Kar, donmuş su buharı parçalarından meydana gelerek ,kar taneleri şeklinde yeryüzüne düşer. Havadaki sıcaklık donma noktasına geldiğinde su buharı yoğunlaşarak küçük buz kristali biçimini alır. Bitkilere faydası olmakla birlikte havayı da temizler. Suyun beyaz halidir kar…
Kar yaşamımızı etkileyen bir doğa olayıdır. Kar, gökyüzünden yeryüzüne inerken yıldız şeklindedir. Eğer beyaz taneleri yeteri kadar birikmezse “kar tutmadı” denilir. Kar tuttuğu zaman şehirlerimizin çarpıklığını da örter.
Bulunduğumuz yeri beyaza boyuyarak sessizce yağar gecelere huzur vermekle birlikte yolda hiç ses de duyulmaz. Duyduğumuz tek ses botlarımızla bastığımız karın sesidir. Ayak izleriniz de bu yerden geçtiğinizi anlatır.
Camdan izlemesi saatlerce süren, gözlerimizi ayırmadan seyrettiğimizdir.
Kar, ağaç dallarını da çok yakışır. Gözüken manzaranın güzelliği bir başkadır. Sanki kış dekorudur. Akıllara şömüne, bir battaniye ve yumuşak bir müziği de getirir.
Kar topu şekline getirilip karşılıklı atışılır ve içinde yuvarlanılır. Hatta ondan kardan adam da yapılır. Gökyüzünden süzülen bu beyaz tanecikler anlamlı sözlerde de yerini bulur. “Karlı Kayın Ormanı, Her yerde kar var” olur.
Kar, okulları tatil etmesi nedeniyle; öğrencilerin sevinç çığlıkları atmasına vesile olur.
Küresel ısınma sebebiyle artık ülkemizde eskisi gibi yağmamakta. Mevsimler tam olarak yaşanmamakta; bu da doğanın dengesini bozmaktadır. Unutmayalım ki, her kışdan sonra bahar gelir. Yaşanabilir dünya için mevsimlerin işlevlerini yerine getirmesi gerekmektedir. Yazımızı doğanın dengesinin önemini belirten bir sözle noktalayalım: “Yaz yazlığını kış kışlığını bilmeli”.
Özgür Karakaya
