Getting your Trinity Audio player ready... |
Yüzünüz hiç kalkmasın yerden
Kuşaklar boyu sürsün utancınız
Adlarınız kara bir leke olarak kalsın bu ülkenin tarihinde
Kırılsın / cüppelerinizin önünde iliklenecek düğme arayan elleriniz
Kendi boynunuzu vurduktan sonra kırılsın kalemleriniz
Neler ettiniz siz / neler ettiniz
Kendinizi yargıç sanıp
Arı / namusu / gökyüzünü / ap ak alınları / çiçek açan dalları kilitlediniz
Yok ettiniz adaleti / Gaffar katillerini salıverdiniz
Casus papazlara boyun eğdiniz
Bütün bir evren bilecek ki
Hukukun ve insanlığın yüz karalarısınız siz
Ruhsuz ve vicdansız / iktidar sopalarısınız
Siz tıraşlattırdınız Kaz dağlarını
Siz ağlattınız / şehir sokaklarında dövülerek öldürülen gencecik çocuk analarını Kırılan cam / ökseye tutulan kuş / zalim avcının vurduğu ceylan balası
Dalgaların kıyıya attığı sığınmacı bir bebek cesedi
Ah ulan ah!
Siz aklıma geldikçe kanıyor bu yürek
Sizi düşündükçe büyüyor öfkem / dalga dalga yayılıyor isyanım
“Kökü dışarıda” diyerek siz kapattınız halkımın enstitülerini
Siz kurban ettirdiniz güzel aydınlarımı / beyinsiz tetikçilerinize
Hâlâ kanlar içinde yatıyor Sabahattin Âli / günlerdir ölüsü kayıp
Kırık gözlükleri Uğur Mumcu ile kardeş
Pınar’ının gözü önünde kanlar içinde can veriyor Kaftancıoğlu
Son nefesinde de gülümsüyor zulmünüze Tütengil hocamız
Demek “kökü dışarıda” dediniz / Ha!
Pansilvanya’da yaşıyor önünde secde ettikleriniz
Kırmızı halılarla karşılayacaktınız vecd içinde
“Kökü dışarıda” diye diye teslim aldınız şanlı yurdumun en şanlı kalelerini
Savcısı / yargıcı oldunuz yurtsever subayların ipe çekildiği kumpas davalarının
Siz sürdünüz yâd ellere gencecik ana kuzularını
Neredeydiniz satılırken ülkemin bütün ekmek kapıları
Neredeydiniz tutuklanırken / kirletilirken ülkemin bütün nehirleri
Dalga dalga pislikle kaplanırken denizleri
Neredeydiniz betona boğulurken şehirleri
Neredeydiniz
Üç kuruşa üçyüzlerle yer altında nefessiz kalırken ülkemin emekçileri
Hıncım dağlardan da yüce / efkârım türkülerden de öte
Tüküreceğiz günü gelince / o utanmaz yüzlerinize
Siz kurdunuz / siz korudunuz bütün cehalet iktidarlarını
Siz asla bilemeyeceksiniz umutla doğacak bir günün güzelliğini
Siz asla tadamayacaksınız size karşı mücadele ediyor olmanın onurunu
Andımız olsun ki
Bir daha görmeyecek sizin gibileri bu güzel ülkenin toprakları
İşte bahar geldi / çiçeklendi yurdumun yamaçları
El ele / kol kola verecek halkımın en yiğit neferleri
Eli kınalı kızları / en nazlı gelinleri
Etekleri süt kokulu neneleri / bibileri
Çağıl çağıl akacak yurdumun bütün dereleri
Utançsız ve yalansız bir ülke kuracağız çocuklarımıza
Sizlerin olmadığı bir ülke
Size vicdanlarınız gibi karanlık artık / bütün gelecekler
Biz güneşe koşacağız son nefesimize kadar
Aha dinleyin! Umay’dan Kybele’ye tanrıça analarımızı
“Akın var akın / güneşe akın
“Güneşi zapt edeceğiz / güneşin zaptı yakın!”
26 Nisan 2022, Alper Akçam