Kuşadası’nda Buluşma

Getting your Trinity Audio player ready...

Eksik etmeyin yüzünüzden gülümsemeyi dostlar

Şom ağızlılara teslim etmeyin hayatınızı

İzin vermeyin / içinizdeki yaşam sevincini örselemelerine

Özgürce sevin / insanca kavga edin

Bir uçurtma ipi olsun hep elinizde

Çocukluğunuz daima sizinle kalsın

Umudu ve inadı ısrarla besleyin yüreğinizde

Metelik vermeyin ifrit yalanlarına

Meydanı boş bırakmayın o hayasızca talanlarına

Kendiniz belirleyin değerlerinizi

Kıçınızla gülün saraylarına / saltanatlarına

Aslolan sevmektir / aslolan insanca direnmektir

Kardeş olmaktır kurtla kuşla / bir lokmayı kırka bölüp paylaşmaktır

Ancak öyle açar kendini size hayat

Ancak öyle çizilir o mutluluğun resmi / kavga ederek bir ömür kötülükle

Severek ve sevilerek

Gününüz aydın / gülümsemeleriniz bol olsun…

10 Haziran 2022, Alper Akçam

Dursun Akçam 11 yıllık sürgün ve sığınmacı yaşamından sonra ölünceye kadar Kuşadası’nda yaşadı. Bir ömrünü halkına adamış, hapisler yatmış, açığa alınmış, beyinsiz tetikçilerin ölüm tehditleri ile geçirmişti yıllarını…

Bir yazar, bir öğretmen ve halk önderi olmanın çok fazla para etmediği zamanlar yaşanmaya başlamıştı bu ülkede. “İşini bilenler”,  Ali’nin şapkasını Veli’ye, Veli’ninkini Ali’ye geçirip köşeyi dönenler, gözünü kırpmadan yetim hakkı yiyenler çağına gelinmişti. Dursun Akçam adı çok da önemli değildi yani… Gazeteler unutmuş, televizyonlar yok saymıştı…

Kuşadası’nın güzel insanları onu bağrına bastı ama… Çok güzel dostları oldu. Hiç yalnız bırakmadılar; “hocam” diyerek dört döndüler çevresinde; bir istediğini iki etmediler…

Onun vefatından sonra da güzel bir belgesel yaptılar onun için; kalkıp ta Ardahanlara geldiler Kültürevi açılışı için…

Selam olsun Kuşadalılara; selam olsun bütün güzel insanlara…

Exit mobile version