiçek ailesinden olan bir virüs. RNA virüslerine göre daha stabil ve daha büyük bir virüs. Kemirgen hayvanlarda görülebiliyor. 1959 yılında maymun laboratuvarında yapılan bir çalışmada bir salgın taptığını ve ismini burdan aldığı biliniyor. Aslında abartılacak ve yaygın salgın yapacak bir virüs değil. Zoonotik bir enfeksiyon. Ciddi bir enfeksiyon yapabiliyor. Klinik bulgularda önce solunum yolu enfeksiyonu gibi görülüyor. Yakın temasla bulaşan bir enfeksiyon. Damlacık yoluyla da geçebiliyor. Ağır geçebilir. Solunum yolu bulguları veriyor; ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı omuz ağrıları yapabiliyor. Daha sonra döküntüler gözleniyor. Önce yüzde sonra tüm vücutta hatta genital bölgelerde de döküntüler görülebiliyor. Bu döküntülerin temel özelliği; çiçek hastalığına benzer olması ve bu döküntülerin tek formlu olması. Yani çeşitli formlara dönüşememesi. Genellikle kuluçka süresi 6-16 gün, hatta 21 güne kadar çıkabiliyor. DNA virüsü de olsa mutasyon yapabilen bir virüsü. Ama iyi tarafı DNA virüsü olması. Yani DNA virüsleri RNA virüsleri kadar hızlı bir mutasyona ya da varyasyona neden olmuyor” dedi.

KORUYUCU HEKİMLİK ÖNEMLİ

Salgınlara karşı küresel sağlık politikalarının nasıl olması gerektiği hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Torun, “Tüm hastalıkların temelinde sağlığın bir kamu hakkı olduğu ve sağlık sisteminde kesinlikle özelleştirmenin son derece tehlikeli olduğunu, geleceğimizi tehdit ettiğini hepimiz bilmemiz gerekir. Onun için koruyucu hekimliği ön plana alan, yeniden sosyalizasyonu yani sağlığı toplumsallaştırmayı hedef alan ki geçmişte 224 nolu dünyada örnek gösterilen bir yasamız vardı. Bu yasayı tekrar gündeme getirip, koruyucu hekimliği mutlaka devreye sokmamız gerekir. Böylece hasta olmadan önce “Hastalıktan Korunun” demek daha önemli. Gelecekte birçok salgın olacak. Maalesef dünyamız yeni yeni koruyucu hekimliğin önemini kavradı. Kapitalist ülkeler bile bunu yeni anladı. Bol bol ilaç sat, insanlar hasta olsun mantığı sona ermesi gerekiyordu. Küresel kapitalizm hasta olmamızı istiyordu. Ama insanlar bu mantığı iyice çözdü. Çünkü çevre yok oldu. Küresel ısınmanın artışı, kuraklık ve birçok felaket canlı nüfusunu ve yaşamları yok etti. O yüzden gelecekte salgınların fazla olacağını ön görmek çok olası” şeklinde konuştu.

KUTUU–HACCA GİDECEKLERİ UYARDI

Hacca gideceklere uyarılarda bulunan Torun, “PCR testi yapılmalı diye sözlerine devam ederek, dönüşlerinde en az bir hafta karantina uygulanmalı dedi. Karantina süresi sonunda PCR testi negatif çıkanlar evlerine gidebilmelidir. Kesinlikle şunu tekrar tekrar belirtmeliyim ki (Bir çok bilim insanı da aynı konuyu vurguluyor); Yukarıda belirtiğimiz noktalar göz arşı edilirse, yurdumuza yayılacak yeni varyant salgınları ile karşılaşabiliriz. Bunun sorumlusu da bizi yönetenler olacaktır dedi. SARS-CoV-2, evrimsel süreç gereği daha fazla konağa bulaşabilmek için varyantlar üretir. Üç doz mRNA aşısı yaptırmamış kişilere bulaşan virus, o kişilerde yeni birer varyanta dönüşebilir. Bu varyantlar daha kolay bulaşır ve bağışıklık sisteminden daha kolay korunur. Bu da bulaştığı hücrelerimize zarar vererek (Sitopatojenik etki) virusun yaptığı zararın daha da uzamasına ve giderek kalıcı olabilmesine neden olur. CoronaVac olanların aşı sayıları da sayılarak yanlış bir kanı oluşmaktadır. Kovid-19 varyant pandemisinden korunmanın yolu, 6 ay aralıklarla mevcut mRNA aşılarını bugünden yaptırmaktır çünkü yeni varyanta uyumlu yeni bir aşı insanlara ulaşana dek en az 3 ay süre geçecektir.

Bu süre doğru kullanılırsa daha az insan enfekte olur ve daha az dramatik olay ile karşılaşılabilir” diye sözlerini tamamladı.

Salgın henüz bitmedi kurallara dikkat edelim!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin