Getting your Trinity Audio player ready... |
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘na CHP İstanbul İl Başkanlığı önündeki açıklamaları nedeniyle 500 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı.
Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu ileri sürdü.
Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine verilen dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının, bir bütün olarak gerçek dışı ithamlar içermesinin yanında Erdoğan’ın kişilik haklarına ağır bir saldırı da teşkil ettiği iddia edildi.
Dilekçede, söz konusu iddialarla ilgili olarak daha önce çeşitli vesilelerle açıklama yapıldığı belirtilerek, “İddiaların haksız ve mesnetsiz olduğu vasat zekaya sahip bir kişinin anlayabileceği şekilde izah edilmiştir. Ancak aynı iddiaların tekrarlanmasından anlaşılacağı üzere davalı, eleştiri ile hakaret arasındaki farkı idrak edemediği gibi Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeyi de alışkanlık haline getirmiştir. Davalının bu bağlamda dile getirdiği söylemlerin, demokratik siyasi kültürde bir yeri bulunmamaktadır” ifadelerine yer verildi.
Kılıçdaroğlu’nun düşünce ve ifade hürriyetinin sağladığı olanakları açıkça kötüye kullandığı iddia edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
- İfade hürriyetini siyasi rakiplerinin kişilik haklarını ihlal için bir araç olarak görmektedir. Demokratik bir rejimde muhalefetin iktidarı ve uygulamalarını eleştirmesi en doğal hakkıdır ve tabiidir. Ancak bu yapılırken bir kısım hukuki sınırlar olduğu gibi etik ve ahlaki sınırlar da bulunmaktadır. Davalının konuşmaları bir bütün olarak gerçek dışı varsayımlar üzerine kurulu ve bu varsayımlar üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımızın onur, şeref ve saygınlığını ağır bir şekilde zedelemek amacıyla kurgulan konuşmalardır. Bu konuşmalar hiçbir şekilde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez.
- İfade özgürlüğünün sınırları aşılarak Sayın Cumhurbaşkanımızın kişilik hakları ihlal edilmiştir. Kuvvetler ayrılığının cari olduğu demokratik hukuk devletinde yargısal faaliyetlerden dolayı yasama ve yürütme itham edilemez. Yargılama faaliyeti, mahkemelerin yetkisi dahilindedir. Mahkemelerin, tabi oldukları usuller çerçevesinde yaptıkları yargılama faaliyetlerine ve hüküm olarak ortaya koydukları iradeye herkes saygı göstermek zorundadır.
NE OLMUŞTU?
Yargıtayın CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu‘na verilen 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezasını onamasının ardından Kılıçdaroğlu’nun çağrısı ile CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde kitlesel bir protesto gerçekleştirilmişti.
Bu protestoda Erdoğan’a seslenen Kılıçdaroğlu, “Bütün acımasızlıklar senin zayıflığından doğuyor. Sen zayıfsın, biz güçlüyüz. Cezalandırmaya çalıştığın Canan’ın arkasında koca bir halk var. Halkın iradesi senden büyüktür. 21 Mayıs’ta Bursa’da miting yapacaktık. Artık mitingin adresi Bursa değil İstanbul’dur” demişti.
“UNUTMA ERDOĞAN, BUGÜN CANAN NEZDİNDE VÜCUT BULAN HALKIN SESİ, HALKIN İRADESİ SENDEN BÜYÜKTÜR”
Kılıçdaroğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:
- Bu ülkeye çektirilen zulme son vereceğiz hep birlikte. Doğusu batısı, güneyi kuzeyi, vicdanı olan her vatandaşla birlikte yol yürüyeceğiz. Türkiye’yi zulümden ve zalimden kurtaracağız. Erdoğan’a sesleniyorum. Sen iki yüzlüsün, sen fırsatçısın, sen bir zorba ve bir manipülatörsün. Ama zulmün, küstahlığın artık son buluyor. Erdoğan, yaklaşan gök gürültüsünü duyuyor musun? Bu gürültü aç bıraktığın emeklilerin gürültüsüdür. Bu gürültü, elektriğini kestiğin dört milyon insanın karanlıktaki sesidir. Milyonların acısının sesidir bu kulaklarında çınlayan ses. Geleceğini çaldığın bu kızgın insanların sesini duyuyor musun? Özgürlüğün şarkısını söyleyenlerin sesini duyuyor musun? Yeni bir hayat başlamak üzere bu ülkenin insanları için. Her bir vatandaşın onuruyla ve özgürce yaşayabileceği bir ülke yaratacağız.
- En karanlık anın şafağa en yakın zaman olduğunu biliyoruz, hep birlikte seslendiriyoruz. Erdoğan, biz göğe baktığımızda sana rağmen her şeyin daha iyiye gideceğini, bu zülmün de son bulacağını, bir kez daha huzur ve sükunetin bu ülkeye geri geleceğini biliyoruz. Bütün acımasızlıklar senin zayıflıklarından doğuyor. Evet, sen zayıfsın biz güçlüyüz. Sen sırça köşkünde yaşayacaksın, biz omuza omuza gelen bir halkız. Cezalandırmaya çalıştığın Canan’ın arkasında koca bir halk var. Bunu bir an bile aklından çıkarma. Unutma Erdoğan, bugün Canan nezdinde vücut bulan halkın sesi, halkın iradesi senden büyüktür. Canan yüreklidir, Canan cesurdur, Canan bizimdir, herkes duysun. 21 Mayıs’ta Bursa’da miting yapacaktık. Artık mitingin adresi Bursa değil İstanbul’dur. Hiç endişe etemeyin. Zalimin zulmü karşısında asla geri adım atmayacağız. Yüreğimizle aklımızla, mantığımızla ve halka duyduğumuz sevgiyle yolumuza devam edeceğiz. Adalet bu ülkeye ya gelecek ya gelecek.