Getting your Trinity Audio player ready... |
CHP Grup Başkanvekili Özkoç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Özkoç, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yönelttiği sorulara yanıt verdi.
Özkoç, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a yönelttiği sorulara yanıt vermediğini belirtirken, “Kendisi bugüne kadar bizim sorduğumuz, liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun sormuş olduğu hiçbir soruya cevap vermedi. Ama biz cevap verelim” dedi ve 10 soruya, madde madde cevap verdi.
Özkoç’un konuşması satır başlarıyla şöyle:
“BİZ CEVAP VERELİM
Bugün AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Grup’ta bir konuşma yaptı. 10’a yakın soru sormuş. Bizim de cevaplamamızı istiyor. Kendisi bugüne kadar bizim sorduğumuz, liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun sormuş olduğu hiçbir soruya cevap vermedi. Ama biz cevap verelim;
BİR;
PKK’dan, YPG’ye bölücü terör örgütünün bütün unsurları ile siyasi uzantıları ile birlikte en şiddetli şekilde lanetliyor musun, lanetlemiyor musun? PKK ve YPG dahil olmak üzere bütün terör örgütlerini lanetliyoruz. Ancak biz de sana soruyoruz, bu soruyu soran sen; PKK terör örgütü Abdullah Öcalan ile masaya oturan, Abdullah Öcalan’ın kardeşini, ‘kırmızı bülten ile arandığını bilmiyordum’ diye oy istemek için televizyonlara çıkartan Tayyip Erdoğan mısın, değil misin? Kandil’de masaya oturan Tayyip Erdoğan mısın, değil misin? Bu sorunun cevabını ver. Habur Sınır Kapısı’ndan binlerce PKK’lıyı yurt içine alan, silahlandığı zaman onların valililere ve kaymakamlara ‘dokunmayın’ diyen Recep Tayyip Erdoğan mı bu soruyu soruyor. Biz de onun cevabını bekliyoruz.
İKİ;
Türkiye’nin PKK ve YPG’ye karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatları destekliyor musunuz? Ordumuzun ve emniyet teşkilatımızın terörle mücadelede yaptıkları bütün mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Ama sana soru soruyoruz. Tezkerede yabancı güçleri Türkiye’nin içine alacağım diyerek orada o maddeyi ekletmekteki niyetin neydi? Yabancı güçlerin ne koşulda olursa olsun Türkiye topraklarına girmelerini asla istemiyoruz. Kontrolsüz şekilde yabancı güçlerin Türkiye topraklarında dolaşmasına asla izin vermiyoruz, bunun karşısındayız.
ÜÇ;
NATO üyesi tartışmalarında kendi devletinin izlediği politikadan yana mısın, değil misin? Devletin politikalarından sonuna kadar yanayız. Ama sen devlet değilsin. Senin dengesiz politikalarının tamamen karşısındayız.
DÖRT;
Türkiye’nin Akdeniz ve Ege’de verdiği milli mücadelede ülkenin safında mısın? O milli mücadelenin önderlerinden bir tanesiyiz. Bülent Ecevit’in bütün dağlara adını yazdırdığı, sembol haline geldiği mücadele o mücadeledir. Ancak sen, Kıbrıs Adaları silahlanıyorken gemimize Yunan subayları çıkıp bayrağımızı indirtmeye çalışırken sen neredeydin, ne yapıyordun? Hangi görevdendin, çok merak ediyoruz.
BEŞ;
Dünyanın yaşadığı krizin ekonomik boyutunun ülkemize etkilerine karşı sürdürdüğümüz mücadele ve ilkesel düzeyde destek veriyor musun? Çok komik bir sorular soruyorsun ama biz yine de cevap verelim. Senin, Türkiye’yi iflasa sürükleyen saçma sapan, akıl almaz ekonomik yöntemlerini hiçbir tanesine destek vermiyoruz. Türkiye’yi kaosa, iflasa sürükleyen senin Merkez Bankası’nı kendi emir ve komuta altına aldığın böyle bir ekonomik politikayı kesinlikle ama kesinlikle desteklemiyoruz.
ALTI;
Mahkeme kararları ile yalan olduğu tescillenmiş iddiaları kenara bırakıp, siyaseti ülkenin acil çıkarları üzerinden yürütmeye var mısın? Mahkeme kararları ile Man Adası’nda senin aile bireylerinin vergi kaçırmak için Man Adası’nda bir şirket kurduğu tescillenmiştir. Bu mahkeme kararı, eğer mahkeme böyle bir karar verirse ve doğru çıkarsa ben siyaseti bırakacağım dedin. Şimdi verdiğin sözü tutacak kadar şerefli olup olmadığını sana soruyoruz. Siyaseti bırakacak mısın, bırakmayacak mısın?
YEDİ;
Siyasi stratejilerinin kendi siyasi partisinin mensupları ile belirlemeye yönelecek mi, yönelmeyecek mi? Bu soruyu soran kişi, eğer Recep Tayyip Erdoğan ise, Trump’ın istediği için mahkeme kararlarını yok sayıp, kendi istediği heyeti getirerek Brunson’ı Amerika’ya teslim eden Recep Tayyip Erdoğan mı? Obama ile görüştük, Obama istediği için Suriye’ye giriyoruz diyen Recep Tayyip Erdoğan mı? Her türlü milliyetçilik ayaklarımın altındadır diyen Recep Tayyip Erdoğan mı? Çok merak ediyoruz.
SEKİZ;
Bu toprakların tüm değerleri, sembolleri ile asil bir devletin evladı gibi hareket etmeyi kabul ediyor mu? Tekrar ediyoruz. Bu soruyu soran, Andımız’ı kaldırtan Recep Tayyip Erdoğan mı? Bu soruyu soran kişi, Suriye’de Süleyman Şah Türbesi’ni, yani biricik yurt dışındaki toprağımızı YPG ve PKK terör örgütü ile kaçırtan Tayyip Erdoğan mı? Bunu gerçekten merak ediyor ve soruyoruz.
DOKUZ;
Partisi içinde her türlü terör örgütü destekçisini ve tecavüzcüyü tasfiye etmeyi düşünüyor mu? Böyle bir tabir, terör örgütü destekçisi, kendisine hatırlatıyoruz… Abdullah Öcalan ve terör örgütünün mensuplarını Türkiye’ye sokan lider olarak Recep Tayyip Erdoğan aynaya baktığında, kendisinin bütün bu yaptıkları ile ilgili yansımasını görüyor mu, görmüyor mu? Partisinin, ahlaki suçlardan, uyuşturucudan, fuhuşa kadar ahlaki suçlardan medyada ve kamuoyunda gündem olan kişileri ile ilgili bugüne kadar ne yaptığını çok merak ediyoruz?
ON;
Yüreği yetip, 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olacak mı, olmayacak mı? Neden korkuyorsun Recep Tayyip Erdoğan? Kimin aday olacağını neden bu kadar merak ediyorsun? Biz sana bir soru soralım; önce sen Cumhurbaşkanlığı’na aday mısın, değil misin? Grup toplantısında konuşuyorsun. Desene ki, ben Cumhurbaşkanlığı’na adayım, Kılıçdaroğlu sen de aday mısın diye sor. Bunu böyle soramıyorsun. Sen sadece nabız yoklamasını, koltuk değnekçin olan bir siyasi partiye söylettiriyorsun, sorduruyorsun. Araştırıyorsun. Senin ne yapıp, yapmayacağını söylemeye cesaretin yok. Altılı masanın, her türlü siyaseti bir tarafa bırakıp, milletin geleceği için bir araya gelen, kader birlikteliği yapan altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı belli ve hazır. Sen seçimi şu gün yapıyoruz de, biz adayımızı açıklayacağız. O zaman kim aday konusunda ne kadar ciddiymiş ve seni yerle bir edecek olan aday kimmiş o gün görürsün.
HANGİ SORUNUN CEVABINI MERAK EDİYORSAN, İSTEDİĞİ TELEVİZYONDA KEMAL KILIÇDAROĞLU İLE BİRLİKTE ÇIK
Buradan sana sesleniyorum, AKP’nin genel başkanlığı koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum; bu soruları kendi grubunda seni alkışlayanların, şakşakçıların huzurunda sormak kolaycılıktır. Bu soruların cevabını gerçekten merak ediyorsan, CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sana defalarca dedi ki ‘Gel, A Haber’de mi istiyorsun, CNN Türk’te mi, TRT’de mi istiyorsun, hangi sunucuyu istiyorsan gel, sormak istediğin soruları bana sor. Birazcık cesaretin varsa. Gerçekten ana muhalefet partisinin liderinin karşısına geçip de bu soruları sormaya cesaretin varsa gel’ dedi defalarca.
HODRİ MEYDAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Şimdi bir kere daha, onun grup başkanvekili olarak ben, bütün televizyonların karşısında ve milletimizin huzurunda hangi sorunun cevabını merak ediyorsan, istediği televizyonda Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte çık. Milletimiz kim bu ülkeyi bu noktaya götürmüş, kim sorulara cevap veremeyecek kadar yüzü kızarması gereken kişi, kim vatanımızı bu zor durumlara düşürmüş görsün. Hodri meydan Recep Tayyip Erdoğan.
