Getting your Trinity Audio player ready... |
AYSEL YENİDOĞANAY
“Kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa bilin ki en namussuzu odur.” der
Nietzsche.
Beş kişi oturmuş (adam demeye dilim varmıyor) Melis Sezen’nin dekoltesini (sütyenini) konuşuyor. Konuyu gündeme taşıyan kişi, bu şekilde giyinmenin “suç” olduğunu söylüyor.
Melis Sezen’nin yaptığı “ahlaksızlığın daniskası” dır diyor.
“Adını falan bilmem. Geçen gün galaya çağırmışlar. Bir kıyafet giymiş o kıyafet kanunen suç. Hem de şikayete bağlı olmayan bir suçtur. Çünkü göğüs dekoltesi tamamıyla açık toplum içinde kendini gösteriyor. Yani sütyen yok. Göğüs dekoltesi göbeğe kadar inmiş. Bu ahlaksızlığın daniskası değil midir?”
Bunu söyleyen bir avukat MHP eski milletvekili. Milyonların gözü önünde suç duyurusunda bulunuyor. Diğer dört kişi koyun gibi kafa sallıyor.
Ahlaksızlığın daniskasını kendisi yapıyor ve bunu marifetmiş gibi, salyalarını akıta akıta anlatıyor.
Aradan 6 ay geçmiş ama adam hâlâ unutamamış. O güzel kadın hafızasına nasıl yer etmişse beyninden söküp atamıyor.
Kedi erişemediği ciğere “mundar” dermiş. Oysa bunların beyinleri mundar. Bel altından vurdukları yetmedi sıra bel üstüne geldi.
İşsizlik, yoksulluk, hukuksuzluk; ekonomi, pahalılık, kiralar, ulaşım ve daha bir çok sorun çözüme ulaşmışta geriye bir tek Melis Sezen’in kıyafeti kalmış.
Melis Sezen’nin sütyenini tartışacağınıza, yurt dışına gitmek zorunda bırakılan doktorları konuşun. Olmayan adaleti, intihar eden gençleri, eve ekmek götüremeyen babayı, ekmek kuyruklarını, yap-boz tahtasına dönen eğitim sistemini, taneyle aldığımız domatesi, taş yığınlarına dönüşen tarım alanlarını konuşun. Bu ülkeyi gerçekten seviyorsanız bunları konuşun.
Çocuklar tacize uğrarken, her gün ama her gün kadınlar öldürülürken, şiddete maruz kalırken; Pakistanlı, Afganistanlı, Suriyeli sapıklar taciz videoları paylaşırken bu tepkiyi verdiniz mi Avukat bey ? ( Çekilen o videolarda da bizim kadınlarımızı suçladınız, o da ayrı bir konu.) Dekolte değil de bu saydıklarım suçtur. Bunları konuşun
Bir değil iki üniversite bitirip, üç dil bilen ve pazarda sütyen satmak zorunda kalan gençleri, Melis Sezen’in sütyeni kadar dert etmediniz! Siz bu arada kaç maaş almakla meşguldünüz?
Yeter artık ya; elinizi, dilinizi, gözünüzü çekin kadının üzerinden . Ülkeyi parsel parsel satanları, mültecileri konuşun.
Ama siz bunları konuşamazsınız. “Türkler defolup gitsin” diyecek kadar palazlandınız.
Her gün sahte gündemler yaratıp “cambaza bak cambaza” hikayesindeki gibi milletin aklıyla dalga geçiyorsunuz.
Bu ülkede sahte gündemler yaratmanın amacı asıl gündemi perdelemektir. Bu yapay gündemlerle toplum oyalanır ve cambaz oyununu tamamlamış olur.
Namus ve ahlak denince neden yalnızca kadın geliyor akla?
Ve neden kadının namusu erkekten soruluyor?
Ve bir kadın neden erkeğin emaneti gibi görülüyor?
Ne tuhaf; kadını korumaya çalıştığınız ve namus bekçiliği yaptığınız kişi yine sizsiniz.
Ahlak bekçiliğine soyunacağınıza geçmişte yaptığınıza bir bakın:
“Oyuncu Melis Sezen’i hedef alan, Eski MHP Milletvekili Ahmet Çakar’ın, suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan ve Adnan Oktar’ın televizyon kanalında birçok programa katıldığı ortaya çıktı.” ( Kaynak Oda tv)
Bize ahlak ve namus dersi vereceğinize, önce siz namuslu ve ahlaklı olun; elinize, dilinize ve belinize sahip çıkın. Biz kendi namusumuzu korumayı biliriz.