Getting your Trinity Audio player ready...
|
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki haftalık olağan grup toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akşener’in konuşmasından öne çıkan satırlar şu şekilde:
“Her 18 Mayıs gecesinde sabahı heyecanla ve umutla bekleyen yüreklere, yarın doğacak kurtuluş gecesini hasretle bekleyenlere selam olsun. Bugün bizleri yüce meclisimizin çatısı altında bir araya getiren şanlı mücadeleye şükürler olsun. Bizler, bırakın anmayı, Atatürk’ün isminden bile rahatsız olanlara inat onu anmaya devam edeceğiz. Bizler 19 Mayıs haftasında Atatürk Havalimanı’na dozerleri sürenlere inat, onun Türkiye için ortaya koyduğu büyük vizyonu hayata geçirmek için durmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
“TUTUNACAKLARI TEK BİR DAL KALDI”
“‘Geçinemiyoruz’ diyenin ‘şükürsüz’ ilan edildiği yaftacı bir propagandaya maruz kalıyoruz. Ailelerin sıkıntısı bilinmesin diye, gençlerin istekleri duyulmasın diye, memleketimizin çilesi bitmesin diye uğraşan, milletten tamamen kopmuş bir iktidarla karşı karşıyayız. (Yuh sesleri üzerine) Yok yok yapmayacağız onları. Biz makulüz, ama kararlıyız. Elini attığı her şeyden kriz çıkartan Bay Kriz ve arkadaşlarının tutunacakları tek bir dalları kaldı, o da duygularımız.”
“Dedikodulardan bıktık, yalanlardan usandık, suni kavgalardan sıkıldık ve Anadolu’yu karış karış dolaşmaya karar verdik. Bu yüzden 20 Ocak 2020’den beri yollardayız. Siftassız esnaflarla oturuyoruz. Çocuğunun geleceği için endişelenen annelerle konuşuyoruz. Atanamayan öğretmenlerimizin öğrencilerine hasretini dinliyoruz. Kitap parasını denkleştirmeye çalışan çocuklarımızla dertleşiyoruz.”
“Anadolu artık o eski Anadolu değil. Hiç kimse gülümsemek için bir sebep bulamıyor. Kimse dertlerinden kafasını kaldıramıyor. Çünkü artık insanımız güne nasıl başladığını değil, günü nasıl bitireceğini düşünüyor. Sevgili gençler, AK Parti iktidarının ülkemizi içine soktuğu bu sarmaldan en çok siz etkileniyorsunuz. Koskoca bir ömrün heyecanını hissetmeniz gerekirken, her birinizin yüzünde bir hüzün görüyorum.”
‘YÜZÜK’ GÖNDERMESİ: ‘ARTIK KASIMPAŞALI ERDOĞAN YOK’
“Gençliğini hakkıyla yaşayamamış adamların boş nasihatlerine ve buyurgan tavırlarına maruz kalıyorsunuz. Kimi zaman hayat tarzınıza, hatta telefonunuza kadar ulaşan kirli bir el ile mücadele ediyorsunuz. Şunu bilin ki, bu mücadelede asla yalnız değilsiniz. Asla kimsesiz değilsiniz. Onlar sizi şımarık ilan etmek istiyor, oysa siz sadece emeğinizin karşılığını almak istiyorsunuz. Onlar sizi ülkeden kaçmakla suçluyor, hatta hain ilan ediyor, oysa siz ülkenizden koparılmış hissediyorsunuz. Biz biliyoruz.”
“Cebinde beş kuruş olmadan, utana sıkıla ailesinin eline bakmayı değil, yaptıkları işin değerini görmek istiyorlar. Her sesini çıkarttığında kafasına vurulmasını değil, fikirlerinin dinlenmesini istiyorlar. Ama sen koca kibrinle artık bu istekleri anlayamazsın Erdoğan. Ama bu istekleri Kasımpaşalı Erdoğan anlardı. Çünkü gece aç uyumanın, yokluğun, yoksulluğun ne demek olduğunu, Saray sefasına kapılan Erdoğan bilmez. Bir yüzükle yola çıkan Kasımpaşalı Erdoğan bilir. Ama Kasımpaşalı Erdoğan artık yok, kendisi bu diyardan gideli çok oldu. Artık karşımızda Beştepeli Bay Kriz var. Zalimin zulmü varsa, Türk gencinin arkasında da kaya gibi duracak, hakkını savunacak İYİ Parti var.”
“KAHROLSUN İSTİBDAT, YAŞASIN HÜRRİYET!”
“Ey Türk gençliği, onlar unuttular ama sen hatırlayacaksın. Türkiye Cumhuriyeti’nin esas sahibi ve bekçisi, Türk bağımsızlığının yılmaz kalesi, hatırlayacaksın. Milletini yok saymak isteyenlere ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet’ diyen atalarını hatırlayacaksın. ‘Ya istiklal, ya ölüm’ parolanı hatırlayacaksın!”
“Bugünümüzü kurtarmak, geleceğimize sahip çıkmak için tüm ayrışmaları, kutuplaşmaları geride bırakarak, millet için, memleket için yeniden bir araya gelmeye ihtiyacımız var. 1919 ruhunu yeniden diriltmeye ihtiyacımız var. Sizler Türk milletinin yegane umudu olarak, 1919 umudunu yeniden diriltmeye and içer misiniz? Kayıtsız ve şartsız yakılan kutlu ateşimizi yeniden harlamaya and içer misiniz? (And içeriz sesleri).
Şimdi hep birlikte; ‘Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene.’ Allah’a emanet olun.”