Timur Soykan arka planını anlattı… Kılıçdaroğlu kapısına dayanmıştı, SADAT’ın asıl amacı ne?

Getting your Trinity Audio player ready...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün, İstanbul Beylikdüzü’nde Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (SADAT) önüne gitti. Kılıçdaroğlu, CHP’li milletvekilleri de eşlik etti. SADAT, CHP lideri ile CHP’li vekillere kapıyı kapattı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamada, “Önünde bulunduğumuz SADAT paramiliter bir kuruluştur… Burası terörist yetiştiren bir kurumdur” dedi. Seçim güvenliğinin önemli olduğunu vurgulayan CHP lideri, “Seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve Saray’dır” ifadelerini kullanmıştı.

Gazeteci Timur Soykan, Halk TV’de Damla Doğan ile Haberler’de Kılıçdaroğlu’nun bu ziyaretinin arka planını anlattı. Soykan, “Neden seçim güvenliği denildiğinde SADAT aklımıza gelmeli” sorusuna verdiği yanıtta, “SADAT karanlık bir kutu. Amacının ne olduğu yazıyor tüzüklerinde ama nerelerde faaliyet gösterdiği konusunda büyük gizemleri olan ve aslında demokratik bir ülkede çok da manası olmayan siyasi bir kurum şirket olmasına rağmen” dedi.

Soykan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

SADAT’IN YAPILANMASI

“SADAT, 28 Şubat’ta ihraç edilen emekli askerlerin öncülüğünde kurulan bir kurum. Daha sonra bu yapı SADAT’a dönüşüyor. Bir askeri danışmanlık şirketi olarak gözüküyor ama hedefleri İslam Birliği’ni kurmak. Bunlar şirket faaliyetleri değil iktidarla da örtüşen ideolojik bir yaklaşım. SADAT’ın iç içe geçtiği yapı bir anayasa taslağı oluşturacak kadar ileri gitmiş. Konferans yapıyorlar bir dünya tanımı, bir ideolojik hedef koyuyorlar. Bu ideolojik hedefte de o İslam Birliği’ni kurdukları coğrafyada bir başkent olarak İstanbul’u tanımlıyorlar. Dili Arapça olacak, bayram tanımlıyorlar. Anayasalarında para bilimi tanımlıyorlar. Böyle bir şirket olabilir mi? İktidarın yanında olmayan bir ideolojiye sahip olun ve böyle bir şirket kurun kapınızı polisin çalması 15 dakika sürer. Bütün üyeleri gözlerini cezaevinde açar.

“ÖSO’YA EĞİTİM VERDİKLERİNİ BİLİYORUZ”

SADAT tüm bunlara karşı ‘Biz Türkiye’de eğitim vermiyoruz’ açıklamasını yapıyor. Peki nerede eğitim veriyorsunuz? 22 ülkeden bahsediliyor ama o 22 ülkenin hangi ülkeler olduğunu açıklamıyorlar. Ya da o ülkelerde kimlere eğitim verdiklerini ısrarla açıklamıyorlar. Suriye’de ÖSO’ya eğitim verdiklerini, onlarla faaliyet yürüttüklerini biliyoruz.

Türkiye’nin Türk Silahlı Kuvvetleri, ordusu var. SADAT gibi bir yapıya neden ihtiyaç duysun Türkiye? SADAT’ın faaliyetleri artık TSK’deki askerleri de rahatsız etmeye başladı. 15 Temmuz’dan sonra orduya SADAT’tan gelenlerin olduğu iddia ediliyor. FETÖ’nün TSK’de örgütlenmesinin sonuçlarını yaşadı bu ülke. Böyle bir yapı mı örgütleniyor diye soru işareti oluşturuyor.

SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ PEKER’İN İDDİASI

Sedat Peker iddiasında, ‘Ben bazı malzemeler gönderdim Suriye’deki Türkmenlere. Benim TIR’larımın üzerinde Sedat Peker Yardım Konvoyu yazıyordu. SADAT’çılar o TIR’lara silah yüklediler ve El Nusra’ya gönderdiler’ diyor. Buna bir kişiyi de tanık olarak gösterdi. El Nusra’ya silah gönderildiği iddiası var.

“AKP KAYBETSE BİLE…”

Tüm bunlar konuşulduktan sonra kamuoyunda bir tedirginlik, bir kaygı ortaya koyuluyor. AKP iktidarı 20 yıllık iktidarının sonunda çok büyük bir güç kaybediyor. Türkiye bir siyasi dönüşümün eşiğinde ve bunlar hep sancılı olmuştur. Eski siyasi dönüşümler Türkiye’nin bu kadar tek adam rejimine veya parti devletine dönüşmediği zamanlar var olan siyasi dönüşümlerdi. İktidarın seçimle kaybetse bile AKP tarafından bırakılmayacağı yönünde bir kaygı var. Bunu dillendirmek bile çok vahim aslında. Bu darbe demek. Bunun cezası ağırlaştırılmış müebbettir.”

 

 

Exit mobile version