Advert
  1. Haberler
  2. Siyaset
  3. AKP düzeninin mahkemeleri: Türkiye’de yurttaş ‘yargıya’ güvenmiyor

AKP düzeninin mahkemeleri: Türkiye’de yurttaş ‘yargıya’ güvenmiyor

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...

Anadolu tarihi iki siyasi hattın mücadele tarihidir. Bu hatlardan biri baskıcı, otoriter, bir zümreyi kayıran, gerici bir hattır. Diğeri ise bizlerin de içinde bulunduğu ilerici, demokrat, eşit yurttaşlığı savunan, çoğulculuğu, kardeşliği içselleştirmiş, tüm canlıların yaşam hakkını savunan ve bunun için bedel ödeyenlerin içinde bulunduğu bir hattır. Bu hattı, Anadolu siyasi tarihinde temsil eden en önemli örneklerden biri Gezi Direnişi’dir.

Milyonlarca insan gibi içinde bulunma onurunu taşıdığım Gezi Direnişi, başlangıçta her ne kadar bir parka beton dökme hayaline karşı çıkmak, “dur” demek için başlasa da; onun arkasında katlanarak biriken bir öfke geliyordu.

Düşünceye tahammülsüz kelepçeli demokrasi…

Ülkenin kurucu iki liderine ayyaş deme cüreti…

Toplumun bir kesiminin her yeni güne, bir değerine hakaret edildiğine şahitlik ederek başlaması…

Gezi’nin hemen öncesinde, Alevi toplumunun travmalarını yok sayarcasına, acılarının üzerine basa basa ve inatla, İstanbul’da inşa edilen yeni köprünün isminin Yavuz Sultan Selim olduğunun açıklanması…

Ve tek tek saymakta zorlanacağımız onlarca olumsuzluğun üstüne, bu çevre katliamı ve karşı çıkanlara gösterilen hoyrat tepki öfkenin sokağa taşmasına yol açtı.

Hepimizin hatırladığı üzere Gezi Direnişi gençlerin öncülük ettiği bir direnişti. Böyle bir öncülüğün etkisiyle birlikte direniş barışçıl, zekâya dayalı, mizahı öne çıkaran, müthiş bir dayanışma örneği gösteren bir yapıya büründü. Bu nedenle tüm eylemlere TOMA ile müdahale etmeyi, eylemci ile çatışmayı ezberlemiş devlet aklı boşa çıktığı gibi, uluslararası alanda “demokrat AKP” yanılsaması da sarsılmaya başladı. İktidarın Gezi’yi unutamamasının önemli nedenlerinde biri de budur.

Eylemlerin sona ermesi, iktidar için konunun kapanması anlamına gelmedi. İktidar, hem toplumsal kutuplaşmayı artırmak hem de başka direnişlerin önünü almak için Gezi’yi, hukuki olarak kurgulanmış mahkemelerde, siyasal olarak da toplum karşısında yargılama sürecini başlattı. Gezi Direnişi iftiralarla itibarsızlaştırılmaya, toplum gözünde aşırı uçlarda ve dışarıdan güdümlü gösterilmeye çalışıldı. Öte yandan eyleme katılan bazı isimler için de uzun süren mahkeme süreçleri başlatıldı. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta 4,5 yıldır tutuklu olan iş insanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman’a da 18’er yıl hapis cezası verildi. Bu kararla birlikte toplumun adalet duygusu bir kez daha sarsıldı. Yaşamları boyunca bir karıncayı incitmemiş bu insanlar, itiraz etme hakkını kullandıkları için ağır cezalara mahkûm edildiler. Onların bu cezaları aldığı tarihte toplum tacizcilerin, rüşvetçilerin, çocuk istismarcılarının sokakta elini kolunu sallayarak gezdiğini biliyordu. Ülkede bırakın hukuk devletini, kanun devletinin bile kalmadığının farkındaydı.

Gelin, dostlarımızın yargılandığı “AKP düzeni mahkemelerine” toplumun ne kadar güvendiğini birlikte inceleyelim.

Bu hafta yaptığımız araştırmada, ilk olarak iktidar tarafından sıklıkla dile getirilen, “Türkiye’de yargının bağımsız olduğu” iddiasına toplumun nasıl baktığını anlamaya çalıştık. Bunun için “Genel olarak düşündüğünüzde sizce Türkiye’de yargı bağımsız mıdır?” diye sorduk.

İşte yanıtlar:

Gördüğünüz üzere yurttaşların sadece yüzde 15,7’si yargının bağımsız olduğunu düşünmekte. Ek olarak dikkatinize sunmak isterim ki, AKP seçmeninin sadece yüzde 27,9’u MHP seçmeninin yüzde 21,5’i yargı bağımsızdır diyebilmekte. Diyelim ki yargı bağımsızlığı daha çok siyasi yargılamalarla ilişkilendirilerek değerlendirilen bir konu. O halde, biraz daha genel yorumlayabilmek için yargıya güvene bakalım.

Sonuçlar şöyle:

Yargıya güvendiğini ifade edenlerin oranı yüzde 18’de kalmakta. Kendilerine oy verenler de dahil, toplumun genelinin güvenmediği “AKP düzeninin mahkemeleri” her gün bir arkadaşımızı yargılamakta, her gün başka bir esarete hüküm vermekte. Peki siyasi konularda bu kadar büyük kararlar alan ülkenin bu hukuk düzeninde, “birisi adi suçlardan yargılansa ne olur” sorusuna da toplumun gözünde yanıt aradık. Herkesin adi suç olarak üzerinde uzlaşacağı iki konuyu, hırsızlığı ve cinsel istismarı sorduk. Yanıtlarına beraber bakalım:

AKP düzeninin mahkemeleri: Türkiye’de yurttaş ‘yargıya’ güvenmiyor
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin