Getting your Trinity Audio player ready... |
Rusya’nın 24 Şubat’tan beri Ukrayna’yı işgal etmesiyle birlikte İskandinav ülkeleri Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya yaklaşması, ittifak içerisinde dikkat çekici bir gerilime sebep oldu.
Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerine sıcak bakmadığını açıklayarak bu iki ülkenin NATO’ya girmesini engelleyebileceklerinin sinyalini vermesi batı dünyasında şok etkisi yarattı.
Hafta sonu Berlin’de yapılan zirvede taraflar görüşürken, bu hafta da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsveç terör örgütlerinin kuluçka merkezi. Teröristler onların parlamentosunda konuşuyor. Pazartesi geleceklermiş bizi ikna etmeye geleceklerse gelmesinler. Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Türkiye’ye yaptırım uygulayanların bu süreç içerisinde NATO’ya girmelerine biz ‘evet’ demeyiz. NATO teröristlerin temsilcilerinin yoğunlaştığı bir yer olur” demişti.
Konuyla ilgili görüşmeler ve başvuru süreçleri devam ederken ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından Bloomberg, üst düzey 3 Türk yetkili ile görüştü. Konunun hassas olması ve konuşma yetkileri olmadığı için isimlerini açıklamayan üç Türk yetkili, Ankara’nın NATO’dan ve İsveç ve Finlandiya’dan taleplerini sıraladı.
PKK VE UZANTILARI
Sözcü’de yer alan habere göre; Bloomberg’e konuşan kaynaklar, Türkiye’nin terör örgütü PKK ve uzantıları YPG/PYD’ye karşı aday adayı ülkelerin daha çok harekete geçmesi gerektiğini söyledi. NATO içinde de bu konunun gerilim yarattığı bilinirken Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’dan sadece PKK’yı değil, PKK’nın uzantılarını da terör örgütü olarak tanınmasını istediği kaydedildi.
Yetkililer, “PKK’nın terör örgütü olarak tanınması yetmez. Kuzey ülkeleri ülkelerinde aktif olan PKK sempatizanlarına daha çok müdahale etmeli” yorumunu yaptı.
SİLAH AMBARGOSU
Üst düzey yetkililer, Türkiye, İsveç ve Finlandiya ile birlikte bazı AB üyesi ülkelerin uyguladığı silah ambargosunun kaldırılmasının talep ettiğini de söyledi. Türkiye’nin 2019’da Suriye’de terör örgütlerine karşı düzenlediği askeri operasyon sonrasında bazı ülkeler silah satışını durdurmuştu.
Yetkililer, bu ülkelerden alınan silahın büyük boyutta olmadığına dikkat çekerken, “Büyük savunma sistemleri satın almayı planlamıyoruz fakat prensipte Ankara, silah anlaşmalarını engelleyen daha fazla ülkenin NATO’da olmasını istemiyor” dedi. Bir süre önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da yaptığı açıklamada silah kısıtlamalarının NATO ruhuna uymadığını söylemişti.
ESKİ HATALAR
1980’lerde Yunanistan’ın NATO’ya dönüşüne Türkiye’nin izin vermesini bir hata olarak yorumlayan yetkililer Atina ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin Türkiye’nin AB üyeliğini engellediğini de hatırlattı.
Yetkililer, “Bu hatalardan ders çıkararak, Türkiye öncelikle bu iki ülkenin terör örgütleriyle ilgili duruşunu değiştirmesini istiyor” dedi.
DİĞER TALEPLER
Öte yandan Türk yetkililer, bu taleplerin yanı sıra başka taleplerin de gündemde olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 satın aldıktan sonra satışı durdurulan F-35’leri almak istediği belirtilirken, F-16 ve kitler de satın almak istediği kaydedildi.
Ankara’nın ayrıca S-400’ler sebebiyle ABD’nin uyguladığı yaptırımların da kaldırılmasını istediği belirtildi.
2023 SEÇİMLERİNE HAZIRLIK MI?
Türk yetkililer Erdoğan’ın bu iki ülkenin üyeliğini engellemesinin Erdoğan’ın Putin ile yakınlığıyla bağı olmadığını söyledi.
Yetkililer ayrıca, Erdoğan’ın NATO çıkışının gelecek yıl yapılacak seçimlere bir hazırlık olmadığını da dile getirdi. Yetkililer, “Türkiye, kendi ulusal çıkarlarına uyumlu bir dış siyaset izliyor” dedi.