AİLELERİN NORMAL OLARAK GEÇİNME ŞANSLARI HİÇ KALMADI
Dün gece yarısı gelen zamlar ile birlikte TÜİK’in yarısını gizlediği enflasyon oranı bile üç haneli rakamlara çıktı. Türkiye çöküyor. Türkiye büyük bir sefalete doğru gidiyor. TÜİK’in yüzde 70 dediği enflasyon artış oranını, halkımız yüzde 200, yüzde 300 olarak hissediyor. Bundan kesinlikle bütün siyasetçiler çok emin. Dün gece gelen zamlar ile birlikte en düşük kademedeki elektrik fiyatının yıllık artışı yüzde 93. Evlerde kullanılan doğalgaz fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 141’e geldi. 12 kiloluk tüp gazın fiyat artışı yüzde 150’yi buldu. En düşük kademedeki bir ailenin elektrik faturası 192 TL’den 370 TL’ye çıktı. Ayda ortalama 400 metreküp doğalgaz kullanan bir ailenin faturası 800 TL’den 1950 TL’ye çıktı. Küçük bir ailenin elektrik ve doğalgaz faturası asgari ücretin yarısı kadar. Bu ailelerin normal olarak geçinme şansları hiç kalmadı.
SORUMLUSU, SÜLEYMAN SOYLU’DUR
Davalar ile karşı karşıyayız. Yıldırma operasyonları yapılıyor. Haksız, hukuksuz açılan davalar ile CHP lideri, milletvekilleri, örgütümüzün liderleri, mahkeme salonlarına götürülüp siyaset yapma yasakları getirilmeye çalışılıyor. Bizi susturmaya çalışıyorlar. Basını, milleti susturmaya çalışıyorlar. Genel Başkanımız, 22 Nisan 2019’da ‘öldürmeye tam teşebbüs’ ile Çubuk’ta bir linç olayı ile karşı karşıya kaldı. Sorumlusu, Süleyman Soylu’dur. Neden? ‘Şehit cenazelerine CHP’lileri almayın’ diyecek kadar gözü kör, direkt Recep Tayyip Erdoğan’ın tetikçiliğini yapan bir söylemde bulundu. Böylece halkı kin ve düşmanlığa kışkırttı. Ondan sonra Çubuk’ta öldürmeye tam teşebbüsten, orada bulunan güvenlik kuvvetlerinin yeterli tedbirleri almayışından Genel Başkanımıza büyük bir linç kampanyası başlatıldı. Ne oldu, mahkeme ne karar verdi? Hiçbir tanesi cezaevinde kalmayacak. Elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşacak. Bu dava yargılananların hükümleri ertelendi. Genel Başkanımıza yumruk atma cesareti gösteren bir kişi, bir inek hırsızı elini kolunu sallayarak sokakta dolaşacak. Bir inek hırsızının elini, AKP’liler gittiler defalarca öptüler. Türkiye’deki siyaset neden bu kadar aşağılara kadar çekildi diyorsanız sebebi AKP iktidarıdır.
DİYETİ ÖLÜMSE ÖLÜM, ZİNDANSA ZİNDAN
Bahçeli demiş ki Genel Başkanımıza, ‘Herhangi bir koğuşta yer beğen.’ Politika, siyaset yok. Ekonomiyi şöyle düzelteceği yok. Tehdit var. Diyorlar ki sizi hapse, zindanlara atarız. Hiçbir tehditten korkmuyoruz. Bizim milletimize yaptığımız mücadele diyeti ölümse ölüm, zindansa zindan, ne gerekiyorsa milletimiz için yapmaya devam edeceğiz. CHP, asla bir adım geri atmayacak.”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Van gezisinde vatandaşla diyaloğu ile ilgili bir soru üzerine Özkoç, “Orada yaşanan olayı bilmiyorum. Mansur Bey’in açıklaması var. Nasıl yaşandı hangi ortamda yaşandı kesinlikle bilmiyorum. Mansur Bey Ankara’nın Büyükşehir Belediye Başkanı’dır. Vatandaşı ile olan diyaloglarının arkasında durma cesaretini her zaman gösterebilecek, vatandaşı ile kucaklaşan ve sadece Ankara’da değil tüm Türkiye’de karşılığı olan bir siyaset figürüdür. O yüzden onun söylemleri neyse ona bakmak gerekir diye düşünüyorum” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun bir emekli MİT personeli ile görüştüğüne yönelik iddialar üzerine yöneltilen soruya Özkoç, şu yanıtı verdi:
“Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimle görüşüp kimle görüşmediğini sorulan sorulara cevaben bizim cevap vermemiz hiç doğru değildir. Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin Genel Başkanıdır. Onlarca insanla görüşüyor ve konuşuyor. Böyle bir kişi ile görüşüp görüşmediğini ben bilemem bana da açıklamak zorunda değildir. Gerçekten neyi öğrenmek istediklerini merak ediyoruz. Neyi öğrenmek istiyorlar? Kemal Kılıçdaroğlu ana muhalefet partisinin lideridir ve Türkiye’de hakkında ceza yoksa, terörle yargılanmıyorsa, kırmızı bültenle aranmıyorsa görüşme talebinde bulunuyorsa görüşür dinler. Sadece salı günleri bine yakın insanla görüşüyorlar.”